Usta yazar Turgay Demir'den Beşiktaş analizi! Beşiktaş için bu sezon haftalar önce bitmişti

Spor yazarı Turgay Demir, "İsmael’in Beşiktaş’ı", "Kod adı Kartal-1", "Yeteneksizler" ve "Gerçekler" başlıklı Fotoma'taki son dört köşe yazısında Beşiktaş'ı çarpıcı ifadelerle değerlendirdi. İşte Turgay Demir'in o yazıları:

İsmael’in Beşiktaş’ı

Valerien İsmael üç maçta iki beraberlik bir galibiyet elde etti.
Sonuçlara bakarsanız tereddütte kalmanız mümkündür. Ancak bir sistem adamı olan Fransız'ın kendi kurmadığı bir kadro ile sahada neler yaptığına baktığınızda farklı bir şey görebilirsiniz.

DOĞRU TESPİT ETTİ

Kendisinden önce görev yapan Sergen Yalçın ve Önder Karaveli, hiçbir katkı sunamadıklarını görmelerine rağmen ısrarla Kenan Karaman, Gökhan Töre, Oğuzhan Özyakup gibi oyuncularla zaman ve maç kaybederken İsmael daha ilk maçından itibaren işin farklı bir boyutuna baktı ve uygulamaya geçti.

RIDVAN'IN YENİ GÖREVİ

Misal, Rıdvan'dan daha çok verim almak için görev tanımını değiştirdi, orta sahada Josef De Souza'ya bundan önce kimsenin vermediği yetkileri verdi, geride Montero'yu aynı şekilde kullanırken sağ kanatta Ghezzal ve Rosier'in daha çok yardımlaşmaları saha içindeki hareket bölgelerini birbirine yaklaştırdı. Artık Roiser tereddütsüz öne çıkarken, Ghezzal da ona yaklaşıyor, yani olduğu yerde beklemiyor. Bunun tam tersi de geçerli.

SAĞ KANATTA YENİLİK

Ghezzal'ın geri gelişleri göstermelik değil, Rosier'e yaklaşıyor ve en geriden oyun kurmaya, ikiye birlerle topu rakip sahaya birlikte aktarmaya çalışıyorlar. Bir teknik adamın, üçlü savunma gibi çok zorlu ama bir o kadar da etkili bir sistemi tam olarak oturtması hiç kolay değildir. Hele hele kendi kurduğu bir kadro ile çalışmıyorsa neredeyse imkansızdır. Bu sistemde top ayağınızda iken önde iyi işler yapmalı, atak sonlandırmalısınız.

Topu kaptırdığınız anda da baskı uygulayıp 5-6 saniyede geri almalısınız. Aksi halde ne kadar etkili savunmacılarınız olursa olsun kontratak yersiniz.

ÇOK ZORLU BİR SİSTEM

Orta sahanın her iki kanadında oynayan oyuncularınız, asla yalnız kalmamalı ve önlerindeki kanat forvetlerle birlikte orta sahadaki diğer üçlüden de, özellikle ters kademeler için ciddi destek almalıdırlar. Bu sistemde çok hareketli olmak zorundasınız, arkadaşınız ikili sıkıştırmaya maruz kaldığı anda siz olduğunuz yerde bekleyemezsiniz, yerinizi, top alış açınızı değiştirip arkadaşınızın işini kolaylaştırmalısınız.

DAHA YENİ BAŞLIYOR

Bu sistemde topu arkadaşınıza verdiğinizde işiniz bitmiş değil yeni başlamış olur. Topun tekrar size geleceğini düşünmeli ve bu gerçekleşirse ne yapacağınızı da iyi bilmelisiniz. Aksi halde tereddütlü bir şekilde savunmada top çevirir durumda kalırsınız ki, bu da rakibinizin iştahını kabartırken sizin de özgüveninizi alıp götürür.

