Spor yazarlarından Beşiktaş sözleri!

Spor yazarları, Beşiktaş'taki son gelişmeleri ve oyuncuların performanslarını değerlendirdi.

Beşiktaş Medya Grup

Spor yazarlarından Sinan Vardar, Bilal Meşe, Turgay Demir, Ergin Aslan Beşiktaş'ı değerlendirdi.

Beşiktaş havaya giriyor (Sinan Vardar / Fotomaç)

Beşiktaş, ligde son 5 maçını kazanarak zirveye bir adım daha yaklaştı. Tabii ki şampiyonluk yarışında Galatasaray'ın bir hayli gerisinde ama siyah beyazlı takım en azından ikincilik için mücadelesini son ana kadar sürdürecek. Beşiktaş'ın artı yönleri son haftalarda iyice gözükmeye başladı. Usta teknik adam; Şenol Güneş'in dokunuşları takımı pozitif yönde etkiliyor. Masuaku, Salih Uçan , Onur Bulut, Cenk Tosun'un yanı sıra yedek kulübesinden Tayfur ve Necip gibi oyuncular da form düzeyleriyle büyük övgüyü hak ediyorlar. Kale Mert Günok'la emin ellerde. Tutanın yanı sıra atan Aboubakar da performansını en üst düzeye çıkarmaya başladı. Nathan Redmond tam bir futbol yıldızı... Onu seyretmesi bir zevk. İngiliz yıldızın organizasyonunda takım keyif veren bir futbol şovu sunuyor. Ghezzal'in de uzun bir sakatlık döneminin ardından havaya girmesi Beşiktaş'ın gücüne güç katıyor. Tabii ki Yönetim Kurulu şu anda gelecek sezonun transfer çalışmalarını sürdürüyor. Romain Saiss'ın takımdan ayrılacağı bir sır değil. Sakatlığı devam eden Tayyip Talha'nın yeni sezona hazır olmasının yanı sıra; Beşiktaş'ın iyi bir savunma oyuncusunu kadrosuna dahil etmesi gerekiyor. Gedson Fernandes'in teklifler aldığı belirtiliyor. Kulübün kasasına iyi bir para girecekse neden olmasın! Beşiktaş'ın önünde şimdi Trabzon deplasmanı var. Beşiktaş oyuncularının bireysel formu ve takım performansıyla bu önemli maçta favori gibi duruyor. Bu önemli maçtan alınacak 3 puan Beşiktaş'ı daha da havaya sokacaktır.

Tabii burada hep belirttiğim bir şey var ki o da kulüplerimizin olmazsa olmazı; özkaynak düzenleri... Buradan gelecek yetenekli gençlerin kadroya dahil edilmesi Beşiktaş'ın geleceği açısından da büyük önem taşıyor. Atletico Madrid ile oynanan maçta Semih ve Berkay'ın göz kamaştırmasına çok mutlu oldum. Üç büyük kulübün borcu aldı başını gidiyor. Semih ve Berkay gibi genç yeteneklerin artık vizyona çıkması gerekiyor. Şenol Hoca'nın altyapının kalkınması için önemli planları olduğunu biliyorum. Açık ve net söylemek gerekiyorsa Fulya Tesisleri'nde gençlere sunulan olanaklar tam bir içler acısı. Yeni tesis için çalışmaların hızlandırılması gerekiyor. Ben yönetimin yerinde olsam futbolda tüm yetkileri Şenol Güneş'e emanet ederdim. Beşiktaş'ın geleceği için önemli atılımların yapılması şart olduğunu düşünüyorum. Dünya büyük bir ekonomik darboğazdan geçiyor. Bu yüzden Beşiktaş ve hatta diğer kulüplerimiz de ayağını yorganına göre uzatmalı. Ve, o yüzden bu işi tecrübesiyle takıma yeniden ışık veren Güneş'in önü açılmalı.

En sonunda!

