Reklamı Geç
5 saniye kaldı
SANİYELİ REKLAM SOSYAL MEDYA TAKİP ET
QR KODU site sol kule
sağ dik reklam tweter takip et

24 Nisan 2024, Çarşamba

BEŞİKTAŞ MEDYA GRUP - Uluslararası Basın Yayın Platformu

Usta spor yazarlarından Beşiktaş sözleri!

Usta spor yazarlarından Beşiktaş sözleri!

Usta spor yazarı ve yorumcuları, Beşiktaş'ın Sporting Lizbon'a 4-0 yenildiği maçın ardından değerlendirmelerde bulundu. İşte, o yazılar:

GÜNTEKİN ONAY:  Sporting Lizbon'a (HÜRRİYET)

"Sergen Yalçın, orta alanı Josef-Mehmet Topal-Atiba 3’lüsüyle kurup dirençli ve defansif bir orta alan kurgulamış ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Zaten sahaya inançsız bir şekilde çıkan Beşiktaş, ilk golden sonra maalesef “bitse de gitsek” psikolojisiyle çözüldü. Bireysel anlamda ayakta duran bir oyuncu göremedik Lizbon’da...

İşin acı tarafı Sporting fazla sıkmadan, terlemeden, efor sarf etmeden farka gitti. Sporting, Sarabia dışında yetenekli oyunculardan kurulu bir takım değil. Ancak bize oranla çok daha disiplinli oynuyorlar ve her ikili mücadelenin değerini biliyorlar. Ayrıca da hücum bölgesinde çok daha seriler...

Şampiyonlar Ligi’ne veda eden siyah beyazlılar cumartesi akşamı ligde lider Trabzonspor ile final niteliğinde bir maça çıkacak. Devler liginde sınıfta kalan Sergen Yalçın, bakalım 3 günde bu takımı ayağa kaldırıp, en doğru tercihlerle Trabzon maçına nasıl hazırlayacak?"

BİLAL MEŞE: Kartal evine erken döndü! (MİLLİYET)

"Dedik ya, siz ne yaparsanız yapın, evdeki hesap, bazen Avrupa’ya uymuyor maalesef!
Beşiktaş’ın Devler Ligi ile ilgili hesapları hiç tutmadığı gibi, aldığı sonuçlarla da hayal kırıklığı yarattı, dört maçta sıfır puan çekti!
Yönetim ve teknik kadro sezon öncesinde özellikle dış transferde Devler Ligi’nde kalıcı olma adına nokta atışları yaparken, taraftarlarını da turlar geçme adına umutlandırmıştı.
Gelin görün ki, hiç kimsenin aklının ucundan geçmeyen sakatlıklar Kartal’ın yakasını bir türlü bırakmadı! Sergen Yalçın, her iki kulvarda da sakatlıklar nedeniyle kadro kurmakta bile zorlandı.
Devler Ligi’ndeki bu olumsuz tablo, kuşkusuz iç hatlara da negatif yansımalar yapmadı değil!
Bu oyunda sakatlıklar doğaldır, ancak Kartal’daki bu tablo soru işaretleriyle dolu! Bir takımda bu kadar çok mu üst üste sakatlık olur arkadaş! Ümraniye’de değiliz, uzağız, doktor hiç değiliz, ahkam kesemeyiz, ama sorgulanması gereken tuhaf bir durum var ortada!..

Sakatlıklar nedeniyle ne ideal onbirinizi bulabilirsiniz, ne de kafanızdaki oyun şablonunun sahaya yansıtabilirsiniz! Bu olumsuz faktörler nedeniyle Sergen Yalçın’ı eleştirirsek ayıp ederiz, biliyoruz ki, mazeretleri o kadar çok ki!..

