Beşiktaş’ı bazen tanıyamıyoruz

Şampiyon olduğumuz yıllar dahil Başakşehire karşı hiçbir maçta üstünlük maalesef sağlayamadık.
Hele hele en son maçımızda Beşiktaş’ımız tanınmaz bir haldeydi. Ben bunu takımımızın yaşlı oyunculardan kurulu olmasına bağlıyorum. Daha evvelki yazılarımda da bu konuya değinmiştim, yaşlı futbolcular çok önemli maçlarda tüm eforlarını sarf ederler, bizim maçlarda bu sezon Şampiyonlar ligi ve Ziraat kupa maçlarıyla öyle peş peşe geldi ki, işte bu maçlarda tüm eforlarını harcayan futbolcularımız karşılarında takım oyununu çok iyi uygulayan ve de oyuna ağırlığını koyacak çok kaliteli birkaç oyuncularının da olması dolayısıyla takımımızı adeta kilitlediler ve de adeta hiç oynatmadılar tabii ki bu Beşiktaş’ımıza hiç yakışmadı.

MAÇ ARALIĞI
ÇOK İYİ OLDU

Şimdi önümüzde Fenerbahçe ile bir kupa maçı ve de çok hayati bir Galatasaray lig maçı var, yani işimiz bayağı zor gözüküyor, neyse ki milli maç aralığı oldu da hem sakatlarımızın için hem de yorgun takımımız için iyi bir toparlanma ve dinlenme imkanı oldu, inşallah bu maçları ve takiben maçları kazanırız ki bakın kazanırız diyorum, zira beraberlikler bizi hedefe gitme yolunda bayağı zedeler hatta hem kupayı, hem de lig şampiyonluğunu kayıp ettirir.

MİLLİ TAKIM
ÜMİT VERMİYOR

Bu arada kısaca milli takımımıza da değinmek istiyorum, iki hazırlık maçı izledim ikisi de beni tatmin etmedi ayrıca ileriye dönük olarak da, artık bence devrini tamamlayan Lucescu hocamızın da milli takımızın başında olması tüm ümitlerimi maalesef iyice kırıyor.
Bence madem ki takımızı gençleştiriyoruz onlara hem hocalık hem de ağabeylik yapacak bir TÜRK HOCANIN olması gerekliliğine inanıyorum.
Mesela Abdullah Avcı- Şifo Mehmet- Hikmet Karaman-Samet Aybaba vb. gibi.

ALTYAPIYA BİR AN ÖNCE EL ATILMALI

Bu arada kulüplerimizin alt yapılarının da geleceğe dönük ümitsizliği, ileriki yıllar içinde hem kulüplerimizi, hem de milli takımımız için beni pek ümitlendirmiyor.
Beşiktaş’ımıza kalan maçları için başarılar diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla…