Spor yazarlarından Beşiktaş sözleri!

Spor yazarları Beşiktaş'ta son gelişmeleri değerlendirdi.

Beşiktaş Medya Grup

Beşiktaş'ta yaşanan son gelişmeler ve futbolcuların performasnlarını köşelerinde değerlendiren spor yazarlarının yazılarını sizler için derledik:

Beşiktaş huzura kavuştu (Sinan Vardar - Fotomaç)

Görünen köy kılavuz istemez diye bir laf vardır. Kongreden sonra Beşiktaş'ta çok olumlu gelişmeleri dikkatle izliyorum. Beşiktaş'ın başında karizmatik, uluslararası spor ve ekonomi tecrübesi olan bir başkan var. Yönetim kurulu da vasıflı kişilerden oluşuyor ve izlediğim kadarıyla da çok uyumlu görünüyorlar. Dünya futbolunda çok önemli bir yeri olan tecrübeli hocayı da takımın başına getirdiler. Yaptığı icraatlar başladı ve ışıltıları görünüyor. Yıllardır çok yakından tanıdığım Beşiktaşlılarında yakından tanıdığı Feyyaz ve Samet hoca da gecelerini gündüzlerine katıp olumlu işler yapıyorlar. Bu da tüm Beşiktaş camiasına güven veriyor, ilerisi içinde ümitler yeşeriyor.

Öz kaynaktaki tespitler

Tüm futbol kamuoyunun yakından tanıdığı ben Sinan Vardar'ı biliyorsunuz. Kulüplerimizin üreten bir hale gelmesi ve genç futbolculara önem vermesi gerektiğini 50 yıldır söylüyorum. Özkaynak bölümünün başına geçtikten sonra Sayın Şenes Erzik ve merhum Gündüz Tekin Onay'ın da önemli destekleriyle BEFAM'ı (Beşiktaş Futbol Araştırmaları Merkezi) kurmuştum. Birinci prensibimiz iyi bir tarama yapıp fulyayı bilgisayarlarla donatmak oldu. O yıl yetmişe yakın yetenekli genci kulübümüze kazandırmıştık. Sonuçta bu çalışmanın faydasını A Milli takıma da altı futbolcu kazandırarak gördük. Futbolcu satışlarından da önemli bir gelir elde ettik.

Menajer kendini düşünür

Serpil Hamdi Tüzün'ün devriminden sonra ikinci altyapı devrimini BEFAM'la yaptık. Buradaki en önemli prensiplerimizden biri bu çocuklara menajerlerin ulaşmasını engellemekti. Sağ kolum merhum Yemen Ekşioğlu ile bu konuda çok titiz davranıyorduk. İlk antrenörlüğünü, başkanı olduğum Beylerbeyi'nde yapan Mehmet Ekşi'yi de altyapıya getirmiştik. O zaman kadroya aldığımız antrenörlerin birçoğu halen görevlerine devam ediyorlar. Mehmet Ekşi ben ayrıldıktan sonra futbol federasyonuna gitti. Ahmet Nur Çebi başkan olunca Mehmet Ekşi'yi tekrar göreve getirmesini sağladım. Sonra yaptığım araştırmada altyapıdaki futbolcuların çoğunun birer menajeri olduğunu, isimleriyle tespit ettim. Menajerlik bir iştir ve menajerler bu yaptıkları işte öncelikle kendi ceplerini düşünürler. Kulüpler ve oyuncular sonra gelir. Bu düşüncede ki insanlar geçtiğimiz senelerde Emirhan, Sedat ve Rıdvan gibi birçok oyuncumuzun maalesef kulüpten kopmalarını sağladılar. Allah'tan yönetimin ilk işi Semih'in kontratını uzatmak oldu.

