Reklamı Geç
5 saniye kaldı
SANİYELİ REKLAM SOSYAL MEDYA TAKİP ET
QR KODU site sol kule
sağ dik reklam tweter takip et

27 Nisan 2024, Cumartesi

BEŞİKTAŞ MEDYA GRUP - Uluslararası Basın Yayın Platformu

Beşiktaş Buluşmaları! Spor yazarlarının kaleminden haftanın panoraması!

Beşiktaş Buluşmaları! Spor yazarlarının kaleminden haftanın panoraması!

Spor yazarları ve yorumcularından Serdar Sarıdağ, Sinan Vardar, Cem Dizdar, Bilal Meşe, Ali Ece, Turgay Demir, Fatih Doğan, Ergin Aslan ve Güntekin Onay Beşiktaş'ta yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. İşte sizin için derlediklerimiz:

Futbolun kuralı işledi / Serdar Sarıdağ (Milliyet)

Geçen haftaki Başakşehir mağlubiyetinin getirdiği hasarı onarmak açısından bir fırsat maçı gibi gözüküyordu. Ama öyle olmadı. Aksine kabus gibi bir maç haline geldi. Ne Beşiktaş’ta ne de İstanbulspor’da çok fazla bir tempo yoktu aslında. Sanki bir hazırlık maçı havası vardı. Göze çarpan değişim kalede artık Ersin vardı ama savunmada Necip yoktu. Değişmeyen şey ise Beşiktaş’ın ilk haftalardaki havasının yerinde yeller esiyordu.

Nkoudou’nun 8. dakikada yaptığı tercih riskli olsa da Beşiktaş’a beklenen erken golü getirdi. Serbest vuruş olmasına rağmen topu doğrudan kaleye gönderen Nkoudou’nun şansına kaleci Jensen topa müdaha etti ama ağlara gitmesine engel olamadı. Bunun gibi olmasa da bir başka şanssızlığı Ersin yaşadı. 26. dakikada Emir’in uzaktan çektiği şuta yetişemeyen Ersin, direkten gelip sırtına çarpan ve sonra ağlara giden topa bir şey yapamazdı. Weghorst oyunun her bölgesinde olmaya çalıştı. 39. dakikada attığı gol de, onun iyi futbolunu süslemiş oldu. İkinci yarıda Beşiktaş’ta önemli sıkıntılar oldu.

Tayyip Talha sakatlığı nedeniyle oyuna devam edemedi, Welinton girdi. Ama iki Türk vardı kadroda. Bu nedenle Rosier çıktı Tayfur girdi. Üç Türk kuralının bir takımın taktik anlayışı ve temposunu nasıl düşürdüğünü bir kez daha gördük. Adeta takım içerisinde domino etkisine neden oldu. Savunmadaki ciddi hatalar neticesinde kazanılan serbest vuruşu Ali Yaşar 86’da gole çevirdi. Tayfur, 88’de Beşiktaş adına önemli bir fırsat yakaladı ama onda da kaleci Jensen başarılıydı. Milli araya moralsiz giren Kartal, mutlaka bu arada şapkasını önüne koyacaktır.

Beşiktaş’a yakışmadı / Sinan Vardar (Fotomaç)

90 dakika boyunca tatsız tuzsuz bir futbol izledik. Beşiktaş'ın sezon başından bu yana gösterime sunduğu ilk 30 dakika baskısını bu maçta göremedik.
Siyah-beyazlı takım maç boyunca keyif vermediği gibi izleyenlerin keyfini kaçırdı. Hele hele rakip ligin en zayıf ekibi İstanbulspor olunca...
Siyah-Beyazlı üretken de değildi.
Beşiktaş'ın attığı gol uzun süre unutulmayacak tarzdaydı. Biraz komik, biraz futbolumuzu anlatır cinsten! Hakem çift vuruş verirken N'Koudou neden direkt vurur, kaleci neden topu tutmak ister ve içeri atar? Tabii Ersin'in yediği iki gol de rakibe hediyeydi. İlk gol geçen hafta Emre'nin kapadığı köşeden yediği golün benzeriydi.