NE YAPTIĞINI BİLİYOR

Böyle zorlu bir sistemi, Necip, Vida, Welinton gibi top kullanma becerileri yetersiz savunmacılarla uygulamak hiç kolay değildir. Aynı şekilde sadece çizgiyi kullanan ve orta yapıp geri dönen Rıdvan ve olduğu yerde bekleyip geriye göstermelik koşular yapan N'Koudou ile de sistem tam olarak çalışmaz. O nedenle Rıdvan'ın görev tanımı değişti ve o nedenle Beşiktaş sol kanat forvet arıyor.
Uzatmayalım. Valerien İsmael şu ana kadar ne yaptığını bilen bir teknik adam görüntüsü verdi.
Eksiklerden şikayet etmek yerine elindeki malzemeyi en iyi şekilde kullanmaya çalışması ve her oyuncudan en yüksek verimi almaya çalışması da takdire değer.
Dolayısıyla sadece sonuçlara bakıp aldanmayalım, sahaya da bakalım, orada güzel şeyler olur.

Kod adı Kartal-1

Sevgili Beşiktaşlılar, bu yazıyı okuduğunuzda Kartal'ın yaz transferinde neler yapacağını net olarak anlayacaksınız. O nedenle, lütfen dikkat! Önce şunu belirtelim, yayıncı kuruluş ihalesi 150 milyon dolara netleşince kulüplerin kasalarına girecek paralar da üç aşağı, beş yukarı belli oldu. Dolayısıyla transfer için ayrılan bütçeler daha gerçekçi bir şekilde belirlenmiş durumda. Beşiktaş bu yaz transferine 25 milyon euro ayırdı. Bu rakamla, Valerien İsmaiel'in verdiği rapora göre, bir golcü, bir kanat forvet, bir orta saha ve iki stoper alınacak. Alternatif olarak birkaç yerli isim de gündemde.

ÖNCELİK BATSHUAYI'DE

Gelelim Valerien İsmael'in raporunun içeriğine. Öncelikle, Batshuayi'nin bonservisi alınabilirse bu oyuncunun kalmasını istiyor Fransız teknik adam. Yönetim bu transfer için beş milyon euro bonservis bedeli ayırmış durumda. Rakam daha yukarıya çıkmayacak! Bu rakama Batshuayi'nin bonservisi alınamazsa, Valerien İsmael'in de istediği Sörloth için Gedson Fernandes formülü denenecek. Beşiktaş, Leipzig'e 7 milyon Euro bonservis bedeli verip sonraki satıştan da yüzde 50 pay önerecek. Leipzig bu teklifi kabul ettiği takdirde bu transferin bitmemesi için başka bir engel kalmıyor.

SÖRLOTH'A GEDSON FORMÜLÜ

Eğer, Sörloth, Türkiye'ye gelmeyi kabul eder ve Trabzonspor da Beşiktaş'tan daha iyi bir teklif sunar ise bu taktirde Kara Kartal'ın hedefi Cornelius olacak. Çünkü İsmael bu oyuncu için de yeşil ışık yakmış durumda. MLS Ligi'nde oynayan Polonyalı Buksa, Kasımpaşa'nın devre arasında kiralık olarak kadrosuna kattığı Muleka ve Paşa'nın yerli golcüsü Umut Bozok da Kartal'ın radarında. Batshuayi, Sörloth ya da Cornelius'tan biri olsa da ikinci bir golcü arayışı da devam edecek. Çünkü sözleşmesi bitecek olan Güven Yalçın'ın Almanya'dan gelen teklifleri değerlendirmek istediği biliniyor.

RIDVAN&ERSİN GİDERSE!

Hesaba katılmayan gelişmelerin olması da muhtemel. Örneğin Rıdvan ve Ersin satılabilir. O taktirde hedef oyuncuları almak için daha fazla fedakarlık yapmak mümkün. Burada önemli olan, İsmaiel üçlü savunmayı oynatmak için önde top tutan, atak sonlandıran bir golcü ve bir sol kanat alınmasını kesinlikle istiyor. Aynı şekilde, Rıdvan-Gedson-Josef-Roiser'in yanına Okay gibi dripling özelliği olan bir orta sahayı da kesin olarak istiyor.

YERLİLER 'YAKIN' TAKİPTE

Beşiktaş'ta orta saha için ilk düşünülen isim Okay Yokuşlu... Savunma için de yerlilerden Koray Günter ve Abdülkerim Bardakçı ilk sırada. Giresunspor'un beğenilen sol ayaklı stoperi Alexis Perez de listede olan bir diğer isim. Teknik adam Valerian İsmael listesini vermiş, strateji belli, eğer Michy Batshuayi, Okay Yokuşlu, Koray Günter, Abdülkerim Bardakçı ve Adam Buksa hep birlikte olursa diğer tüm isimleri unutabilirsiniz.