Prensipler bozulmamalı

Ben de geçen hafta Mustafa Hekimoğlu ile uzun uzun bir görüşme yaptım. Kendisi çok iyi bir ailenin çocuğu, Beşiktaş aşığı ama onun da menajeri var. Neyse ki bu konuların hepsine yeni yönetim ve kulüp yetkilileri vakıflar. Mutlaka bu yeteneklere yaşam koçları ile destek vererek spor hayatlarında ve istikballerinde yol gösterici insanların olması lazım. Geçen dönem altyapıdan sorumlu yönetici Fırat Fidan'la da bu konuyu görüştüm ve fikir birliğine ulaştık. Kendisi şu anda hem Futbol AŞ de görevli hem de kadın futbol takımımızın sorumluluğunu yapıyor. Beşiktaş için çok faydalı bir yönetici. Hep beraber olacağız, Beşiktaş öz kaynağına yeniden bir düzen getirmek için elimizden geleni yapacağız. Ama BEFAM'ı kurarken koyduğumuz prensiplerin neden bozulduğu da Mehmet Ekşi ve ekibiyle konuşulacaktır. Yani özetle Beşiktaşımızın öz kaynağının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha huzurlarınıza getirmek istedim, kalın sağlıcakla.

Kartal’ın özü Kupa’da (Turgay Demir - Fotomaç)

Beşiktaş ligden sonra Kupa'da da yeni hocasıyla kazanmaya devam ediyor. Siyah-Beyazlılar dün 1.Lig'de açık ara lider durumdaki Eyüpspor'u farklı yenip Kupa'dan elerken zorlanmadı.

Büyük takımların klasik hallerindendir; dengeleri bozuldu mu toparlanmaları zor olur, kendilerine geldiklerinde ise tekrar bozulmaları zordur.

Takım oyunlarında birlikte hareket etmek en önemli konudur, herkes ayrı telden çaldığı takdirde ayaklar baş olur, at izi, it izine karışır ve en iyiler ile en kötülerin pek farkı kalmaz. Bir ara Beşiktaş böyle sorunlar yaşıyordu.

Portekizli Santos'la birlikte o dönem geride kalmış görünüyor. Kriz dönemindeki o Beşiktaş Eyüpspor karşısında kesinlikle zorlanır ve belki de hüsranı yaşardı. Ancak özgüvenini kazanmış olan yeni Kartal bu engeli zorlanmadan, güle-oynaya aştı. Salih Uçan, önce kafayla deneyip ardından dönen topu takip ederek perdeyi açarken Tosun Paşa biri penaltıdan attığı iki golle maçı aldı götürdü.

Beşiktaş'ta güzel şeyler olur vesselam. Ghezzal kendine geliyor, Gedson zaten gelmişti, dün ilk on birde başlayanlar da, sonradan oyuna girenler de işlerini iyi yaptılar. Takımın genel havası düzelince herkesin yüzüne kan gelir, havası değişir ya Beşiktaş'ta da olan budur.

Bahtiyar savunmanın göbeğinde mekanın sahibi gibi rahat, Onur panik havasından kurtuldu, Umut Meraş, Masuoaku'nun yokluğunda kendini gösterdi.

Demir Ege savunmanın önünde üçüncü bir stoper gibi görünse de bulduğu her fırsatta öne çıktı, yani özgüvenli oynadı.

Rebic ilk golün ortasını yaptı maçı boyu da sol kanadı iyi kullandı dahası golünü de atıp moral buldu. Diyeceksiniz ki, Mert ve Necip; onlar zaten her zaman iyi! Nazar değmesin.

Kartal’da umutlar yeşerdi (Bilal Meşe - Milliyet)

Beşiktaş’ta değişen pek bir şey yok şimdilik. Elbette teknik adam değişiminde pozitif yansımalar olur, Fernando Santos’la ilgili şimdiden ahkam kesmek doğru değil, zamana gereksinimi var. Yalnız Santos’un Karagümrük maçı bitiminde futbolcularla üçlü çektirmesi çok hoşuma gitti, bu da takımla bütünleştiğinin en büyük göstergesidir. Kartal’da gözle görülür bir kıpırdanma var iki haftadır. Kazanma arzuları, mücadeleleri fena değil. Santos’un geçmişte neler yaptığı ortada, ancak gerçekçi olmak gerekir. Özellikle derinliği bulunmayan, futbol kalitesi ortada olan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’la nasıl yarışacak, doğrusu ben de merak ediyorum. Eee bir de kronikleşmiş şu sakatlık meselesi var. O zincire şimdi de Amir eklendi, sezonu kapadı, olacak iş değil!

