Spor yazarlarından Şenol Güneş ve Beşiktaş sözleri!

Spor yazarları, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'in istifasını ve Beşiktaş'taki son gelişmeleri değerlendirdi.

Beşiktaş Medya Grup

Spor yazarları, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'in istifasını ve Beşiktaş'taki son gelişmeleri değerlendirdi. İşte derlediklerimiz:

Serdar Sarıdağ: "Sergen hocanın istifa sürecinin aynısı"

"Sergen hocanın istifa sürecine çok benziyor. Birebir aynısı. Sergen hoca konuşuyordu oyuncularla 'Benim istifa etmemi istiyorsanız onu da yaparım' demişti. O konuşmadan hiç etkilenmemiş gibi daha kötü oynuyordu takım. Şenol Güneş yakın çevresine 'Antrenmanda, maç toplantısında çok hırslılar ama sahaya benim o gördüğüm takımla hiç ilgisi olmayan bir takım çıkıyor' sahaya diyor. Öyle futbolcular var Beşiktaş'ta... Defolsunlar gitsinler. Sen Beşiktaş AŞ yönetim kurulu başkanı mısın? Okan Buruk'u ayakta alkışlıyorum. Gomis oynamak istemiyor dedi ne oldu kuzu gibi oldu. Galatasaray'dan büyük mü Gomis? Sen kimsin? Sen Beşiktaş'ta bunu yapamazsın. Eğer yönetim Beşiktaş'ta futbolcuya dayalı sistem yapıyorsa hemen gitsin! Futbolcu çıkacak işini yapacak. Sen Beşiktaş'tan bu kadar para alacaksın ama sana ne olmuş ben bilmeyeceğim. O kadar hata yaptı ki yönetim... Bu Rebic'i getiren menajeri kulübe çağırıp 'Hemen geri götür' diyeceksin!  Ben Beşiktaş taraftarıyım ve kongre üyesiyim. Ben merak ediyorum taraftar olarak Ghezzal senin neyin var? Ben bunu öğrenemiyorsam bunu sorgularım ve gelir maça bağırırım. Böyle bir akıl Beşiktaş'ın başında olsaydı sosyal medyada mayın temizliği yapardı. Beşiktaş'ın bu sosyal medyası oldukça hiçbir başkan kulübü yönetemez. Daha dün yönetimi omuzlara alan bugün istifa edeceksin diyor. Ne fazla öveceksin ne de fazla yereceksin. Bunun bir ölçüsü olacak. Beşiktaş bu temizliği yapmadığı sürece Süleyman Seba mezarından çıkıp gelsin o bile aynı sorunu yaşar. Bu işlerin sosyal medyası var. Ahmet Nur Çebi bu kez başkan oldu. Fikret Orman'ın yakınları bu kez bu işin intikamını aldılar. Bugün Hasan Arat geldi. Ahmet Nur Çebi'ye gönül bağı olan sosyal medya algıcıları aynı şeyi Hasan Arat'a yapacak. Oraya gelen iktidar bir önceki sosyal medyacıları tarafından yıpratılmamalı. Beşiktaş'ın yeni yönetimi sosyal medyada mayın temizliği yapmalı. Devre arasında mutlaka bu bataklığı kurutmaya başlayacaksın. Kadro dışı çözüm değil. Bu süreçte Beşiktaş iki önemli isim kaybetti."

Sinan Vardar: "Protestoların gölgesinde"

