Reklamı Geç
5 saniye kaldı
SANİYELİ REKLAM SOSYAL MEDYA TAKİP ET
QR KODU site sol kule
sağ dik reklam tweter takip et

29 Mart 2024, Cuma

BEŞİKTAŞ MEDYA GRUP - Uluslararası Basın Yayın Platformu

Burası koskoca Beşiktaş

Burası koskoca Beşiktaş

Beşiktaş JK Divan Kurulu'nun 2020 Yılı 1. Olağan Toplantısı, Vodafone Park’ta gerçekleştirildi. Toplantıya; Başkan Ahmet Nur Çebi, Yönetim Kurulu Üyeleri, Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk ile Divan Kurulu Üyeleri katıldı.

Başkan Ahmet Nur Çebi, Divan Kurulu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Öze dönüşün ilk adımını Sergen Yalçın’ın gelişiyle yaşadık. Amatör branşlara olan sempatimi kimseyle tartışmak istemiyorum. Gelir-gider dengesini ayarlamamız lazım. Altyapıdaki arkadaşlarımız, amatör branşlarımızdaki A takımlarda oynasınlar istiyoruz. Boks ve Güreş şubelerindeki sporcularımızın nerelerde spor yaptıklarını gördüğümde kendimi kötü hissetmiştim. Boks ve Güreş takımlarımızın idman sahalarını Vodafone Park’a taşıdık. Sporcularımıza sağlıklı antrenman ortamı hazırladık. Futbol Takımımızı bu süreç içinde tartışacak durumda değiliz. Futbol Takımımız iyiye gidiyor, toparlanma başladı. M. Başakşehir maçı bizi çok üzmüş olabilir ama daha iyi oynayan ve birbirine kenetlenmiş bir takım görmekten dolayı ümitlerimin arttığını söylemek istiyorum."

Mücadelemize devam ediyoruz

"Son zamanlardaki gündemimiz TFF ve hakemler. Kurullarla sürekli temas halindeyiz ve gerekli baskıları hakkımızı alabilmek adına yapıyoruz. Yaptıklarımız için bizlere güvenmenizi rica ediyorum. Aynı şeyi TFF yetkililerine de söyledim; artık eski ve yaşlı hakemler istemiyoruz. Gençlerle bu işi yapalım. Yapacaksa hataları genç hakemler yapsın. Bizim temaslarımız var. Fikirlerimizi dinliyorlar ve saygı gösteriyorlar. VAR kayıtlarını açıklayın, şeffaf olun. Şeffaf olmayan toplum, hiçbir zaman mutlu olamaz. Umarım tahkim hakkımızı iade edecektir. ‘VAR ile hakemler arasında işler neden iyi gitmiyor’ diye soruyoruz. ‘Cezalı hakemlerimizi oraya koymak zorunda kalıyoruz’ cevabı alıyoruz. Yurt dışından hakem getirin. Hakemler arasında ahbap çavuş ilişkisi var. Ahbap çavuş ilişkisinin VAR hakemlerinin çağrı yapmalarını etkileyebileceğini ifade ettik. Göztepe maçındaki olay belli, kural hatası yaşandı. IFAB değerlendirmesine göre karar alındığı söylendi. Biz de IFAB’ın görüşünün açıklanmasını istiyoruz. Bu konuda baskı yapmaya devam edeceğiz. Hakem hatalarından tüm takımlar etkileniyor. Ekonomisi güçlü olan futbolda takımların uğrayacakları zararların hakemlerden kaynaklanmaması gerekiyor. Bu konuda mücadelemize devam ediyoruz"