Türk Futbolunda tartışması bitmeyen ve yılan hikayesine dönen; hiç kuşkusuz ki; yabancı oyuncu kontenjanı... Sürekli değişen bu kural yılın 365 günü tartışılır durur. TFF'nin, yabancı sayısını serbest bırakacağı ve Premier Lig'deki gibi gelecek oyuncunun milli takımda görev aldığı periyoda göre çalışma transfere izin vereceği yazılıp çizilmeye başlandı. Ben yıllardır bunu savunuyorum. Altyapılarda da yabancı oyuncu transferi serbest olsun. Oradaki yetenekli gençlere iyi bir eğitim verip, milli takıma da kazandırmanın yollarını aramalıyız. Tabii tüm bunlar futbol adamlarının bir araya gelerek alması gereken çok detaylı konular. Umarım bu adımlar artık hayata geçer. 2028 ve 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ev sahipliğine aday olan TFF'nin UEFA'ya sunduğu statlar arasında Beşiktaş Vodafone Park'ın olmaması büyük rezalet. TFF, Beşiktaş artık iyice düşmanlığı tescillendi.

Masuaku hem kaliteli hem de çok ekonomik (Bilal Meşe / Milliyet)

Efendim, Süper Lig’de müthiş bir çıkış yakalayan Beşiktaş’ta Arthur Masuaku bir maç daha ilk 11’de yer alırsa 3 yıllık sözleşme imzalamaya hak kazanacak. Demokratik Kongolu sol bekin yetenekleri tartışma götürmez. Artı Kartal’ın havasını suyunu öğrendi, uyumu harika, takıma güç katıyor. Masuaku’nun bonservis bedeli 2.2 milyon, maaşı ise 1.3 milyon euro... Kimseyi, kimseyle kıyaslamak istemem, taş yerinde ağırdır, eyvallah... Galatasaray’da Leo Dubois esas bölgesi sağ bek, gerekirse sol bek de oynayabiliyor. Bonservisi ne kadar biliyor musunuz? 2.5 milyon euro, maaşı ise 1.8 milyon euro. Benzetme yerindeyse tam bir rotasyon oyuncusu. Masuaku ise tam tersi banko oynuyor. Dubois kulübenin gediklisi! İkisini kantara koyun, bakalım kim ağır basıyor? Demem o ki, Masuaku meslektaşına göre gerek bonservis gerekse maaş olarak sudan ucuz! Elbette yönetimin işine karışacak halimiz yok. Ancak Masuaku gerçeği rakamsal olarak budur, aynı ayarda yeni bir oyuncuyu kaça alabilirsiniz? Bu konuda top artık yönetim kanadındadır, sanırım Şenol Güneş bu kararı bekliyor!

Yapma, etme Aboubakar!

Aboubakar’ın Giresunspor maçındaki pozisyonu medyada tartışılıyor, rakibine yumruk attığı iddia ediliyor! Neredeyse uzaydan çekilmiş o pozisyonu ben defalarca izledim, valla çözemedim! Ne var ki Görkem’den özür dilediğine göre ortada bir vukuat söz konusu! Hakem pozisyona uzak, çekim ise sıkıntılı, VAR’ın devreye girmesi gerekir, girmedi! Aboubakar yetenekli bir golcü, ama gelin görün ki aşırı hırsını, rakiplere değil, topa vermesi gerekir. Tabii ki seni marke edecekler, boşta kaldığın anda neler yapabileceğini bilmeyen yok kardeş! Öyle rakiplerinle, taraftarla dalaşman hem sana yakışmıyor, hem de kırmızı karta davetiye çıkarıyorsun bilesin!

Biliyorum ki Aboubakar bu konuda sürekli uyarılıyor, fakat sahaya çıktığı anda öfkesini kontrol edemiyor maalesef! Yapma, etme o yeteneğine gölge düşürüyorsun, aman ha! Ne güzel golünü atmışsın, niye rakibini tahrik ediyorsun, olmazzz! Ancak rakipler de sütten çıkmış kaşık değiller, durduramadıkları anda sertliğe başvuruyorlar!