Palut gibi objektif olun

Bazı teknik adamlar bir yenilgide yan yollara saparlar, faturayı sağa sola, hatta hakeme keserler. Alıştık bu tip söylemlere! Ancak Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut bu anlamda farkındalık yaratmaya devam ediyor. Palut, “Bu kadar kötü defans yaparsanız, iyi durumda olmasa da Beşiktaş’a karşı bedel ödersiniz” dedi. Noktası, virgülüne aynen katılıyorum hocam. İşte size örnek bir teknik adam

Boş konuşma Sumudica

Sumudica ilginç bir fotoğraf, birçok arızaları var hafızalarda. Fenerbahçe maçı sonrası açıklamaları da tam ona göre, müthiş örtüşüyor! Sumudica’nın, “Şampiyonlar Ligi’ni kazanmış gibi sevindiler. Fenerbahçe sürekli farklı kazanan bir takımdı ama bugün çok acı çekti. Ben rakibimize acı çektirdiğimiz için mutluyum” sözlerine takıldım! Tabii ki sevinecekler, neticede müthiş bir yarış içindeler. Sen rakibi bırak, kendine bak ey Sumudica! Gaziantep’i ateş hattından uzaklaştırmanın hesaplarını yap.

İrfan ‘Can’ simidi

Fenerbahçe’nin maşallahı var, transfere doymuyor. Belli ki yönetim gözünü karartmış, varsa, yoksa şampiyonluk! Dünyaca ünlü stoper Bonucci’den sonra Krunic’i de kadroya kattılar. Bonucci’yi Gaziantep maçında radarıma aldım. Çok mütevazı ve hırslı. İlerlemiş yaşına karşın gençler gibi iştahlı, yetmez mi? İsmail Kartal kadro derinliği açısından baharını yaşıyor, tepe-tepe kullan misali, daha ne olsun? İrfan Can Kahveci kritik gollerin adamı, tam bir can simidi arkadaş... Süper Lig’de 7 gol, 6 asisti var, maşallah, Gaziantep’te 3 puana adını yazdırdı, nazar değmesin.

GÜZEL SÖZLER “Yaşlanmak büyük bir dağa tırmanmak gibidir. Tırmandıkça gücünüz azalır ama bakışlarınız daha özgür, vizyonunuz daha geniş ve dingin olur.”

GARCIA MARQUES

Tıpatıp benzer! (Cem Dizdar - Fanatik)

Ligin ‘’Süper’’i ya da ‘’bir alt süper’’i fark etmiyor, her şey neredeyse tıpa tıp benzer! İtiraz kültürü, becerememe, kenar yönetimi dahil her şey! Maçın ilk devresinde bir alt ligin lideri, üstelik her başlıktaki yıldız hocasına rağmen (!), herhangi bir varlık gösteremedi. İlk devre istatistiklerinde ‘’0’’ (sıfır) çekti. Hem de onca pahalı, özel oyuncuya rağmen! Tuhaf değil mi? Hal böyle olunca ne yapsa ‘’iş yaptı’’ görünecek olan Beşiktaş da devreyi 2-0 önde kapadı. Şaşırdık mı? Hayır… Bu farkı yaratacak güçlü bir oyun var mıydı? O da ‘’Hayır’’. Beri yandan yeni hoca Fernando Santos, ‘’Önceki maçta karşı tribün kalabalıktı, nereye gitti bu insanlar?’’ diye sorsa yöneticiler ne yanıt verirdi acaba? O da bilinemez. Ya da 2016’da girdiği ülkede onca takımda fırfır dolandırılan Adrian Regattin’i nasıl açıklamalı? O hiç bilinemez!

