QR KODU site sol kule
sağ dik reklam tweter takip et

27 Nisan 2024, Cumartesi

BEŞİKTAŞ MEDYA GRUP - Uluslararası Basın Yayın Platformu

Hayaller ve gerçekler

Enflasyon bir anlamda çok miktardaki paranın az miktardaki mal ve hizmeti kovalamasıdır. Bu kovalamacanın sonucu olarak fiyatlar genel seviyesi yükselir. Fiyatı yükselen mal veya hizmetin talebi düşer,  genele yayılan tercih kısıtlamaları da ekonomik aktiviteyi küçültür, GSYH’daki bu küçülme art arda iki çeyrek devam ederse ekonomi resesyona girdi denir.

Ancak bugün Türkiye’de enflasyon talepten değil, döviz fiyatlarının yükselmesinden yani maliyetten kaynaklanıyor. Dövizin yükselmesinin sebebi ise, cari açık. Bu nedenle, cari açık hem enflasyonun hem de finansal istikrarsızlığın nedenidir. Ancak onu yaratan da ‘’yüksek faiz düşük kur’’ uygulamasıdır.

Siz enflasyon yükselmesin diye dövizi baskılıyorsunuz ama bunun sonucu olarak cari açık artıyor. O da ekonomiyi kırılganlaştırarak paranın geldiği yere tekrar geri dönmesine neden oluyor. Para kaçınca kur yükseliyor ve enflasyon bu sefer birdenbire artıyor. Bu ani artış finansal bozulmayı da beraberinde getiriyor.

O halde yapılması gereken belli: GSYH/Cari açık dengesini mümkün olduğu kadar düşük tutmak, içerde üretebileceğimiz her türlü mamul ve yarı mamulü ithal etmemek. Sınai ve tarımsal üretimi, hayvancılığı desteklemek, kredi mekanizmasının sürekliliğini sağlamak...

Bugün kurlar stabil olduktan sonra faizleri indirerek piyasalardaki nakit sıkıntısını bir an önce ortadan kaldırmak gerekiyor. Yüksek faizlerle yola devam edeceğiz deniyorsa, enflasyonun aşındırdığı kurlar bir süre sonra ithalatı yeniden cazip hale getirecektir. Büyüme başlayacak ama bir kalkınma fırsatı daha heba edilmiş olacaktır. Ancak bu çarpık büyüme, yüksek borçluluk oranı ve ABD’de yükselen faizler nedeniyle ani kur, faiz ve enflasyon sıçramalarını daha sık görmemize engel olamayacaktır.

Sözün özü; eski alışkanlıklarımızdan kurtulmadan kalıcı bir rahatlığa kavuşmak mümkün değil. Evvela bu gerçeği kabul etmek ve önceliklerimizi yansıtan bir plan ve program çerçevesinde hareket etmek gerekiyor.

Fakat Türkiye, büyümek isteyen ama kalkınmaya fazla niyeti olmayan bir ülke! Hayallerimizin ve gerçeklerin kolayca uyuşmadığı bir dünyada yaşadığımızı da biliyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları

Makale Yorumları

Makaleye Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code
Yorum Gönder

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yukarı çık