Kimseden korkman

"Bir ibra konumuz oldu. Sayın Fikret Orman, iki üç hafta önce televizyonda bir programa çıktı ve orada bazı konuşmalar yaptı. Ben, kendisiyle ilgili bildiğim ya da bilmediğim şeyleri burada konuşmak istemiyorum. Çünkü geçmiş yılların denetlenmesine başlandı. Onların açıklayacağı rapora göre bizler de sonuna kadar gitmeye kararlıyız. O konulara girmek istemiyorum. Şahsımla ilgili söylemiş olduğu doğru olmayan konulara cevap verme ihtiyacı duyuyorum. Konu, ibradan başlıyor. Fikret Orman, Futbol A.Ş.’de ibra edilmedi. Bununla ilgili kızgın olduğunu anlamış bulunuyoruz. Bu konu şahsileştirilecek bir konu değil. Bu konu seninle benim aramdaki bir konu değil. Bu konu seninle Beşiktaş arasındaki bir konu. Konu Beşiktaş’ın menfaatlerini korumaksa benim için her şey biter. Kimseden korkmam, kimseyle menfaat ilişkim olmaz. İbra edilmemenin dünyanın sonu olmadığını, aklanmak için bir fırsat olduğunu ifade etmeme rağmen bu programı yaptı."

"Programda, ‘Hocayı kamuoyu önünde yöneticiler tartışmayacak’dedi. Ben Abdullah Avcı’yı yöneticilerimle beraber nerede tartıştım ki? Geldiğimde zaten 6-7 maç kaybedilmişti. O zaman siz tartıştığınız için mi kaybetti hoca. Biz Abdullah Avcı’ya gereken desteği verdik. Talihsizlik diyelim olmadı. Abdullah Avcı’yı herhangi bir şekilde tartışmışlığımız yok ama Şenol Güneş’in şampiyonluğu kaybettiği sene, onların yöneticileri tarafından günlerce tartışılıp küstürüldüğünü ve başarısız olmasına sebep olunduğunu çok iyi biliyorum."

Ben kellemi koydum

"Futbol A.Ş.’ye girmemişim, göğsümü koyacakmışım. Ben kellemi koydum, vücudumu koydum. Daha bir şey kalmadı bende koyacak. Benim göğsümün içinde bir de vicdan var. O koyacağınız göğsün içinde ne olduğu çok önemli. Futbol A.Ş.’ye o kadar çok istekli yöneticilerimiz vardı ki. Biz ağabeydik, başımızı öne eğdik. Burada Sportif A.Ş. vardı, TV A.Ş. vardı. Bütün şirketlerde ben yönetim kurulu üyesiydim. Vergi borçlarının yüzde 67’si benim yönetim kurulu üyesi olduğum şirketlere ait. Kaçmak isteseydim Futbol A.Ş.’yi seçerdim. Bugün de aynı şey söz konusu. Futbol A.Ş.’de yönetim kurulu üyesi değilim. Çünkü orada görev yapabileceğine inandığım, birbirleriyle mütaala ederken benimle çalışabilecek bir ekip kurdum. Ben sizi temsil ediyorum ve ben oranın büyük ortağıyım. Benim orada olmamam söz konusu olamaz. SSK primlerinden kaçtığımı iddia etmek abesle iştigaldır. Ben hiçbir yerden kaçmadım. Onun kaçtığı gibi kaçmadım. Maalesef kendisi burayı yüzüstü bırakarak gitmiştir. Sebep olarak taraftarı gösterdi. Taraftar burada, kameralar elinizde. Neden taraftarları bulup gerekeni yapmadınız, sessiz kaldınız. Genel kurullarda üniversite mezunu çocukları arka tarafta dövdürdünüz. Adabıyla konuşan çocuğu dövüyorsunuz da tribünde size hakaret edenlere niye gereğini yapmıyorsunuz. Çünkü bunu gidiş aracı olarak kullanacaksınız."

"Ben Futbol A.Ş.’den 2 milyon doları kulübe geçirmişim ve paramı alıp gitmişim. Ben paramı aldım, çalmadım ki. İkincisi ben bu parayı altı sene sonra aldım. Sen bir senede almıştın. Tamer Kıran adlı arkadaşımız, altı-yedi sene boyunca verdiği parayı alamadı. Sen başkansın, adam yönetim kurulu üyeliğini bitirmiş. Biraz adaletli ol. Ben iki milyon dolar almadım. 1 milyon doları; loca, Kartal Yuvası, bindiğim uçaklara kadar ödeme yaptım, kalanı vadeli çeklerle aldım. Paramın konuşulmasını gerektiren bir durum yok."

