Beşiktaş Belediyesi'ne Sevim Teyze'nin kukaları dert oldu

Sevim Teyze ve Abdullah amca 5 kuşak Beşiktaşlıdır.
Yaşları 85'e dayanmış... Hayatlarının son baharındalar!..
Camlarının önünde otururlar, sabahtan akşama kadar dışarısını seyrederler.
Bazen çocukları gelir ziyarete, hastamıdır değilmidir bakar giderler.  Gelmediği zaman yol gözlerler...
Onlar gelecek yer bulamayacak araçlarına diye ikisi de o haliyle çıkar evlerinin önüne iki park yapılmaz kukası koyarlar. Ne kaçak inşaatları vardır, ne haksız yere zenginleşmişlerdir!..
Vergilerini zamanında verirler, tek istedikleri rahatsız edilmemek, haklarını korumak!..
İnsan gibi yaşamak!..
Zaman içinde sıkıştırılmışlar evlerinin içinde mahallelerinde...
Etraflarını çocuk yuvaları, ajanslar, koca iş yerleri ve benzeri binalar doldurmuş... 
Koca araçlar arasında kalmışlar, bir çok konut gibi onlarda... 

Yerel yönetim eliyle mahallelik olgusu değişti

Evleri tek katlı küçük bir bina, eskiden buralarda dut yetişirmiş, çilek tarlaları varmış. Sonra kooperatif kurmuşlar, birer ikişer kat ev yapmışlar, düzenli bir mahalle... 
Sonradan, sonradan iş yerleri pıtırak  gibi yerel yönetimlerin yanlış uygulamaları ve yol vermeleri ile çoğalmış, şirin mahalleler de aynen Levent ve Etiler'de olduğu gibi, Akatlar'da da bitmiş!.. 
Olay'da Akatlar da geçiyor!..
Son 15 yıl bu şirin küçük evler büro yapılmış, çocuk evi yapılmış, ardından evler yıkılmış emsalinden büyük binalar oluşmuş nasıl olduysa, kreş ve çocuk evinden vazgeçtik, geçen yıl 4-5 katlı okul bile açmışlar. Yüksek bağışlar verildiğini ve bu binaların yapıldığını duyduk ya neyse bunlara sonra değiniriz. Zaten bir çoğu soruşturma kapsamında... 

Ev sahiplerine 1 araçlık yer yok, işyerlerine gönülleri bol


Gelelim Sevim Teyze ve Abdullan Amca'ya ve onun gibi birkaç ev sahibine... Bu sevimli insanlar iki katlı evlerinin giriş katındaki camlarında oturur dışarı seyrederler gün boyu başka işleri yok. Herkes sever birbirini mahallede, böyle yerler az kaldı!..
Çocukları gelince evlerinin önüne araçlarını park ederler. Tabii yer bulurlarsa, çünkü bu okul sahipleri, işyerleri filan korumaları zebanı kılıklı adamları ile çoğu zaman buna fırsat vermezler. Lüks otomobillerini, servis araçlarını kendi iş yerleri yetmez, insanların ikamet ettikleri evlerinin önüne bile çeker, bağırır çağırırlar da... 
Onun için bu şirin ihtiyarlar ve birkaç ev sahibi camlarının önü açık kalsın, nefes alabilsinler, dışarıyı görebilsinler ve çocukları gelince yer bulsunlar diye tek kişilik bir yer ayırırlar, kapılarının önüne 2 naylon kuka koyarlar. 
Tek bir araçlık yer ve iki naylon kuka o kadar!.. Kendi evleri, burada ikamet ediyorlar ve arabalarını koyacak yer yok diye.. Öyle işyerleri gibi boydan boya zapt etme yok, zaten yapmazlar böyle kibar saygın insanlar...
Zabıta bu iki kukayı çok görmüş, kaldırın demiş!.. Evlerin hepsi kaldıracak, talimat böyle...
İşyerlerine gidin, bizim evimizin önü burası, bir araç bile koyamayacakmıyız?... demişler
-Yasakkkk!.. Cevabını almışlar. Bir daha gelince görmeyeyim diye de nasihat etmişler!..
Oğlum demişler bizim evin önü tek kişilik yer, biz hasta insanlarız, camımızın önünü işyeri araçları, koca servis arabaları, tırlar kapatıyor, camdan dışarıyı göremiyoruz. Bize ziyarete geliyorlar, yer bulamıyorlar. İşyerleri için yapsanız bu uygulamayı, bizim evimiz burası, kendimize ait bir aracımızı bile bırakamayacak mıyız?.. 
-Hayır yasak!.. Kaldırın!..
İş yerlerine ruhsatları verdiler, evler ve iş yerleri içice girdi, mahalleleri rezil ettiler, şimdi suçlu ev sahipleri oldu!..