Taraftar görev başında

Nihayet Beşiktaş taraftarı gerçek kimliğine büründü, ilk kez Giresunspor maçında ‘yönetim istifa’ seslerini duymadık, Şenol Güneş’i de alkışladılar. Bravo güzel insanlar! Başkan Ahmet Nur Çebi, yönetim kurulu ve Şenol Güneş’in destek, krediye gereksinimi var. Bakın, önce korona denen meret virüs, alakasız bir dönemde oynatılan Dünya Kupası ve ardından ülkemizin yaşadığı deprem felaketi her şeye büyük darbe vurdu. Kuşkusuz futbol da bundan payını fazlasıyla aldı, rayından çıktı, yeni yeni toparlanmaya başladı. Bu faktörleri lütfen unutmayın eyy taraftarlar. Bu durum tüm kulüpler için geçerledir, öyle spontane tepkiler göstereceğinize tribünde el ele verme zamanıdır.

GÜZEL SÖZLER

“Ey can; kimseyi kırma. Sözden ağırı yoktur. Beden çok yükü kaldırır ama, gönül her sözü kaldıramaz.” MEVLANA

Hepinize yürekten alkışlar

Ülkemizi sarsan deprem felaketinde binlerce canımızı kaybettik, hepimiz sarsıldık, yıkıldık. Depremzedelerin acılarını biraz olsun hafifletmek için ülke olarak seferber olduk, olmaya da devam ediyoruz. Kahramanmaraş merkezli depremlerde tam 33 meslektaşımızı kaybettik, çok sayıda gazeteci de yaralandı... Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) yönetimi meslektaşlarımızı unutmadı. İlk etapta depremde evleri ve işyerleri yıkılan ve ekipmanları enkaz altında kalan 100 gazeteciye destek için fotoğraf makinesi, cep telefonu ve bilgisayar dağıtılacak. TGC yönetimi ilk adımını Malatya’da attı, meslektaşlarımızı ziyaret etti, sorunlarını dinlediler, ihtiyaç duydukları ekipmanları teslim ettiler. İşte en güzel dayanışma örneği, TGC yönetimini yürekten kutluyorum, helal olsun, böylesi zor günleri hep birlikte el ele vererek aşabiliriz. Tabii ki bu ekipmanların dağıtılmasında maddi desteği olan Eczacıbaşı Holding ve Trendyol kurumlarımıza gönülden teşekkür ediyor ve alkışlıyorum. Bizim kulvarın değerli ve köklü derneği TSYD de boş durmuyor. Başkan Oğuz Tongsir ve yönetim kurulu deprem bölgesindeki meslektaşlarımıza destek amacıyla ciddi bir hazırlık içindeler. İşte biz buyuz, zor günlerin insanıyız. Mesleğimizin diğer kurumlarını da bu anlamlı dayanışmaya katılmaya çağırıyorum, biliyorum ki onlar da duyarsız kalmayacaklar.

Öndekiler düşünsün! (Turgay Demir / Fotomaç)

Beşiktaş, dünyanın en özel kulüplerinden biridir... Kurucuları, Kafkas Kartalı Şeyh Şamil'in ya da Medine Muhafızı Osman Paşa'nın torunları olan kaç kulübümüz var ki? İstanbul'da Rumlar, Fransızlar, istihbarat amaçlı spor kulüpleri kurarken, onlara karşılık vermeyi de vatan görevi sayan bir kulüp özel olmaz da ne olur?

YANGINA KOŞANLAR

Duyarlıdır Beşiktaşlı, acılara, sevinçlere ortak olmayı sever. Deprem konusunda sadece bugün değil, daha önce Van'da, ondan önce Adapazarı ve Düzece'de, İzmir'de, yurdun neresinde bir yangın varsa elinde bir kova su ile koşandır Beşiktaşlı. Tıpkı Kara Kartal gibi 120 yaşına basan, yani Beşiktaş'ın'ın "yaşdaşı" olan Atletico Madrid de özel bir kulüp olduğunu yine kanıtladı. Bugün, bizim acılarımıza ortak olacaklar ve depremzedeler yararına Beşiktaş'la karşı karşıya gelecekler.