İkincisinde adımlama yanlışlığı Ersin'e yakışmadı. Beşiktaş'ta kalede sorun var. Mert Günok ne durumda bilmiyorum ama iyileşmesini dört gözle bekliyoruz.
Beşiktaş'ın dün en iyisi Masuaku'ydu. Weghorst da yine çdk koştu, arkadaşlarını ateşlemeye çalıştı. Salih, Gedson ve Tayyip Talha haricinde vasatı aşan oyuncu yok gibiydi. Josef'in sakatlık ve ceza sonrası maç eksikliği Beşiktaş'ın gücünü de aksattı. Yeni transfer Tayyip Talha oyundan kaldığı süre içinde görevini yaptı. Sakatlığı şanssızlığı oldu, geçmişler olsun.

Saatli bomba Welinton hala forma giyiyorsa Beşiktaş'ın futbol planlamasında önemli bir yanlışlık var.
Dünkü puan kaybı önemlidir, normal, karşılamıyorum. Beşiktaş böyle oynamaya devam ederse bu sezon yine hüsran yaşanır. 15 günlük arada Valerien Ismael gereken önlemleri almalı.

Düdük çaldı, acı bitti!.. / Cem Dizdar (Fanatik)

İlk yarı tamamlandığında üç gol vardı ama ‘’günümüz futbolu’’ diye anılan oyundan bize ne kalmıştı? Sabaha kadar analiz yapılsa da devre, ilk golün magazininin önüne geçemez! Onca para verip alınan iki yabancı oyuncu kuralı bilmiyor ve gol oluyor! Komik… Beri yandan sık sık tekrarlanır; ‘’Ülkede üç Türk (yerli) futbolcu yok’’. İlk gol magazin… İkinci gol, kaleye yaklaşamayan Emir Gültekin’in çaresizce vurduğu top! Ki, ülkede buna ‘’şahane gol’’ de deniyor… Sadece üçüncüsü gol gibi gol. Taşıma, -ki paslaşarak geçmeyi tercih ederim - ayağa bırakma ve boş kaleye son vuruş. Peki takımların düzen, tertip, oyun anlayışı ya da ‘’felsefesi’’? Onlardan eser yok.

Oradan oraya savruldu

Haydi, İstanbulspor ligin yenisi ve dar bütçelisi. Ya Beşiktaş? Üstelik sahada ‘’günah keçisi’’ Necip Uysal da yok! Josef De Souza yokken ön alanda daha iyi görünen Beşiktaş onun varlığında ‘’ortalama bir takım’’a mı dönüştü acaba? Ya da bu nedenle Salih ve diğerleri mi sıradanlaştı? İkinci devrenin ilk 15 dakikası ilkine rahmet okutur ritim ve ‘’zenginlikte’’! Futbolu çağrıştıran neredeyse tek şey ‘’futbol topu’nun oraya oraya savrulması. Sonunda 86. dakikada Özkan Öztürk’ün deyişiyle ‘’olağanüstü bir gol’’ daha! Oyun, düzen yok ama golün ‘’olağanüstü’’sü var… Ve son düdük çaldı, oynanamayan oyunun verdiği acı bitti.