Emin olun bu ülkede normalde yanıtsız kalması gereken her soruyu doyurucu yanıtlarla karşılayan birileri ve bu yanıtları doğru bulan ‘’taraftar’’ adlı büyük kitleyi bulmak hiç de zor değil. Dün akşam birçok maçta olduğu gibi kalabalığın ve onları yönetenlerin esas derdi, ‘’iyi ve doğru oyun’’ değil mevcut saçmalıkların magazin tonlu devamı!.. Ne izledik biz dün akşam? Sıradan bir maç değil mi? Kazanması beklenen kazandı… Cenk Tosun sevindi muhtemelen ama Semih Kılıçsoy, ‘’Neden sahada yoktum’’ diye üzüldü.

Sonucu gol olan o kornere kafayı uzatan Demir Ege Tıknaz sevindi ve onunla birlikte çoğumuz, ‘’Çocuklarımız da yapabiliyor demek ki’’ diye sevindik.

Hiçbir şey anlatmamış demek ki! Tüm bunların yanında 29 yaş ortalamalı iki ayrı ligin takımı kimseyi gerçekten şaşırtmıyor, değil mi? O zaman Semih oyuna girerken o az sayıda insanın duygusu bu oyunu yönetenlere hiçbir şey anlatmamış demek ki!

Orta saha şart (Ali Ece - Fanatik)

Fernando Santos, Eyüp karşısında Semih’i 11’de tercihen oynatmamaktan çok kariyeri parlak ancak form olarak hareketli ortalaması yani son 3 aylık performansları yeteneklerine oranla çok düşük kalan Rebiç ve Ghezzal’ı da kadroya kazandırmak çabasını gösteren bir 11’le başladı. Bu isimleri kazanmak çabasında çünkü bu isimler formlarının zirvesindeyken tam anlamıyla takımlarına kazandıran isimlerdi. Ghezzal’ın Beşiktaş kariyerinin özellikle şampiyonluk sezonu zaten olumlu anlamda herkesin malumu. Toplam Türkiye kariyerinde de asıl rakibi diğer takım oyuncularından çok sakatlıklar oldu. Yarın transferde Ghezzal’ın sakatlıklar öncesi sergilediği futbol meziyetlerine sahip bir oyuncu gelse, Beşiktaş’ın oyun kalitesi birden artar. Eyüp karşısında Ghezzal, o ilk sezonundaki süper solak kalibresinde değildi ancak Santos o eski Ghezzal kalitesinden ne kadarını geri döndürebilirsem o kadar kardır kafasıyla oyuncuya şans verdi. Rebiç, Salih’in golünde yaptığı asistte anlık kalitesinden bir tutam numune gösterdi. Rebiç ile ilgili sorun, 2024 model Ghezzal kadar bile oyunda aktif devamlılık sağlayamaması.

En aktif oyuncusu… Cenk Tosun ise Santos göreve geldiğinden beri oyun içi aktif devamlılığını arttırdı. Tabii Santos gelir gelmez direkt eski yüksek seviyesine dönen bir numaralı isim Gedson. Portekizli yine takımın en aktif oyuncusu kimliğine büründü. Presse pres, ikili mücadeleyse ikili mücadele, tam da Santos’un takımın geneliyle ilgili söylediği gibi: “Bizim sahamızda kimse bizden fazla mücadele edemez” Gedson çıktıktan sonra Santos hocanın orta sahada Rashica’yı denemesi doğru bir arayış olsa da Beşiktaş’ın merkez orta saha ihtiyacı çok büyük. Salih’in bile performansı tartışılırken yerine Tayfur’un girmesi zaten bu ihtiyacın büyüklüğünün en büyük kanıtı.

Fernando Santos etkisi (Güntekin Onay - Hürriyet)

Beşiktaş, dar ve eksik kadrosuna rağmen iyi bir takım kimyası yakaladı.

Beşiktaş, Fernando Santos ile çıktığı ilk lig maçında 3 gün önceki Rizespor maçında olduğu gibi disiplinli oynadı. Karagümrük, orta alanda teknik kapasitesi yüksek oyunculardan kurulu bir takım. Siyah beyazlılar, emniyetli ve dengeli bir oyunu tercih etti. Özellikle ilk 45 dakikada kanat beklerini çok fazla hücuma sokmadı. Semih Kılıçsoy’un sürüklediği ataklarla da etkili oldu.

