09 Ekim 2024, Çarşamba

BEŞİKTAŞ MEDYA GRUP - Uluslararası Basın Yayın Platformu

Beklenen İstanbul depremi için zaman doldu 100 bin kişi etkilenecek! Uzmanlardan sırayla açıklamalar geldi

Beklenen İstanbul depremi için zaman doldu 100 bin kişi etkilenecek! Uzmanlardan sırayla açıklamalar geldi

Düzce'de meydana gelen 6 büyüklüğündeki deprem, İstanbul, Bolu, Sakarya, Ankara, Kocaeli, Kütahya, Bilecik, Bursa ve İzmir dahil birçok ilde hissedildi. Düzce’de meydana gelen 6,0’lık depremin korkulan Büyük Kuzey Marmara (İstanbul) Depremi’ni tetiklemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Büyük İstanbul depremi 2045’ten önce olursa şaşırtıcı olur” dedi.

SOL haberden edinilen bilgilere göre; Ercan devamında ise şunları söyledi:

“Kuzey Marmara’nın yapabileceği en büyük deprem 7.3’tür. Hangi koşullarda yapar? 1999 depremi Yassıada hizasına kadar kırdı. Bu kez oradan başlayacak, Şarköy’e, Saroz’a kadar kıracak. Yassıada’nın bulunduğu kesimden başlayıp Şarköy’e kadar tek bir depremle kıracak olursa bu depremin büyüklüğü 7,3 olur.

Bu deprem hem İstanbul’u hem Tekirdağ, hem Yalova’yı hem Karamürsel ve Gölcük’ü Bandırma, Mudanya ve Erdek, Lapseki ve Gelibolu’nun tozunu attırır. Ben bu kırılmayı yakın bir zamanda beklemiyorum. Deprem kestirimlerinde değişim haftalık yıllık ya da beş yıllık değil 50-100 yıllıktır. Beklenen Kuzey Marmara depremi için büyüklüğü, İstanbul kolu için M6,3 ile M6,7 arası, Tekirdağ kolu için M7,0-7,2 arasıdır. Bu depremler 2045’ten önce olursa şaşırtıcı olur.

Hangi fay hattı riskli, kaç büyüklüğünde deprem üretir?

T24'ten edinilen bilgilere göre; Düzce depreminin ardından Prof. Şener Üşümezsoy’dan dikkati çeken açıklamalar geldi. Düzce depremi ile “deprem doğuya kayıyor” tezinin doğrulandığını belirten Üşümezsoy, İstanbul’u etkileyecek büyük deprem tartışmalarına değindi.

Çok tartışılan Adalar fayının ölü bir fay olduğunu yenileyen Prof. Üşümezsoy, “Ben ‘Marmara'daki o fay iki parçalıdır, batıdaki Kumburgaz çukurundaki fay risk taşımaktadır ama orta sırtı kesen bir fay hattı yoktur, dolayısıyla fay 60 km değil 30 km’dir ve 6.5’u geçen bir deprem yaratmaz’ demiştim. Bu durumda sadece Teşvikiye’den Esenköy’e kadar giden Bozburun fayı, bunun yanında Çınarcık’tan güneye gelen Teşvikiye fayında da benzer bir riski bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

İstanbul'da 7'lik deprem beklenmediğini, 6,5 büyüklüğünde depremin risk arzettiğini ifade eden Üşümezsoy, "Türkiye’nin en az riskli bölgesi İstanbul diyebiliriz" ifadesini kullandı.