Kendi düşen ağlamaz / Bilal Meşe (Milliyet)

Lig yarışında böylesine revizyonlar yapmanın doğruluğunu bize kimse savunamaz. Sakatlık ve ceza durumunda ideal on birdeki değişimlere gıkımız çıkmaz. Hele hele direkler arasında bu tür oynamalar yaparsanız, başınıza iş alırsınız! Bir bakıyorsunuz Beşiktaş’ın kalesinde Emre var, asıl kaleci Ersin iki hafta kulübede oturdu! İyi mi oldu, elbette hayır, direkler arasında devamlılık şarttır. Ersin’e de nazar değdi, sanırım! Emir Kaan, soldan sert vurdu, top önce direğe çarptı, sonra Ersin kendi kalesine attı, ona yakıştıramadım! Serbest vuruşundan yediği golde tuz - biber ekti!
***
Gelelim maça, ligin yeni takımı İstanbulspor’un eksikleri vardı, buna karşın ilk yarıda fena mücadele etmedi, oyunu kendi alanında kabul etti, Kartal’ın sürekli hızını kesti, bu faktör kuşkusuz zirvenin ortağında sıkıntı yarattı. Artı orta sahanın etkisiz olması, ev sahibi takımın oyununa pozitif yansımalar yaptı, ama pozisyon üretimine yansıtamadı.

Buna karşın Beşiktaş, formasının verdiği ağırlıkla ilk yarıda Nkoudou ve Weghorst’un golleriyle önde gitti. Kartal’ı öne geçiren Nkoudou’nun golünde ilginç bir gelişme yaşandı. Weghorst’a ceza yayı içinde yapılan faule orta hakem çift vuruş verdi. Gelin görün ki, Nkoudou ya kuralı bilmiyor, ya da dalgınlığına geldi, topu direkt kaleye vurdu. Kaleci Jensen topu kontrol etmeye çalıştı, elinden sekti, filelere gitti, bıraksa gol geçerli sayılmayacaktı. Acaba o da mı kuralı bilmiyor? ‘Al birini vur ötekine’ misali ! Weghorst’un Kartal’ı 2-1 öne geçiren golün yaratıcısı Masuaku idi, çabukluğunu ve tekniği kullanırken, kulvarında da rakibe pek geçit vermedi.
***
Beşiktaş’taki kenar yönetim ikinci yarıya Nkoudou’nun yerine Redmond hamlesini yaptı. Beş dakika sonra ise Welinton ve Tayfur hamlelerini izledik. İlk yarıda oyunda kaldığı sürece görev yapan Tayyip Talha, sıfır hatayla oynadı, bu hamlede sanırım bir sakatlık söz konusuydu. Yerini Tayfur’a bırakan Rosier’de müthiş bir düşüş var, adeta eski günlerini mumla aratıyor!
Tek farklı galibiyetlerin üç puan adına garantisi yoktur. Nitekim, Kartal bu farkı artırma adına her yolu denedi, gelin görün ki ne vites yükseltebildi, ne de o baskı özelliğini sahneye koyamazken, rakibinin de iştahını kabarttı!
Nitekim Kartal’ın skoru koruma içgüdüsü, son 15 dakikalık bölümünde oyunun kontrolünü ev sahibi takım ele geçirdi. Öyle ki siyah - beyazlı futbolcular, rakibin ofansif girişimlerini fauller yaparak durdurmaya çalıştılar!
Nitekim bu negatif görüntü Kartal’a pahalıya mal oldu! 86’da Ali Yaşar, serbest vuruşundan harika bir gol atarak, skoru eşitledi.
Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz, Beşiktaş, özellikle ikinci yarıdaki oyunuyla puan kaybına adeta davetiye çıkardı, iki puan kuş misali uçup gitti!

Nerede o pres? / Ali Ece (Fanatik)

Beşiktaş, ilk yarıda Valerien Ismael geldiğinden beri en önemli özelliği olan tam saha presi yapamadı. İstanbulspor’un 3-4-2-1 formasyonu kadar, Beşiktaş kenar forvetlerinin etkisizliği, özellikle de NKoudou’nun sayısız top kaybı rakip ceza alanına yeteri kadar yüklenememesine sebep oldu. Ligde bu sezon en az şut attığı ilk yarıyı oynayan Beşiktaş 45 dakikada sadece 6 kez rakip ceza alanı içinde topla buluşabildi. Bunlardan ikisinde ilk yarıda Beşiktaş’ın en iyisi olan Masuaku vardı. İlk golü getiren şut aslında çift vuruştu, NKoudou’nun doğrudan kaleyi vurmaması gerekirdi, kaleci dokunmasa iptal olacaktı.

