Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları

Güntekin Onay (Hürriyet)

Şenol Güneş’in büyük yanılgısı

Savunmayı sertleştireceğini düşünerek Necip’i oynatıyor ama...

Beşiktaş, Avrupa’nın elit takımları ve teknik adamları tarafından hızla terk edilen, son dönemde giderek gözden düşen 4-2-3-1 düzeniyle başladı. Üstelik savunmanın önünde Necip-Atiba ikilisiyle. Şenol Güneş, Atiba ve Necip’in birlikte oynadığı bir orta sahadan ne bekledi? Üretkenlik nasıl sağlanacaktı?

PAS ARASI VE TOP KAPMA SIFIR

Şenol Güneş ve Beşiktaş’ı çalıştıran diğer teknik adamlar orta sahaya Necip’i koyarak bu bölgeyi sertleştireceklerini düşünerek hep aynı yanılgıya düşüyorlar. Hiçbir zaman sonuç alamadıkları gibi rakamlar da Necip’in asla sanıldığı gibi defansif bir güç katmadığını gösteriyor. Dün sadece 2 sahipsiz top kazanan emektar futbolcu sadece 3 ikili mücadeleye girmiş ve 1’ini kazanmış. Pas arası yok, top kapma da ‘0’. Halbuki bu rakamlar Gedson Fernandes için 8 sahipsiz top kazanma ve 18’de 12 mücadele kazanma şeklinde.

 

Bilal Meşe (Milliyet)

Weghorst’a göre şablon yapılmalı

Nkoudou, Beşiktaş’ın ofansif çıkışlarında gerek tekniği, gerekse çabukluğuyla katkıları oldukça yüksek bir oyuncu. Peki, maçın 24. dakikasında Kitsiou’ya kafa atmasına hangi pencereden bakacağız? O pozisyonda dikkat ettiniz mi, kaptan Atiba yüzünü iki eliyle kapattı, yani tehlikeyi gördü! Görmeyen tek kişi orta hakem Atilla Karaoğlan! Benim gibi herkes ‘kırmızı’ beklerken, o sarıyı tercih etti! VAR’dan izleme uyarısı geldi, gitti izledi, sarıda israr etti! 
Nkoudou’ya gelince ona hiç ama hiç yakıştıramadım, ya kızarsaydın? Diyeceksin tahrik var, olabilir, bu oyun profesyonellerin oyunudur, tahriklere kapılmayacaksınız! Güneş hoca, o pozisyondan sonra onu oyundan alsaydı, kaybederdi, devreyi beklemesi çok doğruydu.
Güneş’in işine karışmak gibi bir derdimiz yok! Neticede tek karar verici o... Kimi isterse sahaya sürer, eyvallah.
Bu demek değildir ki, eleştiri hakkımızı kullanmayacağız! Bakın, Beşiktaş’ın forvette bir kulesi var; Weghorst. Oyun şablonunuzu ona göre yapacaksınız, kanatlardan ne kadar yüksek top gelirse, bir o kadar Weghorst verimli olabilir. Düşünün koca 90 dakikada bir yüksek top geldi, o da Masuaku’dan, gole çevirdi.

Kartal’ın ligde tek puan kaybı lüksü bile yok. Atiba, neredeyse kırkına merdiven dayadı, hala ondan olumlu bir şeyler beklemek hayalcilik olur! Mesela Masuaku niye yedek arkadaş? Kim ne derse dersin, Masuaku önemli bir oyuncudur, bunun tersini de kimse savunamaz, top ayağına geldiği anda üretime katkı sağlayan bir krampondur. Keza Salih Uçan da verimli bir isimdir. Demem o ki , Beşiktaş’ın ideal 11’i son bölümlerdeki takımdır, bunu bilir, bunu söylerim. Biraz daha ileri gidersek, ilk yarıyı Kartal adına yok sayıyorum, ortaya koyduğu futbol, kadrosuyla örtüşmüyor, yakışmıyor! Kartal’ın 90 dakika içinde kaleyi bulan ve gole dönüşen tek pozisyonu var, gerisini siz düşünün!