Arkamdan küfür ettiler

"Profesyoneller gidermiş. ‘Siz insanları gönderme hakkına sahipseniz, profesyonellerin de sizinle çalışmama hakkı var’ diyor. Biz onu tartışmıyoruz ki. Burası bir kurum, burası koskoca Beşiktaş. Kapıda bekleyecek. Maaş almış beş sene, on sene. Ondan sonra gidecek. Niye burayı bize devretmeden gidiyorsunuz, neden kaçıyorsunuz? Herkes susuyor, yok böyle bir şey. Beyefendinin iki sekreteri, 'Efendim biz ayrılmak istiyoruz’, niye ayrılmak istiyorsunuz, ‘Efendim biz çok mutsuzuz, çok gerginiz’, peki güle güle. Ben onun tazminatını bile ödememişim. Sen ödeseydin. Giderken hangi eski yöneticinin bir lira alacağı kalmış? Bu kulübün uçağına bindiniz, hiç mi bırakacak yüz bin liranız yoktu? Giderken arkadaşına loca satacaksın, on gün evvel verdiğin 1 milyon TL’yi alıp gideceksin sonra Ahmet Nur Çebi sanki hırsızmış gibi televizyonda konuşacaksın. Yeter artık, işine bak! Çok üzgünüm. Geleneklerde ibra etmemek diye bir şey yokmuş. Kendin geldiğinde Yıldırım Demirören’den hesap soracağını söyledin. Bu geleneklere uygunsa benimki niye değil? Ümraniye’de masamı toplamışım, yaramı deşti. Ümraniye’den gitmem için bana mobbing uyguladılar. Yönetici arkadaşlarıyla futbolcuların duyacağı şekilde arkamdan küfür ettiler. Orada mı oturmalıydım, ben namuslu bir adamım."

Bu kulüp namusu ve onuruyla yaşayacak

"Bu borç artarak devam edecek korkarım. 3 milyar borcu olan kulübün 450 milyon yıllık faizi var, zaten gelirimiz o kadar. Ama biz bunu çözeceğiz. Biz bunun için buradayız. Biz bu borçları azaltacağız. Bu kulüp yaşayacak, hem de namusuyla, onuruyla. Kapıda haciz memuru olmadan yaşayacak. Ama destekle, ama sizlerle. Ben tek başıma yapamam. Yanımda olursanız ben yaparım. Yalnız bırakırsanız bir şey yapamam. Beşiktaş camiası devasa bir camia. Keşke bu divan toplantıları ayda bir yapılsa da ben buradan enerji alarak dışarı çıksam."

"Ben Futbol A.Ş.’de yönetim kurulu üyesi olmamışım, kaçmışım. Senin transfer cambazı dediğin transfer komitesi başkanı adamı, sen Futbol A.Ş. üyesi yapamadın. Orada burada transferleri yapan transfer komitesi başkanın var ya üç yıldır, transferlerimiz ortada, kayıplarımız. Benden ne istiyorsun, bak işine. Ben geldim, kapıda kötü karşılandığımı ifade ettim. Başka ne yaptım ben sana? Ne acele bu ya! Sevgili Beşiktaşlılar sizden özür diliyorum. Onun adını mali genel kurula kadar anmayacağım."

Başını öne eğ

"Ben gelmişim, para verecekmişim. Ali Koç vermiş. Ali Koç rakip takımın başkanı, ne işin var senin onunla. Senin konun benimle. Yani ben Ali Koç değilim, beni ezmeye mi çalışıyorsun? Ali Koç para verirken sen de burada başkandın. Sen niye vermedin? Sen parayı harcayacaksın, vatandaş gelip senin borçlarını ödeyecek. Ayıptır, bir sus artık. Bi başını öne eğ, ettik bir halt de. Hep beraber sarılalım, seni de kucaklayalım."