"Beşıktaşlı taraftarlar dünkü maç öncesi uzun yıllar unutulmayacak bir protesto eylemi yaparak oyunculara sırtlarını döndü. Hep yönetimsel, teknik hatalar tartışırken Beşiktaşlı futbolcuların formsuzluğu belli ki artık sabırları zorluyor. Aboubakar'a gösterilen sevgi; çok çok anlatıyordu. Dün takımın başında çıkan Burak Yılmaz, "Bu maç teknik- taktikle değil, yürekle oynanacak bir maç" diyerek geniş özeti maç öncesi gözlerimizin önüne serdi. Beşiktaşlı oyuncuların disiplini galibiyeti getiren önemli etkendi. Lugano maçında Aboubakar'ın golleri, yaşanan gerginlikler ve alınan önemli kararlar nedeniyle güme gitse de hakkını verelim. Aboubakar bu ligin en iyi golcüsü. Dün yine bir kez daha klasını konuşturdu. Ghezzal'in sazı eline alması keyif vericiydi. Penaltıda Cenk'in topu taraftarların isteğiyle Ghezzal'e vermesi alkışa değerdi. Tayfur; enerjisiyle Beşiktaş'ı bambaşka bir boyuta taşırken Necip müthiş bir mücadele örneği vererek takım arkadaşlarını motive etti. Bahtiyar da sol bekte iyi bir performans gösterdi. Chamberlain şutlarıyla patlamaya hazır görüntü sergiledi. Son 20 dakikada oyuna giren Demir Ege'nin kaleye diklemesine nefis pasları, Amartey'in sıfır hatasız oyunu da Beşiktaş'ın artılarıydı. Kara Kartal dün kazandığı 3 puanla biraz olsun morallendi. Milli aranın ardından oynanacak Galatasaray maçı sadece bir derbi niteliğinde olmayacak. Beşiktaş, yenerse zirve yolculuğuna başlar. İstanbulspor'u iyi görmedim. Umarım bir an önce toparlanırlar."

Cem Dizdar: "Ama hep birlikte ne sıkıldık be!"

"Fenerbahçe, takım oyununa özel oyuncularıyla katkı vererek, Galatasaray ise özel oyuncularının aldığı takım katkısıyla yola devam ederken Beşiktaş sadece ‘’özel oyuncularının ayağına bakarak’’ oynar nitelikte... Dün de tipik bir ‘’Beşiktaş ilk yarı maçı’’ izledik! Top Beşiktaş’ın ayağında ancak hız her zamanki gibi düşük kalınca rakip İstanbulspor savunmada hareketsiz kalarak alanını güvenle korudu. Durum böyle olunca Beşiktaş’ta iş beceriye kalıyor ve o da var; Vincent Aboubakar. Lakin bir türlü tempoyu yükseltemeyen Beşiktaş’ın sorunu nerede? Bence antrenmanda. Şut ve orta yapmak dışında diğer konulara pek çalışmış gibi görünmüyorlar. Şenol Güneş’in kenarda olmadığı maçta da durum aynen sürdü. Şimdi soru şu; bu antrenmanları kim yönetmiş acaba? ‘’Teknik direktör’’ demeyin sakın! Düşünün, dün bir bugün iki Burak Yılmaz kenarda takım yönetiyor. Böylesi bir yönetim anlayışı bir tek bana mı tuhaf geliyor?

Fayda gelmiyor...

Maçın ikinci devresi de ilkinden farklı değildi. İstanbulspor pek iştahlı olmasa da zaman zaman öne gelmeye gayret ettiyse de Beşiktaş’ın temposuz pas hali sürdü gitti. Nihayet finalde bir penaltı oldu da zahmete katlanıp İnönü’de ya da televizyonda maçı izleyenler en azından bir gol daha görmüş oldu. Beşiktaş’tan belki daha ilgi çekici olan ligin dibindekilerden İstanbulspor ile benzeri oynama halindeki takımların durumu. Bu takımların oyuncuları şu ‘’kıpırdamadan oynanan, rakibin hatasından fırsat bekleyen futbol’’ için acaba ne tür antrenmanlar yapıyorlar? Dahası, teknik adamlara uymak zorunda kalan futbolcuların ‘’mutsuzluk katsayısı’’nı ölçmek mümkün mü? Oynamak mutluluktur, oynatmamak ise sadece görev. Mutsuz bırakılan oyunculardan ne yazık ki, takıma da ülke oyununa da pek fayda gelmiyor!..

Bilal Meşe: "Oyun değil skor önemli"

