QR KODU site sol kule
sağ dik reklam tweter takip et

29 Mart 2024, Cuma

BEŞİKTAŞ MEDYA GRUP - Uluslararası Basın Yayın Platformu

Çifte zafer...

Beşiktaş’ın bu yıl aldığı iki kupa gerçekten çok önemli ve değerli. Yaşanan mücadele sadece sahada değil saha dışında da verildi. Saha dışında derken, hakem ve masabaşı kurguları kasdetmiyorum. Bunlar yaşananların yanında solda sıfır kalır.
Bir kere sezona rakiplerinin 2 adım gerisinde başladı. Hem kulübün ekonomik zorluklar içinde olması hem de transferlerde UEFA kriterlerine uyması elini kolunu bağladı. 
Buna rağmen rakiplerinin kriterleri hiçe sayarak ölçüsüz transfer yapmalarına göz yumuldu. Borçları Beşiktaş’tan fazla olmasına rağmen neredeyse bir tek oyuncuya Beşiktaşı’ın tüm transferleri kadar paralar ödediler, 2 takım kuracak kadar oyuncu aldılar. Medya transferde şampiyon olan takımları erken şampiyon ilan etti, Beşiktaş’a hiç şans tanımadı. Bu büyük adaletsizlikti.
Tüm dünyayı esir alan pandemiden de en fazla etkilenen takımlardan biri Beşiktaş oldu. Rakipleri içinde kadro derinliği en az olan Beşiktaş hem pamdemiyle savaştı hem de dar kadroyla sıkıştırılmış fikstürün zorluklarını en fazla yaşayan takım oldu. Neredeyse bir haftada 2-3 maç yapmak zorunda kaldı. Bütün bunların yanında kupaya veda eden rakipleri tek kulvarda yarışırken Kartal, iki kupa hedefine ulaşmak için mücadele verdi.
Sakatlıklara da ayrı bir başlık açmak lazım. Tam şampiyonlukta son viraja girilirken Abubakar, Cenk Tosun, Oğuzhan ve Hasiç’in sakatlanması şok yarattı, Bir anda en güvendiği silahlarından mahrum kaldı.
İşte bütün bu olumsuzluklarla herkes “Beşiktaş bu işi götüremez” derken kısıtlı kadroyla mucize bir yaşandı. Hem şampiyon oldu hem kupayı aldı.
Peki bu işin sırrı neydi. Beşiktaş güçlü rakiplerinin arasında nasıl ipi göğüslemişti. Onlarda her şey vardı ama Beşiktaş’ta fazla olan şey neydi. 
Bence tek kelime: İNANÇ
Yönetim Sergen Yalçın’a inandı. Sergen Yalçın oyuncularına inandı. Futbolcular hocalarına inandı. Taraftar takımına inandı. Futbolcular birbirine inandı. Arkadaş oldular, aile oldular, kardeş oldular. Hepsi birbiri için oynadı, eksik arkadaşları için de oynadılar.
Şampiyonluk gecesi hafızalardan silinmeyecek bir fotoğraf karesi de bunu çok güzel anlatıyordu. Kaleci Ersin ve Rıdvan’ın bitiş düdüğü ile birlikte birlikte birbirlerine koşarak gözyaşları içinde sarılması çok şeyler anlatıyordu. İkisi de Beşiktaş’ın son şampiyonluğunda alt yapıda oynayan top toplayıcı çocuklardı. Onların ve ailelerinin umudu Beşiktaş’tı. Gelecekleri için Beşiktaş’a sarıldılar. Beşiktaş da onlara sarıldı. İşte başarı böyle geldi.
İnanıyorum ki çok yakından tanıdığım Başkan Ahmet Nur Çebi’nin sorumlu ve ekonomiden taviz vermeyen yönetim anlayışı, artık omzunda şampiyonluk apoleti olan Sergen Yalçın’ın güçlü hocalığı Beşiktaş’ı başka kulvarlara taşıyacak. Beşiktaş, en güç şartlarda tüm kamuoyunun da alkışlarıyla iki kupa alarak tarih yazdı. Beşiktaş kendine inananlarla ve inandıkları ile daha güzel günler görecek ve yeni tarihler yazacak... İnanıyorum...

Fikret Ercan
Gazeteci-Beşiktaş
eski yöneticisi...

Yazarın Diğer Yazıları

Makale Yorumları

Makaleye Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code
Yorum Gönder

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yukarı çık