ÖZEL HABER: Başarılı oyuncu Selen Kurtaran ile sanata dair

Genç ve başarılı sanatçı Selen Kurtaran ile oyunculuk hayatı ile ilgili konuştuk…

Beşiktaş Medya Grup

En son olarak “Kırgın Çiçekler “ ve  “Bahtiyar Ölmez “ de rol alan ekranların başarılı isimlerinden ve aynı zamanda bir Beşiktaş taraftarı olan Selen Kurtaran, sanat hayatını ve oyunculuk kariyeri hakkında bilinmeyenleri Beşiktaş Medya Grup’a anlattı…

Kısaca bize kendini tanıtır mısınız?

1989 İstanbul doğumluyum. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okuduğum  yıllarda ailemin yanından Beşiktaş’a taşındım ve hala Beşiktaş’tayım.

Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde Sanat Yönetimi Bölümü’nde sanat eğitimi aldın. Tiyatro ile nasıl tanıştın?

Evet, Sanat Yönetimi mezunuyum. Üniversitede tiyatroya amatör olarak başladım. En köklü üniversite tiyatrolarından biridir yıldız üniversitesi oyuncuları. Her şeyden fedakarlık etmemize değer bir yerdi orası. Yıllarca oradaki arkadaşlarımla tiyatro yaptık. Turnelere çıktık, ödüller aldık ve çok şey öğrendik. Daha sonrasında craft oyunculuk atölyesinde eğitim aldım.

Tiyatro hayatına neler kattı ve sahnede oyununu sergilerken neler hissediyorsun?

Sahne değişik bir yer gerçekten. Benim için kendimi özgüvenli hissettiğim ve ifade etmekten zevk aldığım bir yer. Prova sürecinde belli bir çizgiye gelip, sahneye geçince o çizgi üzerinde dolandığın ve bütün içini açtığın çok ama çok samimi bir yer sahne.

Hangi projelerde yer aldın?

Televizyonda en son “Kırgın Çiçekler”  ve “Bahtiyar Ölmez“ de ve çeşitli reklamlarda rol aldım. Tiyatro  “Jacques ya da Boyuneğme/Ionesco“ , “İnkar/ Arnol wesker” , “Karanlıkta Komedi/ Peter Shaffer”,  “Normal/ Anthony Neilson”.

Yer aldığın projelerde, canlandırdığın karakterler arasında seni en çok etkileyen ya da kendinle bağlantı kurduğun bir karakter oldu mu?

Tiyatroda bütün oynadığım karakterlerin ya da sadece çalıştığım karakterlerin beni etkilemesine izin vermek durumunda hissediyorum kendimi. O olabilmek için buna izin vermek şart bence.

Ama televizyon ve sinema için bunu gerçekleştirebileceğim, çok etkilendiğim bir karakter oynamadım henüz. Umarım en yakın zamanda..

Yurt içinde veya yurt dışında birlikte çalışmak istediğin bir yönetmen var mı? Varsa neden?

Çok fazla var. Örnek olarak Xavier Dolan’a bayılıyorum.  Zeki bir kafası olduğunu düşünüyorum, filmleri hoşuma gidiyor. Daha da iyi olmasını istediğim yaşıtım bir yönetmen kendisi. Türkiye'den de Zeki Demirkubuz ile çalışmak isterdim. Filmlerini seviyorum. Ve çok açık biri olduğunu düşünüyorum. Karşındakine söyleyemeyeceği herhangi bir şey olmayan  biri sanırım. Onunla çalışmayı deneyimlemek isterim çok.

Çalıştığın bir ajans var mı?

Şu an Nimet Atasoy ile çalışıyorum.

Kariyerin ile ilgili gelecek planların neler?

Daima haz alabildiğim işlerde olabilmek benim için yeterli olacaktır. Aslında böyle söylendiği kadar kolay bir hedef değil. Uğraşmaya devam edeceğim.

Kamera önü oyunculuğu ile tiyatro oyunculuğu arasında farklar var. Her iki alandaki projelerde yer alan bir oyuncu olarak, bu iki alanı nasıl değerlendiriyorsun?

Kamera önünde de sahnede de temelde bedeniyle aynı şeyi yapar bir oyuncu. Karakter, duyular, karşındakini anlamak ve gerçek bir hal ortaya koymak...  Fakat tabii teknik olarak çok farklı alanlar. Kamera önü için dizi ve sinemayı ayrı tutmak lazım. Dizilerin uzun süreleri ve şartların zorluğu oyuncuyu ve ekibin tamamını oldukça zorlayan ve verimi azaltan süreçler. Sinema daha özgür bir alan her açıdan. Tiyatro da öyle..  Tiyatroda saklanabilecek tek bir an kalmıyor. Sanırım en haz veren yanı da o.

Çalıştığın yönetmenlerden bir tanesini seçerek, o dönem ki tecrübelerinden bahsedebilir misin?

Craft atölyede oyunculuk eğitimi alırken İpek Bilgin ile sahne çalışıyorduk. Kendisinin oyunculara yaklaşımı, enerjisi, müthiş farklı açılarla hayata bakışı ile harika bir kadın. Benim kafamda çok yer açtı, güzel bir harita oluşmasına sebep oldu. Güzel insanlarla çalışmak önemli çok. Umarım bundan sonra da böyle insanlar çıkar karşıma.

Kariyerinde dönüm noktası dediğin bir proje var mı?

Henüz değil. Ama Kariyerimde iyi bir dönüm noktası olacağını biliyorum. Bunun için çabalıyorum, çabalamak istiyorum.

Oyunculuk dışında neler yapıyorsun, farklı ilgi alanların var mı?

Aklıma ilk gelen film izlemek, kitap okumak gibi hobilerim ama biraz kendimi düşününce taklit yapmak bir hobi benim için. Dans etmeyi çok severim. Son zamanlarda da yürüyüşü ne kadar sevdiğimi fark ettim.

Resim yapmak da zamanla bir hobiye dönüştü benim için. Sürekli yaptığım, okuduğum bölümden dolayı da daha çok iç içe olmak durumundaydım resim ile. Ama zamanla bir terapiye dönüştü. Psikolojik olarak darda olduğun zamanlarda, çözmek istediğin bir şeyler olduğunda veya beynim yorulduğu zamanlarda elim resim yapmaya gider. Yani hayatımda böyle bir yerde olması benim hoşuma gidiyor.

Uzun zamandır Beşiktaş’ta yaşıyorsun. Beşiktaş semti hakkındaki düşüncelerin neler?

Beşiktaş’ı seviyorum. Beşiktaş’ın ara sokaklarını, ağaçlık alanlarını, takım ruhunu seviyorum. Çok sempatik Beşiktaş.

Ayrıca, bir Beşiktaş taraftarısın. Beşiktaş ile ilgili söylemek istediklerin var mı?

Şampiyonluk için diğer takımlarla çok güzel mücadele etti. Avrupa’da da başarılı oldu. Gurur yani!.. Quaresma' ya selamlar…

ÖZEL HABER – RÖPORTAJ

Buğurcan BAŞTUĞ