Bu kulvardaki temsilcimiz Beşiktaş bu yenilgiyle UEFA’yı da çok büyük ölçüde kaçırdı.
Bu farklı mağlubiyet, moral bozukluğu ve de sakat oyuncuların fazlalığı kuşkusuz Trabzonspor maçı öncesinde Kartal’ın handikapları olarak öne çıkıyor.
Dememiz o ki, Kartal’ın zirveye tutunması lider karşısında alacağı galibiyete bağlı dersek, abartmış olmayız."

FATİH DOĞAN: Aslan payı Yalçın'ın (SABAH)

"Beşiktaş taraftarı Şampiyonlar Ligi müziğini yeniden duyduğunda şöyle bir duygu içerisindeydi: "Şampiyon olan kadroya birkaçı dünya yıldızı 12 tane iyi takviye yaptık. 2016-17 sezonundaki gibi UCL'de bir başarı hikayesi yazabiliriz!... Ancak Sergen Yalçın yönetiminde 4 maça çıkıp 0 puanda kaldı. Sadece 2 gol atıp 12 gol yemesi cabası...

Pekala başarısızlığın mazereti ne? Avrupa ile aramızda açılan makastan hepimizin haberi var. Ama bu makasın karşılığı bu oyun mudur? Arkası bitmeyen sakatlıklar, sahada oynayamayan yıldızlar!.. İstanbul'da kamp yapan oyuncular da Chelsea, Lecister, Sporting ve Barcelona'da sezon başı kampı yemiş oyuncular da dün Lizbon'da yoklar! Niye yoklar? Kabul! Beşiktaş yönetimi "muhteşem" Sergen Yalçın "kral", oyuncular "kutup yıldızı!"... Bu konuyu irdeleyenler ise art niyetli!.. Ama bilinmeli ki bu sorunun çözümünü aramadıkça ve cevabını bulmadıkça Beşiktaş'ın başı ağrımaya devam edecek..."

CEM DİZDAR: Defteri kapattı (FANATİK)

"Ülkemiz başta hakem tartışmaları olmak üzere futbol münakaşalarının çorağında debelenip dururken ‘’Şampiyonlar Ligi başka bir seviye’’ olmaya devam ediyor. Dün akşam buna bir kez daha şahit olduk! Sporting, oyunu sükunetle kurgularken yönünü değiştirmede tam tersi, son derece seriydi... Beşiktaş’ta ise sorun Rıdvan gibi görünebilir. Ancak Josef, Atiba, Mehmet Topal gibi ülke ölçeğinde savunmacı görünen orta sahanın geçirgenliğini göz ardı etmeyelim.

‘’Şampiyonlar Ligi seviyesi’’ni anlayabilmek için ‘’yetenek’’ten öte daha örgütlü oynayan takımların gücünü anlamak gerekiyor.

Her maçın her turnuvanın ayrı hikayeleri vardır. Beşiktaş bu defteri kapattı. Şimdi cumartesi akşamı bu kez Trabzon maçı ile ülke içi hikayesinin peşine düşecek. Bu maçın travmatik sonuçları olup olmayacağı ise cumartesi akşamı belli olacak. Bakalım onlar için işler ‘’kendi seviyemiz’’de nasıl ilerleyecek?"

TURGAY DEMİR: Afiyet olsun (FOTOMAÇ)

"Şampiyonlar Ligi'ni bir yana bırakın, izlediğimiz en sıradan Avrupa maçında dahi takımlar bize göre ışık hızıyla oynuyor. Havamızdan mı, suyumuzdan mı bilmem, bizdeki yabancılar da ligimize adım atar atmaz ağır aksak paslaşmalara alışıyorlar...  Sporting bile karşımızda Barça, Real ya da PSG gibi rahattı... Biz alan savunurken, onlar kanatlardan oyuncu kaçırdılar, biz adam adama savunurken, geriden çıkıp savunma arkasına sarktılar. Basit ama hızlı oynadılar hepsi bu. Onlar gol atarken bile rahat, biz taç atarken bile panik halindeyiz. Böyle bir fark var aramızda...