İlk kez zevk vermedi

Masuaku ise ikinci gol öncesinde gayet bilinçli bir şekilde sorumluluk alarak topu taşıdı. Emir Gültekin uzaktan çok iyi bir şut çıkarsa da artık Beşiktaş kalecisinin o kadar uzaktan gol yememesi gerekirdi. İkinci yarıda da Beşiktaş vitesi yükseltemedi, sezon başından beri oyunu ilk kez futbol adına zevk vermedi. Yine ilk kez bu sezon Ghezzal’ı çok aradı. Üstüne bir de frikikten bir tane daha yedi: Artık Ersin’e mi, gereksiz ötesi faul yapan Welinton’a mı ihale çıkar bilemem ama Fenerbahçe derbisi öncesinde milli maç arasında Beşiktaş’ın kolektif açıdan toparlanması şart.

Taktik maktik yok! / Turgay Demir (Fotomaç)

Bir teknik adam düşünün ki, ileri atılan uzun toplar dışında bir oyun planı yok! Karşında ne kadar zayıf bir rakip olursa olsun eğer savunmayı biraz kalabalık tuttuğu anda senin gol atman tesadüflere kalır.
Sözleşme imzalamadığı için yönetim talimatıyla iki hafta yedek kalan Ersin bu arada çok ama çok gerilere gitmiş! Adeta kaleciliği unutmuş... İlk golü kapattığı köşeden yedi, ikinci ona keza.
Öncelikle baraj yanlış kurulmuş ve sol ayaklı oyuncunun vuracağı en muhtemel yere Weghorst, Welington falan değil Salih geçmişti. Pes! Sonrası daha feci...
Ersin'in kendine aldığı köşeye geldi top ve böyle bir golü yedi. Her kaleci kötü gol yer onu anladım ama Ersin kendinde değil, bakışları bile garip! Arkadaşları rakiple birebir mücadele ederken iki kez kaleyi boşalttı. Ne yaptığını bilemez haldeydi. Yazık! Artık tribün desteğini de kaybetti. Bir takım bulup gitmesi en iyisi.

***
İstanbulspor'un eti budu belli...
Kaliteleri yok ama mücadele güçleri yerinde, bozmayı biliyorlar.
Kontratakla bile gol bulmaları zorken iki şutla puanı kaptılar. Helal olsun, çünkü hak ettiler.
Beşiktaş bir şey oynamadı.
N'Koudou, Muleka, Redmond, Josef, Gedson hepsi kendi performanslarının altında kaldılar.
Weghorst ve Salih savaştı, hepsi o.
Takımın bir taktiği yok, oyuncular boş boş bakıyor. Çünkü topu alan ileri vuracak denilmiş hepsi bu. Ağır geliyor bu sistemsizlik, böyle kaliteli oyunculara.
Beşiktaş için son tren kalkmak üzere. Milli Takım arasında Valerien gönderilmez ve derbi beklenirse lig çok erken biter.

Kendi kendine kaos üretiyor! / Fatih Doğan (Sabah)