"Bana bir mesaj gönderdi evet, televizyonda bunu da söyledi. ‘Ağabey hayırlı olsun, emrindeyim’. Ben de cevap vermedim. Bir iki gün evvel aleyhimde akrabalarımı arayıp ‘Bu adama oy vermeyin’ diyorsun. Senin samimiyetine nasıl inanayım. Böyle şey olmaz arkadaşlar. Bir başkan, gelir oyunu atar ve gider. Bir ay boyunca benim aleyhimde niye çalışıyorsun, ben ne yaptım sana? Bir insanın; vatanı, bayrağı, anası, babası, eşi, kardeşi, Beşiktaş’ı ve ağabey dediği kişi onun namusudur. Ona Ümraniye’de yöneticinin küfretmesine izin vermez. Çok var ama devam etmeyeceğim. En çok içerlediğim de şu; ‘Güçlü başkan sloganıyla geldin, haydi güçlüysen parayı ver’. Güçlü olmak para mıdır? Ben paradan utandığım kadar hiçbir şeyden utanmıyorum. Davul çalmışım. İletişimden arkadaşımız davul çaldırmış, ne kadar koymuş arkadaşa bu. Programın yarısı güçlü başkan davul çaldı ile geçti. Yahu çaldım, ne yaptım, ayıp mı ettim? Artık bu kişinin ismini kullanmayı denetleme bitene kadar düşünmüyorum. Hasic ile ilgili arkadaşım izah etti. Hasic’e teşekkür ediyorum. Pırlanta gibi bir çocuk, inşallah başarılı olacak. Gayem onu 2 milyon Euro aldığı yerde, 1 milyon Euro’ya ikna etmekti, ettim."

Elektrik faturasını bile ödemek için ara yok

"Biz de borç içinde geldik diyor. Ağabey oldu, Ahmet Nur Çebi. O dönemde de ben söylendim. Beterin beteri varmış. O günkü yönetimin bıraktığı borç 85 milyon Dolar kredi on yıl vadeli ve iki tane temlik vardı. Bugünü duymak ister misiniz? Beraber ağlaşalım, acı çekelim. Her şey temlikli. Kartal Yuvası felaket halde. Banka, ‘Bundan sonra gelir elde edersen tamamını bana getireceksin’ diyor. Her şey temlikli, elektrik faturasını ödemek için bile yok. Yapma bu sözleşmeyi niye yaptın? Bazı yerlerimiz serbestti. Üç kuruş, beş kuruş alıp çeviriyorduk kulübü. O kendi dönemine ait 300 milyon TL’yi ödeyip gidebilmek adına buna imza attı. Parayı aldın, gittin. Oldu mu arkadaş, hiç hoş olmadı. Peki burası ne olacak? Biz bu şartlarda burayı çeviriyoruz. Benim burada yazan alacakta bir param var. Bu paranın birçok kısmı arkadaşlarıma ait, beraber sırtlandık."

Beşiktaş'ı Beşiktaşlılardan başkası kurtaramaz

"Bu şartlarda tek çıkış yolumuz var, bağış kampanyası. Beşiktaş’ı Beşiktaşlılardan başka kimse kurtaramaz. Zaten başkasına ihtiyacımız yok. Hazırlık bitmek üzere. En kısa zamanda huzurunuza geleceğiz. Özellikle divandaki büyüklerimizden bu konuda destek rica ediyoruz. Bir lira da bir, bin lira da bir. Biz bu sorunları beraber çözeceğiz. Biz bütçemize göre harcamalara geleceğiz. Takımlarımızı yüreği olan pırlanta gibi çocuklardan oluşturacağız. Birkaç sene içinde muhteşem bir Beşiktaş yaratacağız. Beraber yapacağız. Siz olmadan asla yapamayız. Ümitlerinizi kırmayın, bizler buradayız. Beşiktaş bir ilki daha başaracak. Faiz yükünden kurtulmalıyız. Bu bağış kampanyasıyla bunun başarılabileceğine inanıyorum. Artık kara delikler yok, kapatarak geliyoruz. İnsanlar diyor ki ‘Biliyordun da geldin’. Burası iyi olsaydı zaten gelmeyecektim ki. ‘Şimdi değilse ne zaman dediler’ onun için geldim. Ben bildiğimi inkar etmiyorum ki. Ben yaşananları hatırlatmaya devam edeceğim. Başımız dimdik olacak. Tarih, toplumlara okutulur, geçmişi unutmamak için. Buna kimse kızmasın, alınmasın. Size söz veriyorum başarılı olacağız. Yanımda olun yeter.”

Editör: Buğurcan Baştuğ

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yükleniyor
yukarı çık