"Şenol Güneş, ‘pes’ etti, ayrıldı, yönetim olağanüstü kongre kararı aldı! Şu an için tek görünen gerçek, Burak Yılmaz’ın aralık ayına kadar takımdan sorumlu olacağıdır. Burak Yılmaz 11’de rotasyona gitmiş, olabilir. Bu oyun tempo oyunudur, öyle durarak, top çevirerek, ne rakip savunmanın kilidini açabilirsiniz, ne de doğru dürüst pozisyon üretebilirsiniz! Topla oynama yüzdesi Kartal’a ait, gelin görün ki, tempoyu yükselteceğine, sürekli el freni çektiler ilk yarıda! Kartal, bu anlamda Gedson’u mumla arıyor! Takımın en büyük gol silahı Aboubakar, rakip savunma arasında sürekli markajda kaldı, 6’da bir pozisyon buldu, onu da gole çevirdi, işini yaptı, oyundan çıktı. Chamberlain, arkadaşlarına oranla arayış içindeydi, en azından deniyor, şut atıyor, sadece karşılığını alamadı. Konuk takımın ikinci devre ofansa dönüş yapması, kuşkusuz temponun biraz yükselmesine neden oldu. Bu faktör mücadeleyi izlenir hale getirdi! Burak Yılmaz, olası puan kaybını önleme adına bir dizi oyuncu hamleleri yaparken, İstanbulspor’un direnişi de beraberinde geldi. Konuk ekip belki beraberlik sayısını da bulabilirdi ama fırsatları değerlendiremedi. Stadı dolduran taraftarlar, sıkıntılı ikinci yarı geçirdiler dersek abartmış olmayız. Ne var ki, 90’da Cenk Tosun’un ceza alanı içinde düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı Ghezzal klas bir vuruşla filelere gönderirken, taraftarlar rahat bir nefes aldı. Evet, Burak Yılmaz iyi bir başlangıç yaptı, aman nazar değmesin! Kartal, belki yine iyi futbol oynamadı ancak şunu da unutmayalım ki takım müthiş bir baskı altında ve Galatasaray derbisi öncesinde biraz olsun moral depoladı."

İsmail Er: "Kadroya bile giremeyen Onana'yı kim aldırdı!"

"2.500.000 Avro garanti, net 280.000 Avro imza parası ve net 10.000 Avro maç başı anlaşma yapılan REBİÇ istifa eden Teknik Direktör Şenol Güneş tarafından neden oynatılmadı! Birisi çıkıp transferlerin iç yüzünü anlatmalı! Kadroya bile giremeyen Onana'yı kim aldırdı! Beşiktaş kötü kadro vs oynayabilir, teknik direktörü istifa etmiş kaçmış, taraftarı istifa der, ama TFF’nin şeytani düzen hakemleri  Beşiktaş’ın penaltılarını verilmiyor. Lehine kırmızı kartlar çıkmıyor! Yazık! İstifa eden Teknik Direktör Şenol Güneş ya da yönetim yeni transferler konusunda açıklama yapar! Şu kadroda Ricardo Quaresma’nın ruhu oynar!"

Kartal Yiğit: "Beşiktaş'ta Şenol Hoca ben de sizler de hata yaptınız, yoruldum yapamayacağım"

"Başkan Ahmet Nur Çebi bakanın da olduğu bir ortamda  Fd başkanına sessiz kalmayı tercih etti ama yönetimden Seyit Ateş , Büyükekşi staddan çıkarken üzerine yürüyüp , “Buraya provakasyon yapmaya gelmişsin bu belli’ diyerek bağırmış . Yani yönetimden kimse tepkisiz kalmamış. Başkan adayı olmasına kesin gözüyle bakılan Hasan Arat kalabalık bir kongre üyesi ile görüşme gerçekleştirdi .  Uzun zamandır çalışan Arat temaslarını sıklaştırdı. Başkan Ahmet Nur Çebi , kongrede aday olmayı düşünüyor ancak ailesi buna sıcak bakmıyor. İlerleyen zamanlarda bu konu netleşecek. Beşiktaş'ta kongre Kasımın son haftası veya Aralık başı olacak.Kongreye kadar takımın başında Burak Yılmaz olacak.Mehmet Ekşi’de kulübede tecrübesiyle destek olacak. Başkan Çebi, olağanüstü kongreye şu an girmeyi düşünüyor. Yönetimini büyük ölçüde değiştirip güven almak istiyor. Karşısına aday olarak da Hasan Arat çıkacak, bir değişiklik olmazsa. Ahmet Çebi şu an için Rıza Çalımbay’ı düşünüyor . İsim bir yabancı da gündemde. Başkan Çebi olağanüstü kongreye şu an girmeyi düşünüyor . Yönetimini büyük ölçüde değiştirip güven almak istiyor . Karşısına aday olarak da Hasan Arat çıkacak bir değişiklik olmazsa.

Ali Ece: "Taraftara kulak verin!"

