Reklamı Geç
5 saniye kaldı
SANİYELİ REKLAM SOSYAL MEDYA TAKİP ET
QR KODU site sol kule
sağ dik reklam tweter takip et

27 Nisan 2024, Cumartesi

BEŞİKTAŞ MEDYA GRUP - Uluslararası Basın Yayın Platformu

Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları

Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları

Güntekin Onay (Hürriyet)

21 şutta sadece 2 isabet olursa kazanamazsın

Her şeyden önce Başakşehir’in neden uzun süredir maç kaybetmediği ve neden bu sezon gol yemediği sorusunun cevabı dün ortaya çıktı. Takım savunmasını gerçekten de iyi yapıyorlar ve tüm oyuncular bu konuda sorumluluklarının farkında. Buna rağmen Beşiktaş, hem ilk yarıda hem de ikinci yarıda özellikle N’Koudou ile net pozisyonlar buldu. Siyah beyazlı ekip rakip kaleye çektiği 21 şuttan sadece 2 isabet bulurken bu rakam Başakşehir ise 90 dakika boyunca bulduğu tek isabetli şutta gol atmayı başardı.

WEGHORST iLK KEZ BU KADAR TUTUKTU

İlk yarı iki takım da dengeli ve emniyetli bir futbolu tercih etti. Başakşehir, maç boyunca riskten uzak bekleri dahi hiç hücuma çıkartmayan bir defansif kurgu ile oynadı. Beşiktaş ise özellikle Masuaku-N’Koudou kanadından rakibini zorlamayı tercih etti. Weghorst geldiğinden beri ilk kez bu kadar tutuktu ama 1.97’lik Hollandalı futbolcunun 1.83’lük iki stopere yüksek toplarda üstünlük kurma fikri Valerien İsmael’in planlarında yoktu.

REDMOND VE TAYFUR iVME KAZANDIRDI 

Redmond ve Tayfur oyuna girdikten sonra ciddi bir ivme kazandırdılar. Ancak sahaya çıkan 11’de 19 yaşındaki Berkay ve stoper pozisyonunda Necip tercihi hatalıydı. Kaptanın gol öncesinde yaptığı hata Beşiktaş’a pahalıya mal oldu.

Beşiktaş çok pozisyon veren bir takım değil. Geride kalan 6 maçta kalesine sadece 13 isabetli şut gelmiş ve bunların 8’tanesi golle sonuçlanmış.

Maç başına kalesine ortalama sadece 2 isabetli şut gelen bir takım için yenilen gol sayısı çok yüksek. Bu istatistik kaleci performansının yetersizliğini ve bireysel hataların fazla olduğunu ortaya koyuyor. Beşiktaş, Redmond’ın takıma monte olması, Josef’in dönüşü ile güç kazanacaktır. Dün kaybedilen maç bireysel bir hata ve kaçan net fırsatlar üzerinden okunmalı.

 

Bilal Meşe (Milliyet)

Kartal’ı da vururlar!

Bu oyunun yerleşik kuralları vardır, şartlar ne olursa olsun, savunmanızı sağlam tutacaksınız. Artı bir kritik yerde oynuyorsanız, atacağınız her pasın hızını iyi ayarlayacaksınız! Aksi taktirde yenilmezlik unvanınız kuş misali uçup gider!
Kaptan Necip’in pası kısa düştü, top döndü, Traore, Keny’nin asistine iyi yanıt verdi, Emre’nin kapadığı köşeden topu filelere gönderdi. Tamam Kaptan Necip hata yaptı,  kahroldu oyundan alındı! Peki kaleci Emre’ye ne demeli? Traore öyle sert bir şut atmadı, yani Emre’nin çıkarabileceği bir pozisyondu bana göre. 
Şimdi iki haftadır asıl kaleci Ersin’i Valerian’ın yedeğe çekmesinin nedenini de açıkçası merak ediyorum! Asıl sorgulanması gereken o direkler arasıdır, orada belli ki bir sıkıntı var!
Niye Ersin yedekte arkadaş, formsuz mu, bir yanlış mı yaptı? Açıkla da biz de bilelim, Emre yetenekli geleceği var, ama tecrübesiz, yediği golde ve duran toplardaki çıkışlarına bakın ne demek istediğimiz anlaşılır.