YENİ STOPER VİDA'YA BAĞLI

Yeni sistemin en önemli bölgesi hiç şüphesiz geri üçlü, yani stoperler. Vida 2 milyon euro'ya inmiş durumda, daha da inmesi isteniyor, kabul ederse bir yeni stoper alınır iş biter, Vida daha fazla fedakarlık yapmaz ise yollar ayrılır iki stoper alınır. Hemen belirtelim; İsmael özellikle ilk 11 için düşündüğü transferlerin kampın ilk gününe yetişmesinin çok önemli olduğunu da yönetime ısrarla bildiriyor.

TÜM PLANLAR DEĞİŞEBİLİR

Özetleyecek olursak; Beşiktaş ve tüm kulüplerin transfer süreçleri birden fazla değişkene bağlı. Yayıncı kuruluştan gelecek nakit, UEFA'nın FFP denetlemesi bile tüm planları değiştirebiliyor. Ben size Beşiktaş'ın bu yaz uygulayacağı stratejiyi tüm detaylarıyla yazdım, ilgilendiği oyuncuların da yüzde 90'ı burada. Dolayısıyla bu yazı size transfer sezonunda iyi bir kılavuz olacaktır.

Yeteneksizler

Kasımpaşa'yı kutlayarak başlayalım.
İkinci yarının en başarılı takımı durumundalar, alkışlıyorum.
Bir de kenar yönetimini ayrıca kutlarım, anti futbolu da mükemmel öğretmişler oyuncularına! Taktikleri şöyle; bir şekilde öne geçtin mi yere yat, tüm serbest atışları nazlanarak kullan, rakibi ger, tribünleri tahrik et, yetmez ise mümkün olan her pozisyonda hakemle, rakiple tartış ve zaman geçir!
Helal olsun! Bizim ligi çözmüşler!
Bir kutlama da Muleka'ya, attığı her golde fırsatçılık ve yetenek vardı. Her pozisyonda yere yatması Avrupa'da neden barınamadığının göstergesiydi.
Gelelim Beşiktaş'a; yenilen ilk iki golde Vida'nın katkısı rakip kadar vardı, ikinci golde Ersin, Vida'yı da solladı!
Ersin futbolu bırakana kadar, kaleyi ne zaman terk etmesi gerektiğini öğrenemeyecek sanırım!
Birçok yeteneksiz oyuncusu var Beşiktaş'ın.
Say say bitmez hani... Arada Josef'e, Ghezzal'a yazık oluyor.

Büyük golcüler, Kenan, Güven ve Batshuayi ya pozisyonda yoklar ya da ofsayttalar! Bu halleriyle BAL Ligi'nde bile oynamaları mucize olur.
Rıdvan gelişecek diyoruz ama o geriye gidiyor, topun nereye gideceğini hesap etmeden orta açıyor, yaptıklarına orta denirse. Bir kanat neden bir kez olsun son çizgiye inip rakip savunmanın dengesini bozmayı denemez!
Neden? Neden? Neden?
Aynı şey Rosier için de geçerli; senin zaten golcün yok, rakip savunma dengeliyken gol atman neredeyse imkansız.
Öyleyse, üstelik önünde alan varken ne diye inmezsin son çizgiye!
Yoksa yasak mı Beşiktaş'ta son çizgiye inip rakibin dengesini bozmak...
Zaten bir iddiası yok Beşiktaş'ın. Skor çok önemli değil ama bir takım 90 dakika içinde birkaç organize atak yapar, şut atar, şutlardan birkaçı çerçeveyi bulur. Beşiktaş'ta bunların hiçbirisi yok.
Okur bilir, Valerien İsmael'i destekliyorum ama üçlü savunmanın böyle bir kadroyla uygulanmasının zor olduğunun da altını çiziyorum. Sistemi kesinlikle gözden geçirmelidir.

Gerçekler

Beşiktaş için bu sezon haftalar önce bitmişti zaten. Çifte kupanın ardından anında Sergen hoca ile imza atıp ondan sonra transfere yoğunlaşmak yerine yaklaşık iki ay gibi bir süreyi Sergen Yalçın'ı oyalayarak geçiren yönetim bana göre arabanın lastiğini aslında o günlerde patlatmıştı. Bu konuda bizzat Başkan Ahmet Nur Çebi'ye, "Sevgili başkan gönül kırıldıktan sonra atılan imzanın çok anlamı olmaz. Çifte kupa kazanmış bir hocanın beklentilerine uygun teklif yapmak ve işi bitirmek gerekir.