SENİ DE YAZDIK BİR YERE

Öncelikle yürekten teşekkür ediyoruz İspanyol dostlarımıza. Dünya küçük, afetler büyük ve bugün bana, yarın sana kuralı hep geçerli. O nedenle kötü günümüzde kim yanımızdaysa, iyi günlerimizde yalnız onları hatırlayacağız. Bu manada Atletico Madrid de bizim için unutulmazlar arasına girmeyi başardı. Seni de yazdık bir yere, Atlethico!.. İyi ki, varsın... Evet bir yandan böyle anlamlı maçlar diğer yandan devam eden lig ve vites yükseltmiş olan Beşiktaş... Kartal tam gaz gidiyor ve hafta sonu zorlu Trabzonspor maçı var. Her ne kadar Trabzonspor formsuz olsa da derbi her zaman derbidir ve zor olur.

HESAP-KİTAP YOK

Şenol hoca da bunu bilerek hazırlıyor Beşiktaş'ını, yüreğinin yarısı olan Trabzonspor'a... Hep söylüyoruz bir kez daha altını çizelim, Beşiktaş' cephesinde şampiyonluk hesabı falan yok, Kartal her maçını kazanmak için çıkıyor sahneye. Bunu başardıkları takdirde gelebilecek en büyük başarı gelecektir kuşkusuz. Hesapsız bir inanmışlık bu, menzilden vazgeçmeden, elinden gelenin en iyisinden daha iyisini yaparak inatla yürümek. Redmond'un her geçen gün yükselen grafiği, Aboubakar'ın her maç gollerine yenilerini eklemesi, Ghezzal'ın dönüşü, Colley başta Maxim dahil yenilerin sağladığı uyum, Masuaku'nun yükselişi, hepsi Kartal'ın vites yükseltmesinde önemli rol oynadı, oynuyor.

CEHENNEM AZABI OLUR

Kim, kaç puan öndeymiş bunu takmıyor kafasına Şenol Güneş ve öğrencileri!, Önde olan düşünsün, eğer yakalanırsa madara olacak olan o! Geride olana neden geride kaldın diye belki bir kez sorulur ama bu kadar öne geçmişken yarışı kaybedenlere bir değil bin kez soru sorulur, hem de ne sorular!.. Bildiğin cehennem azabı olur vesselam. Beşiktaş rahat, özgüvenli ve huzurlu. Kimseye değil, kendi işine bakıyor, en güzelini yapıyor... Ne diyordu taraftar, kış kış cinler kış kış!..

ÇEBİ GEÇ KALDI!

Başkan Ahmet Nur Çebi, TFF Başkanı'nın tutumunu taraflı buluyor ve isyan ediyor. Bir zamanlar masaya vurduğunu hatırlatıyor. Birincisi o masaya vurulan yumruktan sonra TFF Başkanı yanlış anlaşıldığını belirterek Beşiktaş camiasından özür diledi şimdi tekrar hatırlatmanın anlamı yok bence. İkincisi böyle durumlarda olay yaşandığı anda tepkinin kralını vereceksin, aylar sonra değil.

Muchas Gracias (Turgay Demir / Fotomaç)