Maçın uzatma dakikaları dahil, şöyle bir kantara çıkaracak olursak, her ne kadar istatistikler yani topla oynama yüzdesi Başakşehir’i işaret etse de, oyunun kontrolü, üretim Beşiktaş’ın lehine idi. Demem o ki, sürekli takım savunmasını öne çıkaran konuk takımın golün dışında bir pozisyonu yoktu. Topla oynama yüzdesi sizi yanıltmasın, kendi sahasında ayağa paslarla Kartal’ın presini durdurmaya çalışan Başakşehir, bu anlayışında başarılı olduğunu da söylemeden geçemem. Özellikle savunmada Leo Duarte müthiş bir performans ortaya koydu.

Peki, ya Beşiktaş? Hadi Salih’in bir şutunu Volkan güçlükle çeldi, ya N’Koudou’nun yakaladığı iki net pozisyona ne demeli? Birini atabilse maçın rengini değişirmesi işten bile değildi! Kartal’ın sağ beki, özellikle geçtiğimiz sezon o kulvarı koridora çeviren Rosier’deki düşüşü anlamakta zorlanıyorum! Sanırım Ghezzal’ın olmayışı  onu negatif etkilemiş, o yok, Rosier’de yok! Redmonda ayağının tozuyla ikinci yarıda oyuna girdi, buna karşın iyi bir kanat oyuncusu olduğunu da kanıtladı.
Kuşkusuz pas ve prese dayalı oyun Kartal’ın en büyük özelliğidir... Apoletlerindeki bu farkındalığı maç süresince uyguladı Kartal. Ne var ki, o duvardan örülü rakip savunmayı sadece N’Koudou ile iki kez aşabildiler, onu da gollerle taçlandıramadılar, hucüma çıkarken, yapılan top kayıpları Kartal’ın oyun anlayışını terse çeviren diğer bir faktör. Eeee , ‘ava giden avlanır’ benzetmesi tam da Kartal’a göre!
FIFA Kokartlı hakem Halil Umut Meler, özellikle faullerde çifte standart uyguladı, onun bu anlayışı İsmael’i de çileden çıkardı, kızardı! Onun bu isyanına sonuna kadar katılıyorum, Cenk Tosun’a yapılan bir faul var, var da verecek hakem nerede! 

Meler mi, güldürmeyin Allah aşkına, kokartıyla, yönetimi ters orantılı!

 

Fatih Doğan (Sabah)

Sanki voleybol maçı

Beşiktaş camiası, tribünü gerilince takım da sahada geriliyor. Kim ne derse desin Ankaragücü maçında yaşanan olayların ardından Beşiktaş'ın konsantrasyonu da sarsıldı, gerilen oyuncuların performansı da bozuldu. MHK'nin sezon başından bu yana doğru düzgün maç yönetmemiş, Beşiktaş'la negatif geçmiş ilişkisinden doğal gerilim kaynağı Halil Umut Meler'i ataması ayrı bir skandal karardı! Hakem Meler'in var olan gerilimi artırdığı kesin… Maç boyunca vücut dili, kartlardaki tavrı dikkat çekici olmakla birlikte Beşiktaş'ın net penaltısını vermeyerek sonuca direkt etki etti.
VAR ile birlikte vermedikleri penaltı pozisyonu şu: Top yerdeki oyuncu Duarte'nin koluna çarpmıyor! Duarte ayağıyla vuracağı yerde yere yatıp kafayla topu çıkarmaya çalışıp topu eliyle perdeliyor. Bu penaltı değilse nedir? Zannedersin voleybol maçındayız! Kapanan takım karşısındaki değişiklikler ayrı bir yazı konusu. Geceden çıkan sonuç şu: Beşiktaş yönetimi ya takımı gerilimden uzak tutacak ya da gerilim kaynaklarına yoğunlaşacak!

 

Cem Dizdar (Fanatik)

Weghorst'u kaybedince

Sezon başından bu yana Beşiktaş’ın ilk ciddi sınavı. Başakşehir’in demiyorum çünkü onlar farklı düzlemlerde onca testten geçip sapasağlam çıktılar. Bu arada zaten var olan düzenlerini de geliştirdiler.Dün akşam ilk yarı, üç farklı on beşe bölünmüştü. Birinci ve üçüncü on beş dakikalar Beşiktaş’ın, aradaki Başakşehir’indi. Beşiktaş’ın sorunu Weghorst merkezli oyunu kaybetmekse Başakşehir’in çözümü tam da bu oyunu engellemek oldu. Ağırlıklı olarakN’Koudou’nun kullandığı koridordan yıpratmaya çalıştı Beşiktaş rakibini ancak topWeghorst’a geçirilemediğinden nihayete varılamadı.

