QR KODU site sol kule
sağ dik reklam tweter takip et

19 Nisan 2024, Cuma

BEŞİKTAŞ MEDYA GRUP - Uluslararası Basın Yayın Platformu

Disiplin ve kararlılık!

Arşivler yerli yerinde duruyor. En azından iki yıldır ekonomi konusunda yazdığımız makalelerde ülkemizin uyguladığı borçlanarak büyüme politikasının sürdürülebilir olmadığını her fırsatta tekrarladık. KGF’nin sağladığı suni büyüme ile yaşanan ikinci baharın ardından ödenecek bedele dikkat çekmeye çalıştık.  

Ancak ön gördüğümüz bedel böylesi bir deprem değildi. Depremi yaratan ABD’dir. Türkiye ekonomisinin mevcut kırılganlığından yararlanarak yumuşak karnımıza top atışlarına başlamıştır. Ve mesele, bir ajanı aratmayacak faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla yargılanan ve zaten ev hapsinde tutulan rahip Pastör Brunson’un serbest bırakılması meselesi değildir. Mesele, Astana ittifakını bozamamanın, Suriye ve Irak’ta yarım kalan emellerini gerçekleştirememenin, bizim için hayati önemdeki S-400 savunma sistemlerini edinmemizi önleyememenin yarattığı nefretle ekonomi üzerinden hınç alma ve cezalandırma meselesidir. İstedikleri de taviz değil teslimiyettir.

Bu nedenle yaşadığımız krizi ancak devletin kararlı duruşu, kamucu ve planlı uygulamalar, imalata ve şu aşamada emek yoğun sektörlere yapılacak sübvansiyonlarla çözebiliriz. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomi Modeli mevcut sistemi iyileştirme yönünde yararlı olacaksa da ağırlaşacağı belli olan krizin çözümü için yeterli değildir. Neoliberal sistem içinde kalarak onun yarattığı sorunları çözmek asla mümkün olamayacaktır.

Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın Bayburt ve Gümüşhane konuşmaları devletin tepesinin meseleyi çok iyi bildiğini ortaya koyuyor. Sanırım uygulamalar da radikal biçimde olacaktır. Yeni dönemde gümrük duvarları da yükseltilmeli, lüks tüketime ulaşmak zorlaştırılmalıdır. Kredi karı kullanımında taksit uygulaması bir süre için kaldırılmalı, bunun yerine tasarruf özendirilmelidir. Devlette araba saltanatına son verilmeli, getirisi maliyetine değmeyecek yatırımlardan şimdilik vazgeçmeli, kıt sermaye tamamen üretime ve alt gelir gruplarının desteklenmesine, sağlık, eğitim ve güvenliğimiz için harcanmalıdır. Üretilebileceğimiz her ne varsa artık Türkiye’de üretilmelidir.

Dünyamızı değiştiren de temelinde bu üretim ve üretimden kaynaklanan ilişkilerdir ve artık üretim merkezleri Almanya’dan Çin’e kadar büyük bir alanda Avrasya’dadır. Her şerde bir hayır vardır derler, bu kriz yıllarca görmeyi arzuladığımız kamucu, korumacı, üretim odaklı değişime vesile olabilirse yarın bugünden çok daha güzel olur. Ülkemiz kurulmakta olan yeni dünyanın kilit aktörlerinden biri olarak şerefle yerini alır.

Sayın Bakanın konuşmasında değindiği gibi önce kararlılık ve disiplin gerekli. Ama bu kamucu bir kararlılık ve kamucu bir disiplin olmalı. Yoksa bu işlerin altından kalkmak pek de kolay değil!..

Yazarın Diğer Yazıları

Makale Yorumları

Makaleye Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code
Yorum Gönder

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yukarı çık