Diyeceksiniz Gaziantep ne yaptı, doğru. Sadece 13’te Maxim’in bir frikik atışı var, ona da Mert vize vermedi.
Zirveye oynayan bir takımda deneme - yanılma düşüncesi asla olamaz! Olursa dünkü maç gibi olur, beraberliği zor kurtarırsınız!
71’de savunma güvenliğini elden bırakan Kartal’ın bu zaafını Figueiredo, çok iyi kullandı, topu Mert’in uzanamayacağı köşeye gönderdi. Güneş, oyuncu hamleleriyle sıkıntıyı çözmeye çalıştı, 86’da Weghorst, Masuaku’nun asistine golle yanıt verdi, beraberliği sağladı. Sağlasa ne olur, sağlamasa ne olur iki puan kuş misali uçup gitti, gerçek bu!

Güneş hoca, zor bir süreçte takımı teslim aldı, Kartal’ı ayağa kaldırıp yarışa sokar mı, sokamaz mı, bilemiyoruz, ama pes etmeyeceğini de adım gibi biliyorum!

 

Fatih Doğan (Sabah)

Kazanma istikrarı için gerekli 3 şart

Gaziantep-Beşiktaş karşılaşmasının ilk yarısı, futbol kalitesi açısından vasat bir maçtı.
Ev sahibi Gaziantep'in sezon başından beri başarıyla uyguladığı bir planı var. Oyunu birinci bölgede kabul edip rakibe bıraktıkları topu her kaptıklarında Maxim'e ya da Figueiredo'ya ulaştırıp kontradan gol planlıyorlar. Bunu da haftalardır sabırla ve başarıyla deniyorlar. Ev sahibi, beklediğimiz gibiydi. Ancak Beşiktaş her atağa kalkıştığında Atiba geri dönüşler yaptı, yapmak zorunda kaldı. Maçın en iyilerinden Gedson Fernandes, Necip ve Atiba'nın önünde yalnız gözüktü.
Öne ara pasları atacak, oynayıp ver kaçlar yapacak bir ismi, bence formda bir Josef'i gözler aradı. Siyahbeyazlı takım özellikle de 66'da Şenol Güneş, Necip ve Umut'un yerine Muleka ve Masuaku'yu aldıktan sonra Cenk Tosun ve Redmond'u içeri çekmeyi başarınca pozisyonlar bulmaya başladı. G.Antep aradığı golü, durdurulamayan Figueiredo'yla buldu. Maçın son dakikalarında Weghorst'la cevap verdi. Ancak ikinci yarı Weghorst ve Cenk'in kaçırdığı pozisyonlar var ki atsalar galibiyete de ulaşabilirlerdi. Beşiktaş kazanma istikrarı yaşamak istiyorsa kanat beklerinin hücuma yüksek katkıyla oyunda olmasının yanı sıra son vuruşlarda daha isabetli şut yüzdesi, daha net pozisyonlar alması gerekiyor.

 

Cem Dizdar (Fanatik)

Onca ortaya rağmen tek gol

Öyle bir ilk devre ki, bir serbest vuruş ve o vuruşun kurtarılışı dışında pek bir şey yok ama bolca fuzuli gerginlik içinde sürüp gitti karşılaşma. Bol bol orta yapıp sürekli şut denemenin ‘’iyi futbol’’ sayıldığı ülkemizde pas hız ve kalitesi düşük kalınca savunma yapma da aynı oranda kolaylaşıyor. Birbirinden top kapmak için alanları kapatan ancak zor kaptıkları topları düşük pas becerisi nedeniyle rahatça karşı takıma kaptıran iki takım vardı sahada. İkinci devre Şenol Güneş iki değişiklik yapıp sahaya Salih ile Redmond’u gönderince Beşiktaş bir parça hareketlendi. Ancak ‘’bir parça’’!..Devre başında da Weghorst’la gole yaklaştılar ama Antepli Furkan 59’da karşı karşıya bırakıldığı pozisyonu kullanamadı. Maçı izlemeyenler için 70’e kadar durumu özetleyen istatistik kaleci kurtarışları olabilir. Günay Güvenç: 0 Mert Günok: 1.