"Maçın ilk 5 dakikasında taraftarın sahaya sırtını dönmesi kısaca yönetime direkt mesaj: Kongrede sakın yeniden aday olmayın! Bu filmi daha önce de gördük sonu çok kötü bitmişti: Fikret Orman kongrede yeniden seçilmesine rağmen daha ilk maçta taraftar o yönetimi istemediğini yüksek sesle haykırmıştı. Gerisi malum! Aboubakar’ın şahane golünden sonra Kamerunlu gol makinesinin hakkını veren taraftar kısa süre sonra Ahmet Nur Çebi’ye kongrede aday olmaması için bir uyarıda daha bulundu: “Bize değil başka takıma başkan ol!” Ahmet Nur Çebi, Fikret Orman başkanken yönetime çok iyi katkı vermişti. Fikret Orman ile Çebi’nin bozuştuğu gün Beşiktaş’ın sürdürülebilir başarısı sekteye uğradı. Orman’ın kendisini başarıya taşıyan yol arkadaşlarının değiştirme hatasını başkan olunca Ahmet Nur Çebi de tekrarladı ve ortaya şimdiki ucube durum çıktı. Sergen Yalçın şampiyonluğunda yönetimde icabında başkan Ahmet Nur Çebi’ye itiraz edip fikrini değiştirebilen kişiler vardı. Hatta o isimlerden bazıları zamanında başkan Fikret Orman’a da itiraz edip ikna edebilen aynı kişilerdi. Futboldan, kadro kimyasından da anlayan kişilerdi. Açıkçası Ahmet Nur Çebi’nin yeni yönetiminde yer alanlar kötü insan olmasalar da futbol ve kadro kimyası konusunda yetkin değillerdi ki tüm yetkiyi önce Ceyhun Kazancı’ya sonra da Şenol Güneş’e devrettiler. Sürdürülebilir başarı... Bu tek adam “Leviathan” modeli önce Ceyhun Kazancı’yı sonra da Şenol hocayı yedi. Futbol kolektif bir oyundur ve kolektif yönetim anlayışıyla başarı gelir. Tıpkı feda sezonundan Şampiyonlar Ligi’nde namağlup liderlik başarısı sürecinde olduğu gibi. Kongrede aday olacaklar bu Beşiktaş gerçeğinden hareket etmezse tekrar sürdürülebilir başarının gelmesi mümkün değil. Futbol ve onu oynayan futbolcuları bilmeyenler iyi bir takım oluşturamazlar, harcadıkları paralar da kulübün borcunu büyütmekten başka işe yaramaz."

Turgay Demir: "Gerçekçi kadro"

"Birkaç gün önce "Kartal'ı kanatlandırın" başlığı altında Şenol hocanın sezon başından beri görmezden geldiği kadro gerçeklerini özetlemiştik… Şunu demiştik: "Şenol hocanın yerli rotasyonu konusunda Bahtiyar ve Tayfur Bingöl'ü mecburi durumlar hariç düşünmemesi önemli bir hata." Dün şu yapıldı: Dün Burak Yılmaz Bahtiyar'ı savunmanın soluna koydu, orta saha oyundan düştüğü anda da Tayfur Bingöl'ü sahaya sürdü! -Şunu demiştik: "O filmdeki gibi Tosun Paşa, rakip yorgunken son anda sahneye çıkar ve işleri düzeltir." Şu yapıldı: Burak hoca Tosun Paşa'yı son bölümde kullandı. Tosun Paşa bir penaltı kazandırdı ve ofsayta takılmasa iki de gol atabilirdi.

Şunu demiştik: "Kaptan Necip bir yangın söndürücüdür. sürekli oynatmak tüpü boşaltır ve ihtiyacınız olduğunda da kullanamazsınız." Şu yapıldı: Burak Yılmaz, stoperde Amartey ve Bailly'i kullandı, Necip'i de ihtiyaç anında sahaya sürdü. Yanlış anlaşılmasın, Turgay Demir söyledi, Burak Yılmaz yaptı gibi ukalalık peşinde değiliz… Söylediğim açık ve net: aklın yolu birdir. Şenol hoca kadro gerçeklerini bir yana bırakıp kendi bildiğini okudu, Burak Yılmaz ise gerçeklere dayadı sırtını. Farkındaysanız maçın teknik analizine hiç girmedim girmem de! Beşiktaş dün tribünlerde, 40 yıl geriye gitti… 1979'da takım Kupa'da, Lüleburgaz'a elenince, ilk lig maçında tribünler sırtlarını sahaya dönmüş ve 45 dakika statta çıt çıkmamıştı… O günleri hatırladık vesselam. Yönetimi de Şenol hocayı da 40 yıllık tecrübeyle bir değil, bin kez uyarmaya çalıştık. Umursayan olmadı, sonuç ortada."