Prof. Şener Üşümezsoy’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“99 depremine gittiğinizde herkes körfezdeki fay kırıldı bundan sonra adalar fayı kırılacak dendiği zaman hayır adalar fayı ölü bir faydır. Ama fay Yalova-Çınarcık’a girecek, Erenköy’e kadar kırılmıştı. Veyahut da bu Akyazı’ya kadar kırıldıktan sonra 17 Ağustos’ta aynı ir trenin ilerlemesi gibi Gölcük’ten başladı Doğu’ya doğru gitti, Akyazı’ya kadar. Ondan sonra durdu. İkinci hat Çınarcık’a doğru geldi. Daha sonra üçüncü hareket Akyazı’dan Kuzeydoğu’ya doğru Karadere diye bir fay boyunca gitti. Ondan sonra o Karadere fayı bugünü anlamamız için çok önemli bir fay. Bir doğu-batı giderek Düzce’ye doğru ilerledi. O iki y sonra bu stres yüklenmişti kırıldı ama bu düzce fayı ile Akyazı fayını birbirine bağlayan Karadere fayının köprü vaziyetinde olan kesimi 17 Ağustos’ta kırılmıştı. Ama onun kırılmayan bir bölümünü kuzeye doğru giden düzce ovasının doğu kenarındaki bu fay hattı o bölümü kırılmamıştı. Geçen yıl bir deprem oldu, tam Karadere fayı ile düzce fayının birleştiği yerde. Orada ben bunu belirttim. İstanbul’la bir bağlantısı yok.

“Buradaki 6’lık deprem yaklaşık 100 kilometre düzlem, 10 kilometre derinliğinde ve o kalmış olan stresini bitirdi. Yani şöyle söyleyeyim bu 17 ağustosta kırılan fayın yakın artçısı olarak kırıldı. Ama onun uzak artçısı olarak geçen sene kendini gösteren ve bugün kırılan Gölyaka-Karadere fayının kuzeydoğusu.

“İstanbul depremi hiçbir zaman olmayacak.  İstanbul dediğimiz deprem için bir dizi safsatalar vardı. O safsatalardan biri şuydu, 17 Ağustos’tan sonra körfezden çıkacak fay bütün Marmara’nın kuzey kenarına geçerek iki tane 7,5’luk deprem yapacak bu bilimsel bir makalede yayınladık dediler. Dediler ki iki tane 7,5’luk deprem 30 yıl içinde riski yüzde 65 olacak.  Orada 25 yıl geçtiğine göre 5 yıl kaldı, demek ki risk arttı. Ama bunu yayınlayan kişi belli ki biz bunu yapmıştık ama Kuzey Marmara kenar fayını esas almıştık, o ölü bir faydır, bunu çöpe atın. Ama hâlâ arkadaşlar bunu söylüyor.  Kendi Marmaray’a denizaltı ile indikten sonra dedik ki 1894’te Çınarcık’ın Marmara Denizi’nin doğu kesimi kırılmış. 1912’de Silivri-Tekirdağ kırılmış. Kırılmayan ortada 50 kilometrelik bir bölüm var. O zaman bu 50 kilometreyi TÜBİTAK adına Naci görür açıkladı, 7’lik deprem yapar dedi. 7 ile 7,5 arasındaki kat 16 kattır dedi. Ama onun üzerine baktığınız zaman orada iki tane fay var, ama biri çalışmıyor. Bunun manası ne? Marmara Denizi’nde 7’lik deprem yok. 6,5’luk deprem olabilir Kumburgaz’da.

Bunu yazan bilim adamı benim yazdığım yanlıştı diyor ama buna rağmen kalkıp da bunu tekrar ediyorlar. Büyük deprem gelecek 5 yıl kaldı diye.

“Şimdi İstanbul’daki durum bu Kumburgaz’da 35 kilometrelik fay o da 6,5’luk deprem.

“Türkiye’nin en az riskli bölgesi İstanbul diyebiliriz.

“Durumda Teşvikiye’den Esenköy’e kadar giden Bozburun fayı, bunun yanında Çınarcık’tan güneye gelen Teşvikiye fayında da benzer bir riski bulunmaktadır."

Uzman isimden çarpıcı açıklama

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Samet Arslan, Düzce'nin Gölyaka ilçesinde meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremin İstanbul depremini tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda yorum yapmanın erken olduğunu ancak İstanbul için zamanın çoktan dolduğunu belirtti.