Deneyecek oyun gözükmüyor 

Hücuma yönelik değişikliklerin ardından Beşiktaş orta sahası gözle görülür biçimde gevşedi. Hâl böyle olunca 60’dan sonra Antep’in iştahı kabardı ve önce doğaçlama görünümündeki ataklar gittikçe olgunlaşıp Figueiredo’nun golüyle tamamlandı. Beşiktaş böyle oynayacaksa Caner Erkin opsiyonunu ciddi ciddi düşünse mi acaba!.. Öyle ya top kenara her açıldığında, ki başka bir şey yapılmıyor gibi, futbolcular yemin etmişcesine Weghorts‘un tahmini bölgesine hedefsiz ortalar yapıp duruyor! 32 orta, dile kolay... Gerçi golü de yine böyle bir ortadan buldular çünkü başka şeyler deneyecek oyunları var gibi görünmüyordu.

Tutumlarda değişiklik yok 

Unutmayalım ki, bu tür ‘’orta oyunu’’nda hücumculardan daha çok savunmacıların yapamadıkları belirleyici oluyor.Haliyle olmaması halinde savunma gitgide güçlenirken gol ihtimali de aynı oranda düşüyor. Kontra yeme ya da savunma için geriye yapılan uzun koşular da cabası... Görülen o ki, federasyonun en yetkili ağızlarının açıklamalarına rağmen futbolcuların hakemlere ilişkin tutumlarında değişiklik yok. ‘’Hakemlere itiraz kültürü’’ tam gaz sürüyor...

 

Turgay Demir (Fotomaç)

Kendinize gelin

Necip bildiğimiz Necip olmasa ve Atiba bildiğimiz Atiba olsa ikisiyle başlamanın hiçbir sakıncası yok. Ne var ki, Atiba eski Atiba değil ve Necip maalesef hala eski Necip!.. Bu yanlış tercih nedeniyle orta saha 45 dakikada sıfır çekti. Gedson tek başına savaştı hepsi bu. Kimsenin kimseden haberi yoktu, hatlar arasındaki mesafeyi geçtim aynı hatta oynayan futbolcular arasındaki mesafe bile inanılmaz uzaktı. İkinci yarıya N'Koudou ve Atiba'yı çıkarıp Redmond ve Salih'le başlayan Şenol hoca Necip'i sahada unuttu! Taa ki, Necip ayağına üst üste gelen iki topu da heba edince attı kementi. Umut ve Necip çıkarken Muleka ve Masuaku oyuna dahil oldu. Beşiktaş bu değişikliklerle biraz toparlanırken Gaziantep aynı kötü oyununu sürdürdü. Kontratak dışında bir planları yoktu.Beşiktaş Redmond'la tek kanattan yüklenirken ortadaki Weghorst ve kanat-orta karışımı bir yerlerde dolaşan Cenk de topsuz ve pozisyonsuz kaldılar. Yine de Beşiktaş adına zayıf da olsa gol sinyalleri gelirken ilginçtir, golü atan Gaziantep oldu. Beşiktaş bir kez daha garip pozisyon yokken gol yeme becerisi gösterdi desek daha doğru olabilir… Gol sonrası uyanan Kartal büyük baskı kurdu ve üst üste pozisyonlar yakaladı. Dünya Kupası'nda boy gösteren Weghorst topu filelere göndererek ligte de atmaya devam edeceğini gösterdi… İlk yarıda N'Koudou, ikinci yarıda Redmond kanattan bir şeyler yapmaya çalıştı. Diğer kanat emanet edilen Cenk Tosun ise bildiğin etkisiz elemandı ve Kartal maç boyu bir nevi Kubilay Kanatsızkuş'tu vesselam. Dikkat: Maç sonunda taraftar takımı tribüne çağırıp şöyle haykırdı: Burası Beşiktaş herkes kendine gelsin!

 

Ali Gültiken (Sabah)