Beşiktaş'ta Valerien İsmael'e haklı eleştiriler var. Zaman zaman biz de eleştiriyoruz. Özellikle geçen hafta Beşiktaş-Başakşehir maçından sonra bunlar şiddetlendi. Sert eleştiri yapanlardan biri de duayen gazeteci Faik Gürses idi. Faik Abi'yi ayrıcalıklı kılan, öne çıkaran bir ay önce "Beşiktaş'ın ve Başkan Ahmet Nur Çebi'nin baş iletişim danışmanı olarak açıklanmasıydı. Hem bu göreve gelip hem takım hocası ve kaptanını yerden yere vurunca akıllara şunu getirdi: "Bu ifadelerin başkanla bir ilgisi var mı?" Faik Gürses'i iyi tanırım, bildiğini yazar ama başdanışman olduktan sonra yazmalı mı? Yazarsa ne yazmalı? Tartışma konusu... Görevi tevdi edenler böyle bir ön uyarı yapmış mı, görev tanımı çizmiş mi, bu yeterlilikte mi o da ayrı... Beşiktaş'ın iletişim yapılanmasına, stratejilerine Beşiktaşlı olmayanların söz hakkı ne kadar, ayrı bir problem...

Kritik soru ve takımı içten içe saracak mesele şu; "Başkanın başdanışmanı, Valerien İsmael ve kaptan hakkında bunları yazıyorsa yönetimin hocayı gönderme planı mı var?" Bu şüphe, bu konu 4-5 gündür Nevzat Demir Tesisleri'nin içinde var. Şimdi gelin bu fotoğrafı gördükten sonra İstanbulspor beraberliğini teknik taktik açıdan açıklayın.

Necip'in yerine Tayyip Talha, Emre Bilgin'in yerine Ersin'in başladığını gördükten sonra Valerien İsmael, Souza dahil ideale yakın bir kadro ile çıktı sahaya. Sonuç 2 puan kaybı... Valerien İsmael'e duyduğum güvensizlik artarak devam ediyor. Sonuçta kararları veren, hata yapan kalecileri, oyuncuları ve sistemi hazırlayan o... Ancak dünkü kaybı İsmael'le açıklamayı hakkaniyetli bulmuyorum, daha fazlasının olduğuna inanıyorum. Beşiktaş'ta bir şekilde kaos oluştu. Siyah-beyazlı yönetim, takım içini sarsacak bu tarz iletişim kazalarında net tavırla çözüm üretemezse kaosların içinden çıkamaz.

Mesafe tanımaksızın... / Ergin Aslan (Yeni Şafak)

aşakşehir maçı, hafta içi okulların açıldığı gün ve tam iş çıkış saatine denk gelmesine rağmen tribün dolmuştu. Çünkü o maça kadar, o gün ve saatte taraftarı çağıran bir oyun ve mücadele vardı sahada. Başakşehir mağlubiyeti takımın ritmini bozmuş gibi görünüyor. İstanbulspor, tam da Milli ara ve Fenerbahçe derbisi öncesi yeniden özgüvenin oluşacağı, kazanıp araya moralli girme maçıydı. Sahada, geride kalan haftalardan eser yoktu. Bazen iyi oynamazsınız ama mücadelenizle o günü tolere edersiniz. Beşiktaş’ta ikisi de yoktu. Pozisyon üretmekte ve bitirmekte bu kadar zorlanırken bir de kaleye gelen her topun gol olması, Beşiktaş’ı çaresiz bırakan bir durum.

Beşiktaş kalesi, gol yemekte mesafe tanımadığı gibi, teknik direktörü de yanlış hamle yapma konusunda mesafe tanımıyor. Kulübede, tribünde, ya da tesiste olsun, fark etmez. Mesafe tanımaksızın kötü hamleler yapıyor Valerien Ismael. Sanki hiç dokunmasa Beşiktaş daha rahat edecek. Şuana kadar hamlesi ile kazandığı maçı bırakalım, her hamle takımı daha geriye götürüyor.