SABAH'ta yer alan habere göre; Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Samet Arslan, Düzce'nin Gölyaka ilçesinde meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremin İstanbul depremini tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda yorum yapmanın erken olduğunu belirtti. Prof. Dr. Arslan, "İstanbul depremi öyle ya da böyle olacak. İstatistik ve bilimsel olarak bakarsak İstanbul depremi için zaman doldu. Gözümüzü yummanın anlamı yok, gerçekle yüzleşmek lazım. İstanbul depremi dünden daha yakın" dedi.

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Samet Arslan, Düzce Gölyaka'daki 5.9'luk depremin sıra dışı olmadığını, beklenen bir deprem olduğunu söyledi. Prof. Dr. Arslan, "Zamanlaması açısından bile neredeyse tahmini güç olmayan bir deprem. Arada kırılmamış bir bölge vardı, kırılması bekleniyordu ve kırıldı.

Her yıl hareket ediyor

Türkiye'nde 2 büyük fay hattından Kuzey Anadolu Fayı; yüzyıllardan beri Türkiye'de büyük depremlerin olduğu fay hattı. Bu hatların birbirlerine göre hareket hızları var. Kuzey Anadolu Fay Hattında ortada bulunan bölge İç Anadolu Bölgesi, batıya doğru her yıl hareket diyor.

Beklenen şiddetli deprem henüz olmadı

Prof. Dr. Arslan, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın, doğudan batıya doğru göçen, hareket eden bir deprem hattı olduğunu vurgulayarak, "Erzincan'da bir kırılma meydana geliyor, arkasından devam ederek kayıyor, Bolu'ya doğru kayıyor, Düzce'ye, Marmara'ya, Ege'ye arkasından da Yunanistan'a kayıyor. Büyük depremleri takip ettiğinizde bu sıralama vardır. Bilimsel olarak da bu var. Kuzey Anadolu Fay Hattındaki beklediğimiz o şiddetli deprem henüz olmadı" diye konuştu.

İstanbul depremi dün olduğundan daha da yakın

Düzce depreminin İstanbul depremini tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda yorum yapmanın erken olduğunu ifade eden Prof. Dr. Samet Arslan, "İstanbul depremi öyle ya da böyle olacak. İstatistik ve bilimsel olarak bakarsak İstanbul depremi için zaman doldu.

Gözümüzü yummanın anlamı yok, gerçekle yüzleşmek lazım. İstanbul depremi dünden daha yakın. Yapılan çalışmaları üst üste koyduğumuzda İstanbul'da olacak deprem için bazı olasılıklar var, kırılmamış fayları hepsinin aynı anda kırılması veya sıralı olarak kırılması gibi opsiyon var. İstanbul'da 7'den aşağı, 7.3'ten yukarı olmayacak bir deprem bekleniyor" ifadelerini kullandı.

100 bin civarında kişi ciddi etkilenecek

Prof. Dr. Arslan, böyle bir deprem olduğunda fay hattına yakın bölgelerin depremi daha şiddetli hissedeceğine işaret ederek, "İstanbul'un güney sahilinin 5 kilometrelik bir bandı, adaların karşısından başlayacak şekilde, Marmara Ereğlisi'ne kadar hatta o bölgenin depremden ciddi şekilde etkileneceği ortaya çıkıyor.

Bu sonucu nereden çıkartıyoruz? Özellikle Avrupa yakasındaki zemin özellikleriyle ilgili bir durum bu. Zeminin yumuşak olduğu yerlerde; Düzce bunlardan biridir, buralarda depremin şiddeti çok daha yüksek hissediliyor.

Zeminin kayalık olduğu yerlerde az hissedersiniz. Bu bölgelerde çok ciddi hissedilmesini bekliyoruz. Bu bölgede en az 30 bin binanın ciddi etkileneceği, 100 bin civarında vatandaşın da ciddi etkileneceği gözüküyor. Depremin kendisi felaket değil, içinde bulunduğunuz ortamın sağlam olması ya da olmaması asıl felaket" değerlendirmesinde bulundu.

Editör: Araştırma Servisi

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 1 Kızgın 0

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yükleniyor
yukarı çık