Halkçı belediyeye bu tutumlar yakışıyor mu?

Beşiktaş kaçak binalarla dolu.. 
Beşiktaş bağışı yapanların dev plaza ve AVM'leri ile dolu. ..
Beşiktaş'ta evlerin arasına parayı alıp, ruhsat vermişler, işyeri ile dolu...
Beşiktaş yaya kaldırımları işgaliyelerle dolu, adamlar dükkan açmış.
İş yerlerinin önünde koca koca beton saksılıklar, korumalar, valeler dolu. Beşiktaş Belediyesi'nin direklerini sökmüşler, kendilerine özel kilitli direkler yapmışlar, nakliye araçları gelince, kilidi söküp sonra takıyorlar...
Bunları görme, düzeltme!..
Sen gel Sevim Teyze'nin ve benzeri ev sahiplerinin, evlerinin önündeki iki noylon kukayı gör!..
Kaldır diye talimat ver.
Ayıptır. Günahtır!..
Beşiktaş Belediyesi'ne yakışır mı?
Ne yapıyorsunuz siz?
Eminim bu konudan İçişleri Bakanlığı'nca görevinden alınan Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın yerine seçilen Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Tahir Doğaç'ın haberi bile yoktur. Bir iş güzar ve işi bilmez, Beşiktaş'ı tanımaz yine emir vermiştir!..
Yoksa halkçı bir belediye başkanı bu uygulamayı yapmaz. 
Eski, zabıta müdürü görevden alındı, niye neden soruşturuluyor biliyorsunuz? Şimdi bunları tekrar yazmayayım, ama yeni dönemde zabıta kendini toplamalı. Çünkü belediye denince akla ilk önce zabıta gelir!.. Onun uygulamaları belediyenin misyonunu ortaya koyar.

Size oyu ikamet edenler verecek, iş yerleri değil

Şunu iyi bilin;
Beşiktaş Belediyesi en başta Beşiktaş'ta ikamet edenlere hizmet etmelidir, iş yerlerine değil.
Onlara zorluk çıkartmak yerine yardımcı olmalıdır.
Herşey bitti, tek bu iş mi kaldı?
Beşiktaş Belediyesi, Sevim Teyze ve Abdullah amcanın oylarıyla seçildi.
Yani burada ikamet edenlerin oylarıyla...
Unutmayın; İş yerleri ve esnafın çoğu Beşiktaşlı değil, burada kazanıyor, ikamet ettiği yerde yiyor. Oyunu da burada kullanmıyor çoğu, yani Beşiktaşlı değiller. 
Bu ve benzeri tutumlar size oy kaybettirir. 
Konutların içine, iş yeri açma izni verdiniz.
Şimdi konut sahipleri araçları evlerinin önüne koymasın diyorsunuz...
Tam tersine siz teşvik edin, bir araçlık yer için önce konutlara müsaade edin!.. Hatta karar alın!..
Bu ötekileştirici uygulamadan hemen vazgeçin...
Özetle;
Vur deyince öldürmemek lazım. İş yerlerine tanıdığınız müsamahanın onda birini tanıyın ev sahiplerine yeter!.. Sosyal demokrat belediyecilik böyle olmaz. Önce insan demeniz lazım!..
Bir uygulama yapılacaksa, iş yerlerinden başlayın... Konutları rahat bırakın...
Beşiktaş ne halde, siz nelerle uğraşıyorsunuz!..
Vatandaşa yardım edeceğinize yaptığınız şu iş mi Allah Aşkına!..
Sonra bu evlere gidip oy isteyeceksiniz?

Beşiktaşlıları üzmeyin tam tersine yardımcı olun

Sevim Teyze ve Abdullah amcanın mütevazi evine gideceğinize marketlerin, okulların,
AVM'lerin, iş merkezlerinin, palazlanmış iş yerlerinin önüne bakın oralara gidin "Yasak" diye söyleyin bakalım!..
Ne cevap alacaksınz?
Zaten belediyenin imajı kötü bir de siz bu türden saçma sapan Beşiktaşlıları üzen uygulamalarla yerin dibine sokmayın!..
Sevim Teyze ve Abdullah amcayı ve bu durumdaki insanları üzmeyin!..
Tekrar ediyorum... Tam tersine evlere, konutlara yardımcı olun!..
Siz cadde ve sokakları işgal eden iş yerlerinin peşine düşün!..
Biz de takip ediyoruz ve peşini bırakmayız!..

Halkçı başkanımız Tahir Doğaç anlamıştır konuyu!.. 
...Ve gerekli talimatları mutlaka verecek, bu işten vazgeçilecektir