Sporting'e maçın başında iki net pozisyon verdik, biri direkten döndü, diğerini Ersin kurtardı, bizim pozisyonların ikisinde de Larin panik halinde kötü vuruş yaptı. Kafa kağıdına bakarsan yabancı ama vuruşuna bakarsan bizden! El oğlu şut zamanı şut atıyor, pas zamanı pas. Biz şut atacakken pasa dönüp, pas atacakken top kaptırıyoruz. Bildiğin Arapsaçı yani… Kendimizi kandırmayalım, 86 yabancıyla oynasak ligimizin ritmi değişmedikçe Avrupa'daki kaderimiz de değişmeyecektir. O nedenle yıllardır, köy takımları karşısında bile hüsranlar yaşadık. Tromsö, Östersunds, Karpaty Lviv, Valerenga, Videoton, Sigma Olomouc, Young Boys, Vardar… Daha saymaya gerek var mı? Adamlar futbol oynuyor, biz başka bir şey. Bütün hikaye bu. Öyleyse boş verelim Avrupa'yı dönelim ligimize, yiyelim birbirimiz! Hepimize afiyet olsun!"

ORHAN YILDIRIM: Dramatik veda (FANATİK)

"Beş eksik kadrolu Beşiktaş için Avrupa’da, ‘tamam ya da devam’ niteliği taşıyan maç yenilgi ile bitti. Şampiyonlar Ligi’nde puan ile tanışamayan Sergen Yalçın’ın ekibi işini mucizelere bıraktı. Devler Ligi’nde etkisiz olan Kartal, hafta sonu evinde ağırlayacağı Trabzonspor maçına döndü. Sporting, Beşiktaş’tan aldığı altı puan ile yeniden potaya girdi.

Sergen hoca, kadro tercihleri ve maç esnasında yaptığı hamleler ile çok maç aldı. Taktik dehası ile farkını ortaya koydu. Ancak bu sezon tam aksi görüntü içinde. Dün gece bunlara bir yenisini daha ekledi. Böyle olunca da on dakika içinde üç ikram gol ile maçı bitirdi!.. Anlaşılan hocanın kafası epeyce karışık. Kendisi Lizbon’da ama aklı ligde...

İkinci yarının başlarında Sarabia ile durumun 4-0 olması sıkıntı yarattı... Farklı galibiyet Portekiz ekibine moral oldu. Siyah-Beyazlı taraftarlar alınan sonuca kahroldu."

SERDAR SARIDAĞ: Beşiktaş’ın kötü kaderi (MİLLİYET)

"Maalesef olmadı. Sadece dün gece değil. Şampiyonlar Ligi’nin ilk gününden beri bir türlü olmadı. Beşiktaş, bir türlü o ilk golü bulamadı. Dört maç geçti o ilk gol gelmedi.
İstanbul’daki Borussia Dortmund ve Sporting maçlarında iyi başlasa da o golü bir türlü bulamadı. Hadi Ajax deplasmanından takım sakatlıklardan dolayı İstanbul’da kalmıştı!. Hadi Lizbon’daki Sporting maçında rakip kendi evinde oynadı. Ama yine de dünkü maçın skoru böyle olmamalıydı. Beşiktaş hala sıfır puanda. Rakamla “0” puan...

41. dakikada Paulinho’nun skoru 3-0’a getiren golü gelince, ilk devrenin sonunda soyunma odasına gidiş sanki maç bitmiş gidişi gibiydi.
İkinci yarıda da değişen tek bir şey yoktu. Sarabia 56’da farkı dörde çıkardı. İkinci yarının başındaki Alex-Montero değişikliği de pek bir işe yaramadı. Kalan dakikalarda ise Beşiktaş oyunda varlık gösteremeyerek Avrupa’ya çok büyük olasılıkla erken havlu attı."