Hal böyleyken maçın ilk yarı temposu da seyri de karneye ‘’İyi’’ olarak geçti denebilir.Ancak unutmayalım bu ‘’İyi’’ karnede iki kaleciye de çok ağırişler düşmedi. İkinci yarı dengede giderken Beşiktaşlılar’ın ‘’öfke öznesi’’Necip pas hatası yapmış gibi göründü! Oysa o ara Necip, ‘’Pasa gelin’’ diye çırpınıyordu ve olanlar oldu. Önce gol sonra Serdar Saatçi’nin ‘’ipini çeken’’Valerian İsmael, derhalNecip’i de kenara aldı!

Sağını kullanamadı

Beşiktaş kendi sağını neredeyse hiç kullanamadı. Bunu Ghezzal’ın yokluğuna da bağlayabilirsiniz Başakşehir’in o koridoru tıkayarak rakibini diğer koridora yönlendirmesine de... Bence ikincisi. Böylece Veghorst’u görünmez kılıp alanlarını daha kolay savundular. Yakaladıkları fırsatı da gol olarak değerlendirdiler. İşin aslı şu; çok maç yapan daha çabuk gelişir. Farklı deneyleri hallederken gelişen Başakşehir pratik, güçlü, yapmak istediğini yapan bir takım hüviyetindeydi.

Beşiktaş’ta Valerian Ismael ‘’Burası Türkiye’ye’’ adapte olmuş görünüyor. İlk zor maçında kendini attırmayı başardı! Beşiktaş’ın oyun arzusu iyi ancak ‘’çözüm bilgisi’’ zayıf göründü. Zor maçtı onlar için kötü bitti.

 

Turgay Demir (Fotomaç)

Türkiş futbol

Destek ele gelen top penaltı olmaz talimatını bizim futbolcular planjon yapmak için kullanmaya başladılar! Yeni bir futbol icat ediyoruz hep birlikte!
Türkiş Futbol bu! Top yerden geliyor, senin kafayla o topa müdahale etmen bile (etrafta rakip varsa ihlaldir) oyuncu tınlamıyor, uzatıyor kafayı ve iki eliyle topu kontrol ediyor, hakem, VAR hepsi seyrediyor! Halil Umut Meler YEDİ dakika uzatma veriyor ama bir frikiği DÖRT dakikada anca attırıyor ve onu da kayıp zamana eklemiyor. KOMEDİ!
Başakşehir savunmadaki pas organizasyonunu yapma görevini tecrübeli ve klas Biglia'ya verirken Ömer Ali (İkinci bölümde Caiçara) ile de N'Koudou'yu ite-kaka durdurmayı hedeflemiş. Başardılar da. Beşiktaş klasik baskılı oyununu oynamaya çalışırken ikinci topları hiç alamadılar çünkü kaleci ve beklere baskı yaparken Biglia'yı es geçtiler. Oysa yönetmen Biglia'ydı.
Buna rağmen maç boyu yakalanan altı net pozisyon var, üçünü N'Koudou harcadı, biri çizgiden çıktı, birini Cenk, diğerini Gedson kullanamadı.
Başakşehir bulduğu iki pozisyondan birini, (Necip ve Emre'nin ikramı) gol yaparak kazandı. Sonra da düşe kalka maçı tamamladılar! İsmael'in bekleyen bir rakip karşısında kontrolsüz N'Koudou dururken Muleka'yı çıkarması bir skandaldı. Oynamaya hazır bir stoper almışken Necip'le başlaması başka bir seviye!

VALERİEN İÇİN ÖZEL NOT!:
Necip çaresizlikten oynadığı her maçta iyi oynamıştır amma alternatifi varken kadroya konulduğunda da her zaman sıkıntı yaşa(t)mıştır. Necip'le fantezi yapılmaz, o zor günlerin adamı.

