Spor yazarlarından derbi yorumları

Süper Lig'in 9. haftasında Beşiktaş, Galatasaray'ı 1-0 yendi. Spor yazarları, dev derbiyi yorumladı.

Beşiktaş Medya Grup

Süper Lig 9. hafta mücadelesinde Beşiktaş sahasında Galatasaray'ı konuk etti. Kötü bir grafik çizen siyah-beyazlılar zorlu rakibi karşısında sahadan 1-0'lık galibiyetle ayrılmayı başardı. Kara Kartal'a galibiyeti getiren golü Umut Nayir attı. Beşiktaş bu skorla puanını 12 yaparken Galatasaray 13 puanda kaldı. Spor yazarları da Beşiktaş - Galatasaray arasında geçen bu zorlu karşılaşmayı değerlendirdi. İşte o yazılar...

Zeki Uzundurukan - Beşiktaş çok istedi

Umut Nayir, maç boyunca o kadar çok pozisyona girip, kaçırdı ki... Kaçırsa bile ceza sahasına gelen her topla buluşan golcü, iyi bir forvettir. Çünkü bu pozisyonlardan birini atar zaten. Öyle de oldu derbide. Caner'in ortasına uçarak öyle güzel bir kafa vurdu ki Umut Nayir, top ağlara gitti. Beşiktaş bu derbi galibiyeti ile komadan çıktı. 'Yeni yönetimin, futbolculara sahip çıkması, ödemelerini yapması sahaya olumlu yönde yansır' demiştim A Spor'daki yayınlarımda. Öyle de oldu. Beşiktaş 3 puanı daha çok istedi ve aldı. Artık zirve yarışının içinde Beşiktaş da var. Galatasaray'da ise Radamel Falcao'nun sakatlığı tüm takımı etkilemiş gibi görünüyor...

Reha Kapsal - Başarı için hazırlık

Maç önüne baktığımızda, iki takımın olumsuz yönde birbirine benzer çok özelliği göze çarpıyordu. Moralsizlikleri, formsuzlukları, plansızlıkları, bu önemli maç öncesi iki takımın da ideal santrforlarının sakatlıktan dolayı forma giyememesi, sıkıntılarını net bir şekilde anlatıyordu. Siyah-beyazlılar ön alan baskısıyla G.Saray'ı hataya zorlayarak, ilk 10 dakikada 3 tane net pozisyon kaçırdı ve birçok pozisyonu da değerlendiremedi. Beşiktaş, oyuncuların iç içe geçmediği, saha içi yerleşimini çok iyi yaptı..

Sinan Vardar - Harikasın avukat

Beşiktaş için yeniden diriliş maçıydı. Siyah-beyazlı takım ezeli rakibini yenerken 3 puandan fazlasını aldı. Gurur, güven ve lige ortak olmanın dışında Beşiktaş taraftarın yeniden gönlünü kazandı. Tabii bir de gelir gelmez büyük sorunlarla boğuşan Çebi yönetimine de bu galibiyet büyük moral oldu. Ligin en çok asist yapan ikinci futbolcusu olan Caner yine nefis ortayla golün asistini yaparken taraftarlarla da barıştı. Tabii ki sahada basmadık yer bırakmayan Rebocho ve kalesinde güven veren Karius ve tüm Beşiktaşlı futbolculara şapkamı çıkarıyorum. Golün ismi Umut Nayir'a gelince... Ben onda Feyyaz Uçar esintisi görüyorum. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuyan Umut sahada da aklıyla futbolunu oynuyor. Umut'a daha çok süre verilirse Beşiktaş kazançlı çıkar. Sayın Avukatım dünkü futbolun ve nefis golün için teşekkürler... Beşiktaş kazanınca Abdullah Avcı da derin bir nefes aldı. Sevgili hocam top sen de artık. Ne yalan söyleyeyim dünkü maçın ardından yaşanan sevinci çok uzun zamandır özlemişiz. Umarım Beşiktaş artık güzel günler görür. Dünkü galibiyet güzel bir başlangıç olur.

Turgay Demir - Beşiktaş ezdi

Galatasaray bu yenilgiden ders alır mı bilmem ama Beşiktaş almalı! En başta da Abdullah hoca... Bu takım kendi yarı sahasında top çevirerek beklemez, bekleyemez. Bu durum her şeyden önce genlerine aykırı. İşte dün transfer şampiyonu Galatasaray karşısındaki manzarayı gördük. Öne oynayan Beşiktaş hem karşı kalede çok pozisyon buldu, hem kendisi pozisyon bulmadı. Hikaye bu kadar basit; Beşiktaş öne oynamalı. En önde gencecik Umut var ve sağ-sol kanattaki Lens'le Diaby'de hiç icraat yok. Buna rağmen her topa vurdu Umut, kimine iyi vurdu, kimine kötü ama vurdu. Caner haftalardır bu takımın en iyisi ama işler kötü gidince o da yuhalanmıştı. Dün yine muhteşem bir orta yaptı ve golü attırdı. Ligin asist kralı olacak vesselam. Beşiktaş muhteşem oynadı.

Levent Tüzemen- Yüreği olan kazandı

Beşiktaş mücadele ve fizik güç olarak çok üstündü. . Maç boyu sahanın her yerine basan, golü kovalayan Umut Nayır, Türkiye'nin en iyi orta yapan oyuncusu Caner'in ön direğe kestiği topu mükemmel bir kafa vuruşu ile ağlara yolladı..

Erman Toroğlu - Umutlar yeşerdi

Beşiktaş'a... Kulübü maddi açıdan çok kötü bırakıp kaçan bir Başkan, yeni gelen bir yönetim, dibi görünmeyen borç batağındaki bir kulüp, idam sehpasına çıkmış bir teknik direktör Abdullah Avcı ve karşılarında G.Saray takımı.. Siyah-beyazlılar maçın genelinde G.Saray'a göre daha doğru top oynadılar. Ne oynadığı belli olmayan G.Saray karşısında, ne oynamak istediğini bilen bir Beşiktaş vardı..  Doğru defans yaptılar, doğru hücum yaptılar; çok çalıştılar, çok koştular. Ve analarının ak sütü gibi helal bir üç puan kazandılar. Bu maç, Beşiktaş'taki teknik direktör krizine bayağı bir pansuman oldu. Yani Abdullah Avcı ile devam edilirse, ileride bir şeyler olabileceği görünmeye başladı. Abdullah Avcı'nın Umut'u neden tercih ettiği bu maçta net şekilde görüldü.. Luyindama ve Marcao ile çok mücadelede etti, onların oyuna katkı vermelerinin önünü kesti, ikisini de oyuna sokmadı ve bu ikilinin hatasından bir de gol attı. Hem kendini kurtardı, hem Beşiktaş'ı, hem de Abdullah Avcı'yı.