STOPERDE ZAYNUTDiNOV FARKI

İlk yarıda 1 kez Semih, 2 kez Cenk, 1 kez de Salih ile pozisyonlar bulan Beşiktaş, aradığı skoru bulamazken ikinci yarıya daha iyi başlayan taraf Karagümrük, oldu. Ancak başta kaleci Mert olmak üzere Bahtiyar Zaynutdinov-Tayyip Talha ikilisinin iyi oyunları Karagümrük’e fazla şans vermedi. İlginç olan, sezon başından bu yana en iyi stoper ikilisi Zaynutdinov-Tayyip Talha oldu. Zaynutdinov’un stoper oynadığı 3 maçta da siyah beyazlılar gol yemeden kazandı (Rize-Karagümrük- Lugano).

RASHiCA 2 MAÇTIR HARiKA

Fernando Santos’un ilk maçında oyun seviyesini net bir şekilde yukarıya çıkartanlardan biri de Gedson Fernandes oldu. Rashica 2 maçtır harika işler yapıyor ve özgüvenini kazandı. Görünen o ki Beşiktaş, bundan sonra daha arzulu ve disiplinli bir futbol oynayacak.

Zirve yarışından kopunca Serdar Topraktepe’nin 11’de şans verdiği Semih Kılıçsoy, Türk futbolunun son pırlantası ve parıl parıldıyor.

FORMANIN HAKKINI VERMELiLER

Beşiktaş, dar ve eksik kadrosuna rağmen iyi bir takım kimyası yakaladı. Fernando Santos, 2 maçta izlediği oyuncu performansından memnundur. Futbolcu grubu, artık pabucun pahalı olduğunun farkında. Çünkü bundan sonra gidecek olanların kendileri olacağının farkındalar. Fernando Santos, önümüzdeki sezon burada olacak. Futbolcular kalıcı olmak istiyorsa formanın hakkını vermeli.

Cenk yükseliyor (Fatih Doğan - Sabah)

eşiktaş, son üç yıldır kasım-aralık aylarında lige havlu atan bir kulüp durumuna düşse de yeni hedeflerin, yeni heyecanların peşinde koşmaya çalışıyor. Siyah-beyazlı camia, odağına Ziraat Türkiye Kupası'nı almayı ve aynı zamanda Avrupa kupalarına katılmayı koydu. Hiç kuşkusuz yönetim değişikliği ve ardından dünyaca ünlü teknik adam Santos'un gelmesi, bu hedeflerin yeniden hayata geçirilmesi açısından büyük öneme ve katkıya sahip. Santos'un gelişi, öncelikli olarak takımın psikolojisine olumlu yansıdı. Sıkıntılı süreci sona erdirip, yeni hayaller kurmaya olanak tanıdı. Dünkü maç da bu açıdan kıymetliydi. Gördüğüm kadarıyla Arda Turan hoca, hafta sonu oynayacağı ve Süper Lig yolundaki en güçlü rakibi Kocaelispor maçı öncesi bir sakatlık yaşamamak için Beşiktaş karşısına rotasyonla çıkmış. Portekizli hoca da kendi plan ve programı dahilinde bütün oyuncularını tanımak ve onlara şans vermek için büyük bir ciddiyetle ve konsantrasyonla sahada yer aldı. Heyecanı, uyarıları, maç sonunda takımla birlikte tribünlere giderek taraftarı selamlaması, bu karşılaşmaya ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi. Sahadaki sonuç da Beşiktaş'ın bu arzusunu destekledi. Ama başta kaptan Cenk'in yükselen performansını iki golle taçlandırması, Rebic'in golü, Tayfur'un asisti ve kontrat bekleyen Salih'in attığı ilk gol Beşiktaş'taki güzel gecenin parlayan yansımalarıydı. Beşiktaş, kadrosunu güçlendirerek devam ederse kupa finali ulaşılmaz bir hedef değil.