Bugünkü stoper değişikliği akıl alır gibi değil. Yerli stoper Tayyip Talha sakatlanmışken ve kulübende 2 yerli stoperin varken, anlamsız bir şekilde, belki de eleştirilerden çekinerek, haftalardır oynamayan Welinton’u aldı. Bu hamle için Rosier’den de vazgeçmek zorunda kaldı. Beşiktaş’ın sezon başında yarısına 2 milyon Euro verdiği Emre Can, bu maçta seni yarım saat götüremeyecekse burada bir hata var demektir. Alanyaspor maçında yaptığı bir hata mıdır bu kadar çabuk vazgeçiş. Ya da siz 5 hafta liderken stoperiniz olan Necip’in, geçen hafta yaptığı 1 hata mıdır sizi panikle 2 farklı değişikliğe iten. Önünüzdeki derbide Tayyip olmazsa, orada Saiss - Welinton yapıp, sağ bekte Rosier'siz, Tayfur’la mı çıkacaksınız ki, bu maçta böyle bir hamle yapıyorsunuz. Elbette maçın berabere bitmesinde bu değişiklik direkt etkili demiyorum. Hocanın akan oyuna nasıl yanlış müdahaleler yaptığını anlatıyorum.

Ersin de kafa olarak epeydir dağınık durumda. Toparlayamıyor. İlk 4 haftalık performansında kendisini kulübeye gönderecek ne oldu? Performans olarak yapılan bir hamle değildi bu. Tamamen, idari bir karardı. Beşiktaş’ta futbolu yönetenler; Rıdvan, Emirhan, Serdar sürecini yönetemedikleri gibi Ersin sürecini de yönetemediler. 2 sezondur bu çocukları izlerken, Beşiktaş taraftarının gözlerinin içi parlıyordu. Her yerde bu çocukların varlığıyla övünüp Beşiktaş’ın gelecek yılları kurtardığını dile getiriyorlardı. Bunların 2’si bu takımda direkt sahadayken şampiyonluk, 2’si de Süper Kupa yaşadı. Şimdi 3’ü elden kaçtı, 4.sü de tükendi, tükenecek... Bu kadar kısa sürede, işi buraya getirmek de önemli bir yönetememe becerisidir. Bravo!

Kaleci ciddi sorun ama daha önemli meseleler var / Güntekin Onay (Hürriyet)

Sezonun en düşük tempolu futboluydu.

Beşiktaş, İstanbulspor karşısında sezon başından beri en düşük tempolu futbolunu oynadı. Siyah beyazlılar, mütevazı rakibi karşısında 90 dakikanın hiçbir bölümünde gücünü hissettiremedi.

Top hem rakipte iken hem de ayağında iken düşündüklerini sahaya yansıtamadı. Akıcı bir pas oyunu sergileyemedi. Hücumda Masuaku’nun ilk yarıdaki etkili oyunu ve ikinci gol öncesinde hazırladığı pozisyon, Beşiktaş açısından maçtaki en izlenmeye değer aksiyondu.

iSTEKSiZ VE TEMPOSUZ

İkinci devre futbol adına hemen hemen hiçbir şey ortaya koyamayan siyah beyazlılar, isteksiz ve temposuz futboluna basit top kayıplarını da ekledi. Tayyip Talha Sanuç’un yerine oyuna giren Welinton hiç hazır bir görüntü ortaya koymadı.

Valerien İsmael’in takımı oyunu kontrol edemiyor ve yüksek pas kalitesi ile tempoyu ayarlayamıyor. Dün adeta ateşle oynayan Beşiktaş, İstanbulspor’un ikinci golüne davetiye çıkardı.

HiÇ NORMAL BiR TABLO DEĞiL

Siyah beyazlıların kaledeki ciddi sorunu da devam ediyor. Dün de kaleye gelen isabetli 2 şut da golle sonuçlandı. Sezon başından bu yana 15 isabetli şuttan 10’unun gol olması hiç normal bir tablo değil. Ancak kaleci meselesinden ziyade Beşiktaş gibi bir takımın topun değerini daha fazla bilen kendi insiyatifini rakibe kabul ettiren bir anlayışta olması lazım.

Editör: Spor Servisi

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yükleniyor

Anket

YAYINLARIMIZI GÜVENİLİR BULUYORMUSUNUZ?..

yukarı çık