Fatih Doğan: "Kongre gölgesinde!"

"Beşiktaş'tan Dolmabahçe'ye ağaçlı yoldan geçerken kalabalıklar içinde yalnız yürüyen binlerce taraftar gördüm! Tavırlarında aidiyet vardı ama yüzlerinde inanç, dillerinde coşku yoktu… Ağaçlı yolda tek yürek ve yüksek motivasyonla maça yürüme, yerini belirsizliğe bırakmıştı. Bu hikâye olağanüstü kongre kararının ardından bitecek mi? Başkan Ahmet Nur Çebi yenilenmiş yönetimle yeniden aday olup olmayacağına çarşamba günü karar verecek! Hasan Arat adaylığını açıkladı, çalışıyor. Emre Kocadağ başkanın kararını bekliyor. Serdal Adalı ile de konuştum, süreci yakından izliyor. Ahmet Nur Çebi için Ercan Taner'e "3. sınıf 2. adam…" diye sert açıklama yapan Fikret Orman'ın adaylık değil ama hesaplaşma peşinde olduğu görülüyor. Eski başkanların çoğunun adaylığına sıcak baktığı Divan Başkanı Tevfik Yamantürk sanırım bu kaotik yapının netleşmesini, toz dumanın kalkmasını bekliyor. Taraftar ise bildiğiniz gibi… Dillerinde istifa sesleri ve dün ilk kez 5 dakika futbolculara sırtlarını da döndüler. Oyuna bakınca bu uyarıyı alan, sahada çimleri yolan, rakibi parçalayan bir futbolcu grubu görmedim. Maçın en hareketli isminin Burak Yılmaz olduğunu söyleyebilirim. Kulübede sahadaki bazı oyunculardan daha fazla koşu mesafesi yapmış olabilir. Taraftarın tezahüratla ikinci golde, penaltıyı Cenk'ten alıp Ghezzal'a attırması sosyolojik ve sportif açıdan altı çizilmeli. Bu Beşiktaş, G.Saray derbisini kazanırı vadetmiyor. Kazansa bile bu taraftar yeni listeyle aday olması halinde Başkan Ahmet Nur Çebi'ye yol vermez gibi gözüküyor."

Güntekin Onay: "Beşiktaş oyun farkıyla kazandı"

"Burak Yılmaz, Şenol Güneş’in yapmadığı bir şeyi yaptı; oxlade-chamberlain’i 90 dakika oyunda tuttu. Beşiktaş’ın UEFA Konferans Ligi’ndeki Lugano şokundan sonra teknik direktör Şenol Güneş’in de istifasıyla İstanbulspor maçında nasıl bir reaksiyon ortaya koyacağı merak konusuydu. Siyah beyazlı takımın başında sahaya çıkan Burak Yılmaz; Daniel Amartey ve Bakhtiyar Zaynutdinov ile maça başladı. Şenol Güneş’in hiç yapmadığı bir şeyi yaptı. Alex OxladeChamberlain’i 90 dakika oyunda tuttu. Ancak adeta tek kale oynanan bir maçta üretilen pozisyon ve atılan gol sayısı az.

ABOUBAKAR NEREYE KADAR?

Burak Yılmaz takımın başında kalırsa bu sorunu nasıl çözecek? Trabzonspor ve Adana Demirspor deplasmanlarında kaybederken top hep Beşiktaş’ın ayağındaydı. Takımın gol yükünü Vincent Aboubakar nereye kadar çekecek? Bunlar mutlaka cevaplanması gereken önemli sorular. Dün başta Alex Oxlade-Chamberlain olmak üzere sol bek oynayan Bakhtiyar Zaynutdinov da olumluydu.

TAYFUR TAKIMA ENERJi VERDi

Rachid Ghezzal beklediğimiz üzere klastı ve Valentin Rosier ile yine iyi iletişim kurdular. Oyuna sonradan giren Tayfur Bingöl de düşen enerjiyi ayağa kaldırdı ve gayet iyi işlere imza attı. Şimdi milli ara var. Burak Yılmaz devam edecek mi? Yoksa başka bir teknik adam mı gelecek? Bu kararın ivedilikle verilmesi şart."