Aksi halde ligde yaşanacak her türlü problemin kaynağı olarak bugünler gösterilecek buna hazır olmalısınız" diye nacizane bir uyarıda bulunmuştum. Açıkçası çok da işe yaramamıştı...
Her neyse, olanla, ölene çare yok, o sebeple şimdi işin hal yoluna bakmak ve yeni sezonları kurtarmak adına neler yapılabilir onları konuşmak gerek. Bundan sonraki satırlarda yapacağımız da tam olarak budur.

 

HİÇ KİMSEYİ ÜZMEDİ

Beşiktaş kadrosunun çok ciddi bir kalite problemi var, bu tartışılmaz bir gerçek. Kaliteli oyuncuların çabalarıyla diğerleri da ayakta kalabilir ve bu sezon böyle boş geçmezdi belki ama onu başaracak teknik adam yoktu kenarda. Sergen Yalçın bu sezon asla işine motive olmadı ya da olamadı, sonrasında göreve gelen Önder Karaveli ise annemin deyimiyle "Aferin delisi" rolü üstlendi. Asla zevahire dokunmadı, rakipler dahil kimseyi kırmamayı iyi teknik adamlık olarak sundu bizlere.

İNADI İPİNİ ÇEKEBİLİR

Ve ardından başlayan Valerien İsmaiel dönemi de hocanın üçlü savunma takıntısı sebebiyle geleceğe dair umutları azaltmaktadır.
Bir teknik adamın kendi kurmadığı bir takımda sistem konusunda ısrar etmesi hayatın akışına uygun değildir. Dolayısıyla Valerien İsmaiel konusunda Başkan Çebi kesinlikle çok iyi düşünüp kararını vermelidir.
Eğer hocanın sistemine inanıyorlarsa devam edilmeli aksi halde sezon sonu yollar ayrılmalıdır.

EN AZ 15 KİŞİ YOLCU

En önemlisi bu işler çok çabuk yapılmalı ve ardından kadro mühendisliğine geçilmelidir. Çünkü gerçekçi davranılacak ise eğer Beşiktaş transferin en hareketli takımı olmak zorundadır. En başta kimi kalitesizliğinden, kimi oynamaya değil keyif çatmaya geldiğinden, kimi de yaş haddinden ayrılması gereken isimlerle en kısa sürede yollar ayrılmalıdır. Yani N'Sakala, Douglas, Mehmet Topal, Oğuzhan, Teixeira, Ljajic, Larin, Lens, Gökhan Töre, Batshuayi, Pjanic, Güven Yalçın, Kenan Karaman, Salih Uçan ve artık çok yaşlanan Atiba (Beşiktaş tarihinin en başarılı yabancılarından biridir, kesinlikle onore edilmelidir), dahil yeni sezonda bu takıma fayda sağlamayacak isimlerle bağlantı koparılmalıdır.

KADRONUN TEMELİ

Gidenlerle vedalaştıktan sonra eldeki listeye bakılmalı... Bana göre o listede, Ersin, Rıdvan, Montero, Welinton, Necip, Umut Meraş, Josef de Souza, N'Kouduo, Ghezzal, Rosier, Gedson Fernandes, Serdar Saatçi, Kerem Kalafat, Can Bozdoğan, Emirhan İlkhan, Demir Ege Tıknaz, Emirhan Delibaş dışında kimse yok ve olmamalı... İşte bu temel üzerine kesinlikle nokta atışı transferler yapılmalı ve Beşiktaş gelecek yıllarını kurgulamalıdır.

Saldım çayıra, Mevlam kayıra mantığıyla beklemek, bazı oyuncular için "Belki bu sezon daha iyi oynar" diye boş hayallere kapılıp yola devam etmek Beşiktaş'ın gelecek yıllarını da tehlikeye atmaktan öte bir işe yaramaz. Bize düşen sorunu doğru tespit edip çözüm önermek.

Şekilde görüldüğü gibi yaptığımız da budur... Tabii anlayana!