Ezeli rekabet olur ezeli düşmanlık olmaz

Beşiktaş'ın maça çıkmayacak olması sportif acıdan çok önemli bir adımdır. Bu kararın kulübe çok büyük maddi kayıpları olacaktır. Ancak kulüp bu kararı alırken eminim ki işe maddi acıdan değil de manevi yönden bakmıştır. 
BJK Yönetim Kurulu ve Divan Kurulu'nun görüşerek bir karar vermesi de her yönüyle önemlidir. Bu durum, daha sonra yapılacak olan eleştirilerin önüne geçecektir.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun kararına gelirsek, bir gerekçe göstermişler, bir maddeye dayandırmışlar verdikleri kararı, ancak bu kararın çıkacağı son günlerde belli olmuştu diyor spor otoriteleri.
Siyasilerin demeçleri, Fenerbahçe'nin yaptığı açıklamalar böyle bir kararın geleceğinin işareti idi. Yoksa bu türden bir basın toplantısı ve kamuoyuna sesleniş olmazdı. Yönetim olarak, hem de seçimlerin dillendirildiği bir anda Fenerbahçe böylesine büyük bir risk almazdı.
Beşiktaş cephesi ön alabilirmiydi, alsaydı bu kararı engellermiydi tartışmak lazım. Beşiktaş'ın tercihi, bu konuda bir açıklama yapılmaması yapılsa bile cılız bir sesle dillendirmek şeklinde oldu. Daha doğrusu Beşiktaş camiası böyle algıladı. Bu konunun üzerine giden daha çok taraftar ve Beşiktaş medyası oldu. 
Sonuç ne olursa olsun TFF'de bir karar verdi, Beşiktaş'da bir karar verdi. Bundan sonra olacaklar zaten kurallar gereği bellidir. Ama Türk Futbolu'nun sonu ne olur diye sorarsanız vahim derim.
Çünkü; futbol, spor olmaktan çıktı, derbide yaşananlar oldukça düşündürücüdür. Sahaya atılanlar, bir hocanın yaralanması, maçın tatil edilmesi olacak işler ve hoş işler değil, tam tersine ders alınması gereken olaylardır.
Ancak bu durum sahalarımızda sıklıkla yaşanmaya başladı, birbirine saygı göstermeyen kesimler olarak kızgınlık ve hiddet artıyor.
Öncelikle bunu örselemeliyiz. İnsan olarak bizlerin görevi ve yapması gereken budur. 
Yoksa;
Futbol bu, ezeli rekabet olur, ezeli düşmanlık olmaz
Ancak insanlık yozlaşmaya başlarsa, işte o zaman durum kötü!..