Yüz yılın felaketinin yaralarını sarmak ilk günden itibaren yüreğini milletiyle paylaşan Kartal, Antalyaspor maçında sahaya atılan oyuncaklarla gönüllerini fethettiği çocuklar için şimdi de altı okul yaptırmak için kolları sıvadı. Asırlık çınarlar Beşiktaş ve Atletico Madrid dün bu amacı daha hızlı ulaşmak için yardım maçında karşı karşıya geldiler. İki takımın da alternatif isimlere yer verdiği ilk yarıda topa daha çok sahip olan, pozisyonlar bulan taraf Beşiktaş oldu. Maxim, Muleka, Roiser gibi oyuncuların yanı sıra Semih ve Berkay gibi gençler performanslarıyla göz doldurdular. İkinci yarıda Simone kaleci hariç tüm takımı değiştirdi ve Griezmann, Morata gibi yıldızları sahaya sürdü. Şenol hoca da Necip, Atiba, Tayfur, Kerem, Amir, Onur ve N'Kouduo'yu sahaya attı. Atletico'nun aslarına karşın Beşiktaş'ın alternatif kadrosu sahadaki görüntünün değişmesine izin vermedi. Dengeli bir oyunda bu kez N'Kouduo fileleri havalandırıp maçı noktaladı. Skoru boş verelim. Bizim canımız yanmış ve A. Madrid çağrımıza kulak verip yardım elini uzatmış. Futbol topu etrafında toplanıp tek yürek olmuşuz. Böyle bir güzellik yaşanırken skor kimin umurunda. Dün her şey çocuklar içindi. Teşekkürler Beşiktaş, muchas gracias Atletico.

Bu hayali kuralım artık (Ergin Aslan / Yeni Şafak)

Süper Lig’de bir süre önce ikili olan zirve rekabeti, Beşiktaş’ın da dahil olmasıyla üçlüye döndü. Siyah-beyazlıların, Şenol Güneş ile yakaladığı hava yadsınamaz. Hele ligin bu haftalarında düşme, kalma, Avrupa’ya gitme vs. yarışlarının kızıştığı, telafisi olmayan maçların oynandığı haftalarda böyle seriler çok kıymetlidir. Tabi bu galibiyetler içerisinde Fenerbahçe ve Başakşehir deplasmanlarını da barındırıyor. Şimdi Beşiktaş’ta, “Acaba Galatasaray’a yetişebilir miyiz?” soruları başladı. Elbette bu kolay değil. Galatasaray’ın bu puan farkını, bu avantajı kaybetmesi çok çok zor. Ancak ligde yakalanan ivme Beşiktaş’a şampiyonluk hayali kurduruyor. Keza Fenerbahçe de bu şansını sonuna kadar kovalayarak hayalinin peşinden gidiyor... Şampiyonluk elbette kıymetli. Hele bizim futbol ortamımız için olmazsa olmaz şeklide bakılıyor. Ancak bu durum, hayallerimizi daraltmıyor mu? Hapsetmiyor mu? Neden bu hayalleri daha da genişletip gerçeğe dönüştürmeyelim ki? Avrupa’dan bir kupa daha getirmek gerçekten hayal mi, yoksa bunun da hayali kurulabilir mi?

GERÇEĞİMİZ BURASI

Avrupa’da üst üste aldığımız başarısız sonuçlar bizi Konferans Ligi gerçeği ile yüzleştirdi. Bu ligin aslında bizim gerçeğimiz olduğunu gördük. Şampiyonlar Ligi insana hayal kurdurmaz. Yapabileceğin en iyi iş gruptan çıkmaktır. Avrupa Ligi’nde bütçe, kadro olarak eksiğimiz yok ama organizasyon ve mantalite olarak eksiğimiz çok. O yüzden Avrupa Ligi kulvarında da bir yere kadar gidebiliyorsun... Peki ya Konferans Ligi... Bakın bugün itibariyle Konferans Ligi’nde son 8’e kalan takımlar Gent, Fiorentina, Lech Poznan, Basel, West Ham, AZ Alkmaar, Nice ve Anderlecht... Şimdi düşünelim; Bizim büyük takımlardan hangisi bu takımları eleme potansiyeline sahip değil. Bu sezon kim kendisini Konferans Ligi’ne atarsa şimdiden kupayı almak için planlamaya başlamalı. Misal Beşiktaş, Konferans Ligi’ne katılmanın güçlü adaylarından birisi. Ben Beşiktaş Başkanı ve teknik direktörü olsam, yarından tezi yok, bütün planlamamı Avrupa şampiyonluğu üzerine yaparım... Bu zannedildiği kadar uzak değil. Bu hayali kuralım artık...