 

Ali Gültiken (Sabah)

Ders çıkarmak şart

Günümüz futbolunda savunmalar yalnızca defansta çok adamla kalarak yapılmıyor. Başakşehir, topa sahip olarak oyun temposunu kontrol etme isteğini maçın genelinde sahaya yansıttı. Gol yemeden bu maça kadar gelmiş olması tesadüf değil. Topa sahip olarak ve sahanın genelinde pas trafiğini doğru yöneterek oyun temposuna hakim oldular. Beşiktaş'ın taraftarını arkasına alıp yarattığı muhteşem tempoya ulaşmasına maçın son bölümü hariç izin vermediler.
Durum böyle olunca Beşiktaş'ın etkinlik düşüncesi duran toplara kaydı. Burada da azımsanmayacak pozisyonlar var. Biri yapılabilseydi Beşiktaş adına maç çok farklı bir yöne gidebilirdi. Rakip tempoya bu kadar müdahale edince Beşiktaş topa sahip olduğunda süratli ve dikine oyunu istediği şekilde oynayamadı. Çünkü kendi yaptığı şekilde bir rakip baskısına maruz kaldı.
Oyun bu şekilde sıkıştığında kanat beklerinin işin içine girmesini beklersiniz. Ancak buralardan istenen destek gelmedi. Orta alanda Salih'in gayreti de oyunu belli bir yere kadar getirdi. Fernandes sezon başından bu yana her maçta şans almasına rağmen oyunun skor ve yaratıcılık tarafında hâlâ beklentilerin gerisinde. Weghorst üzerinden gelmesi beklenen yüksek toplarla denemeler de çok fazla ceza sahası içinde karşılık bulmayınca oyun Beşiktaş adına çok zorlandı. Kulübeden yapılan Redmond ve Cenk hamlelerinin getirdiği hareketlilik oyunu canlandırdı ama N'Koudou'nun ayağından kaçan net pozisyon bu canlılığa karşılık gelmesine engel oldu.
İç saha maçlarında kayıplar elbette üzücü ama Beşiktaş'ın bunu telafi edebilecek bir kadrosu var. Buradan çıkarılacak dersler bir kenarda tutulursa Beşiktaş aynı hatalara tekrar düşmez.

 

Serdar Sarıdağ (Milliyet)

Futbolun kuralı işledi

Ligde bugüne kadar gol yememiş olan Başakşehir’in, Beşiktaş için zor bir rakip olduğu çok belliydi. 
Emre Belözoğlu yönetimindeki Başakşehir’in bu istatistiğin tesadüf olmadığını dün Vodafone Park’ta bir kez daha gördük. Buna rağmen Beşiktaş rakip ceza sahasında önemli fırsatlar yakaladı ama dünkü takım, ligin geri kalanındaki değil geçen seneki Beşiktaş gibiydi. Şanssızlık ve son vuruş becerisizliği dün gece zirve yaptı.
Beşiktaş istekli ve hızlı başlayan taraftı. 13. dakikada Salih’in vuruşunu kaleci Volkan köşeden kurtarmasa maçın hikayesi belki daha farklı yazılabilirdi. 40. dakikada Muleka’nın o şık ortasıyla buluşan Nkoudou, kaleciyle karşı karşıya kalma fırsatını heba etti diyebiliriz.
İkinci yarı ilk yarıya göre daha hareketliydi. Beşiktaş rakip sahada ciddi risk alıyordu. 55. dakikada Muleka kafayla arkaya aşırttı ama boştaki Necip dokunamadı. Beşiktaş aldığı riskin bedelini 71’de ödedi. Necip’in kısa düşen pasından doğan atak sonucu Traore şık bir plaseyle köşeden golünü attı: 0-1 

73’te Gedson Fernandes nete yakın bir fırsat yakaladı ama gerisi gelmedi. 77 ise Cenk’in vuruşunu Duarte engelledi. 82’de Nkoudou çok önemli bir pozisyon yakaladı fakat bu da olmadı. 89’da yine Cenk’in volesi az farkla auta gitti. 90+5’te Salih’in serbest vuruşu da auta gidince Beşiktaş bu sezon ligdeki ilk mağlubiyetini de almış oldu.