Sorun orta saha ve hücumda

Trabzon'un, F.Bahçe'yi yenmesi ile ortaya çıkan fırsat, G.Antep'te yeniden yerini durağanlığa bıraktı. G.Antep karşısında alınacak galibiyet, Beşiktaş'ı tekrar şampiyonluk maratonunun içine sokabilirdi. Ama sonuç, bu hedefi Beşiktaşadına biraz daha uzak mesafeye koydu. Beşiktaş, sezon başından beri orta alanda büyük problem yaşıyor. Şenol hocanın son oynanan kupa ve dünkü G.Antep maçlarında yaptığı tercihlere baktığımızda onun da bu arayışa devam ettiğini görüyoruz. Beşiktaş, orta alanda hem oyunu tutmakta zorlanıyor hem de hücum etkinliğinde istenilenin çok gerisinde. Dün maç boyunca Fernandes'in bu alandaki gayreti ve isteği dışında diğer oyuncuların performansları vasatın üzerine çıkamadı. İkinci yarıda Salih'in oyuna girmesi ile ufak tefek kıpırtılar var ama bu da yetmedi. Beşiktaş'ın N'Koudou ile hücum bölgesinde Cenk ve Weghorst'u daha etkili hale getirme düşüncesine ben de katılıyorum. Ama dünkü performansı ve yaptığı işler onun adına da Beşiktaş adına da hayal kırıklığı oldu. Şenol hocanın kulübeden oyuna kattığı Muleka ve Redmond ile beraber Cenk ve Weghorst önemli oyuncular. Ama skor avantajı yakalayamadığınızda, bu oyuncuları sürekli yüksek top oynar duruma getirdiğinizde bunların oyunu da kısıtlanıyor. Doğal olarak rakipler yoğun savunma yaptıklarında pozisyon sıklığı da düşüyor. Özetle Beşiktaş şampiyonluk mücadelesine geri dönüş içinönemli bir fırsatı şansa çeviremedi.

 

Ali Ece (Fanatik)

Dünya kupası kalitesi puanı kurtardı

Dünya Kupası’ndan sonra bizim lig maçlarına adapte olmak her babayiğidin harcı değil. Bu futbol estetiği fukaralığına rağmen sırf arma aşkına izleyen herkese helal olsun: Bu kadar karşılıksız sevmek çok çok ayrı bir insani seviye! Beşiktaş sevenlerin duygularını, Gaziantep deplasmanındaki maç özelinde incelemeye çalışalım: İlk yarı boyunca Beşiktaş sadece Gedson topla buluşunca temposunu yükseltebildi, hem takım arkadaşları Gedson’a ayak uyduramayınca hem de sistematik faullerle durduruldukça Beşiktaş oyun üstünlüğünü ilk 45’te hiç kuramadı. Koca ilk 45’te ofansif açıdan en yüksek kalite anahtar pası kaleci Mert 32. dakikada sola diyagonal uzun oynarken attı. 

Büyük sorumsuzluk... 

Sol demişken, Beşiktaş solunun sorunları Ortadoğu solunun sorunları kadar büyük: Sonradan girince maçı kökünden değiştirebilen N’Koudou, kontrolsüz hız ve işlenmemiş ham yeteneğin büyük bir karmaşası olmaya devamediyor. Tamam Kitsiou, darbeden sonra abartılı şekilde kendisini yere bıraktı ama o pozisyonda N’Koudou’nun sinirlerine hâkim olamayıp daha 25. dakikada takımını 10 kişi bırakma riskini yaşatması çok büyük sorumsuzluk, çok büyük sorun! Zaten N’Koudou solda başlayınca, Cenk sağ öne geçiyor ve sol forvette ters ayakla kolayca yardımcı santrfora dönüşebilen Cenk Tosun’un veriminin yarısını yakalayamıyor. 2. yarı başlarken N’Koudou yerine Redmond girip Cenk sola geçer geçmez, Beşiktaş nihayet net bir gol girişimine imza attı.

Formasyon 4-2-4’e döndü 

Beşiktaş’ın ikinci net girişimi de yine soldan Cenk’in gönderdiği bir toptu, büyük sorun ise bunun ta ilkinden 20 dakika sonra gerçekleşmesiydi. Şenol Güneş, bu ofansif kısırlığı değiştirmek için 66’da Muleka ve Masuaku’yu oyuna alarak 4-4-2 ile 4-2-4 arası bir formasyona döndü. Neden “arası” dedim çünkü bu değişiklikler sonrası Gaziantep önce üst üste boşluklar sonra da taç atışında Tayyip Talha’nın bireysel hatası artı kolektif yerleşim hatasından golü buldu. Bunun sebebi de şuydu: Beşiktaş takımı sahada adeta 2 kopuk parça gibi hücum ve savunma hattına bölündü, Salih Gedson’lu orta ikiliye aşırı yük bindi. Beşiktaş’a 1 puanı getiren ise Dünya Kupası kalitesi Weghorst oldu. Masuaku’nun ortası da tabii ki iyiydi, tartışmanın kalanı için önümüzdeki maç yazılarında görüşmek üzere.