ALİ ECE: Olmuyor (FANATİK)

"Kariyerlerinin büyük bölümünde defansif orta saha mevkisinde oynamış 3 oyuncu Josef, Atiba ve Mehmet Topal ile ilk 11’de başlayınca pratikte takım savunması daha güçlü olmuyor. Çünkü topla çıkamayınca, rakibe tehdit oluşturamayınca ezbere gömülüyorsun ve Sporting gibi hem oyun yönünü aniden değiştirebilen hem de savunmadan hücuma geçişleri çok hızlı yapabilen bir takım karşısında pozisyon üstüne pozisyon veriyorsun. Aslında geçen sezon Sergen Yalçın orta sahadaki defansif-ofansif denge kimyasını bir Türkiye Ligi maçı sonrası röportajında çok akıllıca bir şekilde anlatmıştı:

“Top bizdeyken hücum ederken, üçü de ofansif orta saha, top rakipteyken de üçü de defansif orta sahaya dönüşüyor.” Lakin Şampiyonlar Ligi’nde asıl farkı oluşturan savunmadan hücuma ve hücumdan savunmaya ne ölçüde başarılı geçebildiğiniz. Beşiktaş ilk devrede ikisini de başaramadı...

70'te Beşiktaş maçtaki ilk Şampiyonlar Ligi kalitesindeki organize hücumunu geliştirdi, Ghezzal kafayla iyi vuramadı. Sonrasında sakatlık kabusu kaldığı yerden devam etti, Ghezzal ve Can çıkmak zorunda kaldılar."

SİNAN VARDAR: Beşiktaş’a yakışmadı! (FOTOMAÇ)

"Güzel dileklerle başladığımız Şampiyonlar Ligi maçından daha yenilgiyle ayrıldık. Beşiktaş bu kadar kötü bir sınav vermemeliydi. Gece gece moralim bozuldu, keyfim kaçtı. Dünkü futbol Beşiktaş'a yakışmadı. Öncelikle eleştirilerim teknik direktör Sergen Yalçın'a... Sergen Hoca; Atiba, Josef ve Mehmet Topal'la 3 ön libero ile sahaya çıkması 'Buradan 1 puan çıkaralım' düşüncesindeydi ama bu çok yanlıştı. Sevgili Hocam; Necip sağda değil, stoperde oynar. Lütfen Welinton'u unutalım artık! Serdar çıksın oynasın; varsın o hatalar yapsın, razıyız. İlk 15 dakikada ev sahibinin hızını kestikten sonra Larin'le iki gol fırsatından yararlanamayınca umutlandık ama bu iki atağın ardından ardı ardına gelen savunma hataları Sportinglileri bile şaşırttı...

Geçen sezonki Ghezzal'den eser yok. Alex ise kesinlikle bu takımın 10 numarası değil. Kenan ise istekli ama yetersizdi. Larin oyunda kaldığı süre içinde takımın en iyisiydi. Dünkü 90 dakikada Ersin goller yemesine rağmen kötüydü diyemem. Zaman zaman bir ara stoper gibi oynadı ve rakip takımın 4-5 pozisyonunu engelledi. Bu da Beşiktaş'ın ne kadar kötü oynadığının resmidir.

Sporting oyuncu yetiştirip satan ve öyle yaşamını sürdüren bir takım. Rosier'i çok beğenmediler biz hayran kaldık ve sadece bu transfer için bizden 6.5 Milyon Euro kazandılar. Geçen sezon şampiyon olan ve özverisine hayran olduğumuz takımdaki düşüş hepimizi şaşkına çeviriyor. Beşiktaş'ta işler iyi gitmiyor. Ümraniye'de neler yaşanıyor bilemiyorum ama sinyaller iyi değil... Çok fazla eleştirmek istemiyorum çünkü olaya sadece Beşiktaş acısından bakarsak hata etmiş oluruz. Futbolumuz dibe çöktü. Renkleri bir kenara bırakıp bir şeyler yapmalıyız."

Editör: Spor Servisi

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yükleniyor
yukarı çık