 

Ali Ece (Fanatik)

1,5 hata 1 gol

Kenny, Valerien Ismael’in kadrosunda olmayan oyuncular arasında Türkiye’de en yakından tanıdığı futbolculardan birisi. Ismael uzun süre Kenny’yi izledi, Beşiktaş’a transferi son anda suya düştü. Başakşehir, Beşiktaş’ın bu sezonki çok etkili ön alan presini doğrudan Kenny’ye uzun atarak geçebilirdi. Bu açıdan stoper de oynayabilen uzun boylu genç defansif orta saha Berkay’ı Kenny ile eşleştirmek doğru bir karardı. Perşembe geceki Hearts maçı 11’inden 7 oyuncuyu değiştiren Başakşehir ilk 10 dakikada Beşiktaş’a etkili hücum pres yapma fırsatı vermedi ama kendisi de hücumda uzun süre etkili olamadı.

Kötü anlamda etkiledi

Weghorst geçirdiği sakatlığın da etkisiyle geçen haftalardaki mükemmel performansını sergileyemedi, tabii asılN’Koudou’nun daha önceki maçların çok gerisindeki performansı Weghorst’u kötü anlamda etkiledi. 37’de Weghorst’un indirdiği topta hiçbir Beşiktaşlı oyuncunun olmaması ise Weghorst’un değil, etrafındakilerin eksik performansından kaynaklanıyordu. Hakem 14’te Başakşehirli oyuncunun iki ayrı eline çarpan pozisyonu bence doğru yorumlamadı. İkinci yarıya Beşiktaş ilk yarıya oranla daha iyi başladı.

Dengeyi Necip bozdu

Hatta Başakşehir 56-68 arasında oyunu dengelemek için 3 oyunu değişikliği yaptı.Dengeyi bozan ise Necip’in Beşiktaş kalesine yakın alanda yaptığı pas hatası oldu. Başakşehir ilk isabetli şutunda golü bulurken genç kaleci Emre, solak Traore karşısında yakın direği kapatmalıydı. Tabii öncesinde Necip’in o pas hatasını yapmaması gerekiyordu. Redmond, Tayyip Talha Sanuç, Tayfur Bingöl iyi takviyeler. Haksız ceza verilen Josef de dönünce Beşiktaş daha güçlü oynayabilir.

 

Sinan Vardar (Fotomaç)

Organize kötülük

İlk yarıda üst üstte gelen kanat ortalarıyla Beşiktaş, Başakşehir'i bunaltırken özellikle N'Koudou pozisyonları harcayan isimdi. Beşiktaş'ın kadro zenginliğine lafım yok ama dün gözler Ghezzal farkındalığını aradı.
Özellikle oyunda kaldığı 79 dakikada Berkay'ı çok başarılı buldum.
Beşiktaş özellikle ilk yarıda saat gibi işlerken Weghorst'un tutuk gününde olması dikkatlerden kaçmıyordu.
İlk yarıda ceza sahası içinde Başakşehirli oyuncunun topla elle 3 kere oynamasına penaltı verilmemesi rezalet ötesiydi.
40 bin kişi ayağa kalkmış neden VAR'a gitmiyorsun veya VAR neden hakemi çağırmıyorsun? Meler görevini o kadar iyi yaptı ki, bugüne kadar hakemlerle ilgili olumsuz söz söylemeyen Ismael'i bile çıldırttı.

Başakşehir pası seven bir ekip...

Dün beraberliğe yatmaya gelmişlerdi ama altın tepside hediye edilen 3 puanı geri çevirmeyecek kadar tecrübeliler... En iyi oyuncusu libero gibi oynayan kaleci Volkan Babacan olan Başakşehir'in kaleye giden tek topu gol oldu. Yazıklar olsun böyle futbola! Beşiktaş savunması yenen golde uyudu. Ah be Emre oğlum; o kapattığın köşeden golü yemeseydin!
Teknik direktör Ismael, Başakşehir'in öne geçmesinin ardından doğru hamlelerle; Cenk ve Tayfur hamleleriyle daha çok risk aldı ama böyle maçlarda basit golün telafisi kolay kolay olmuyor.
Beşiktaş dün yenildi ama enseyi karartmaya gerek yok! Türkiye'nin hala en iyisi Beşiktaş. Dünkü kayıp 3 puanın telafisi var.
Asıl kafa patlatılması gereken en önemli konu; hakemlerin sezon başından bu yana Beşiktaş'a karşı organize kötülük hareketi...
Bu gerçekten çok can sıkıcı!

Editör: Spor Servisi

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yükleniyor

Anket

YAYINLARIMIZI GÜVENİLİR BULUYORMUSUNUZ?..

yukarı çık