Spor yazarları Beşiktaş'ı değerlendirdi

Spor yazarları Beşiktaş'ın değerlendirmesini yaptı.

Beşiktaş Medya Grup

Beşiktaş, Ziraat Türkiye Kupası'nda Konyaspor'u 2-0 mağlup etti. Spor yazarları Beşiktaş'ı değerlendirdi:

Kartal pençesi -Turgay Demir (Fotomaç)

Aklında derbi olduğu halde Konyaspor karşısında çok zorlanmayan bir Beşiktaş izledik. Kartal ligde olduğu gibi Kupa'da da rakibini yenerken, oyunun büyük bölümünde kontrolü elinde tuttu. Evet Kartal'ın aklında derbi vardı, çünkü sorumsuzca yapılan açıklamalar ve Beşiktaş Asbaşkanının alakasız bir konuyla ilgili savcılığa şikayet edilmesi, İcardi'ye verilen komik ceza ortamı çok gerdi.

Siyah-beyazlı futbolcular da, hem yöneticilerini onore etmek, hem de son dönemdeki TFF kararları ve hakem hatalarına futbol diliyle tepki göstermek için derbiyi büyük bir fırsat olarak görüyorlar. Pazar günü yüreklerini çimlere sereceklerine şüphe yok. Santos da derbiyi düşünerek 2-0'ı bulduktan sonra bazı oyuncularını son yarım saatte kenara aldı. Doğrusu da buydu. Beşiktaş zorlanmadı dedik, hakikatten öyle bir maç oldu.

İlk dakikadan itibaren kanatlardan bindiren, orta sahada Al Musrati ve Salih'le rakibine alan bırakmayan Kartal, özellikle Masuaku'nun da etkili bindirmeleriyle iyi pozisyonlar buldu. Kupa golcüsü Salih takipçiliğini gösterdi ve perdeyi açan golü attı. Ardından yerine giren Tosun Paşa kafayla maçı kotaran golü Konyaspor filelerine gönderdi. Semih, Muçi, Al Musrati, Salih, Necip (Harikaydı), Masuaku, enerjilerini idareli kullanarak işlerini iyi yaptılar.

Muçi'nin hiç pozisyon yokken iki hareketle rakip kale önüne gelmesi, aynı şekilde Semih'in en zor pozisyonda klas bir dönüşle ceza sahasına girmesi, şapka çıkarılacak hareketler. Muçi'nin ofsayt olan pozisyonda kaleye attığı ve ağları bulan şutu da muhteşemdi. Kupa'ya pençe atan Kartal, pazar günü de ligin kaderini belirlemek için pençelerinin hazır olduğunu gösterdi.

Avrupa için - Sinan Vardar (Fotomaç)

Beşiktaş için bu senenin en önemli maçları artık Ziraat Türkiye Kupası'nda oynayacağı maçlar. Önümüzdeki yıl Avrupa kupasında olabilmek için bu maçları da kazanması gerekiyor. Süper Ligde küme düşme tehlikesi yaşayan Konyaspor biraz eksik bir kadro ile sahaya çıktı. Konyaspor kalecisi Deniz oyunu geç başlatarak, takımının sürekli ileri gitmesini isteyerek biraz zaman kazanmaya çalıştığı ilk yarıda, Beşiktaş da vasat bir futbol ortaya koydu.

Fakat bir önceki yazımda söylemiştim, Muçi'den kaleyi gördüğü her an etkili şutlar izleyeceğiz diye. Yine bu şutlardan birini çekti 32. dakikada ve Konyaspor kalecisi Deniz kontrol edemedi. Salih Uçan dönen topu iyi bir zamanlama ile gole çevirdi ve Beşiktaş rahat bir nefes aldı.

İkinci yarıya Beşiktaş daha istekli başladı. Cenk fırsatçılığını gösterdi nefis bir kafa plase ile ikinci golü buldu Kara Kartal... Konyaspor oyunun sonlarına doğru baskıyı arttırsa da istediğini alamadı. Beşiktaş için G.Saray maçı öncesi biraz da olsa antrenman havasında geçen, fazla zorlanmadan kazandığı güzel bir maç oldu ve turu atlamayı bildi. Hafta içinde hatta saati geç olmasına rağmen tribünleri dolduran ve takımını yalnız bırakmayan Beşiktaş taraftarlarını canı yürekten kutluyorum. Asbaşkan Onur Göçmez, Tüpraş Stadyumu'ndaki 400. golü sebebiyle maç öncesi Salih Uçan'a plaket verdi. Bunlar Beşiktaş'a yakışan davranışlar. Başkan ve Yönetim Kurulu'nu ince düşüncelerinden dolayı tebrik ediyorum.

Beşiktaş derbiyi de kazanabilir - Bilal Meşe (Milliyet)

Hep Santos’u eleştirecek halimiz yok, elbette ortada iyi dokunuşlar varsa, ki var bunu da ortaya Hep Santos’u eleştirecek halimiz yok, elbette ortada iyi dokunuşlar varsa, ki var bunu da ortaya koyacağız. Örneğin dünkü maçın 11’inde Santos ‘mini’ rotasyona gitmiş, yani Cenk ve Onur’u yedeğe çekmiş, doğru da yapmış. Nitekim ilk yarıda topa sahip olan, önde baskı yapan, kapalı savunmayı zorlayan, rakibini kendi sahasına sokmayan (uzatmalar hariç) özlenen Kartal’ı gözlemledik. Bu pozitif görüntülere karşın pozisyon üretiminde Salih’in golü dışında sıkıntı çekti Kartal, bir de Semih’in çaprazdan attığı ve kaleciden dönen şut var. Yenilerden Al Musrati ve Muçi’nin nokta atışı olduğunu dün bir kez daha gördük. Al Musrati dikine ve de isabetli paslar atıyor, bu anlamda Kartal’ın eksiğini kapatmaya devam ediyor. Muçi mi, hep kaleyi hedefliyor, uzak yakın fark etmiyor, boşluğu bulduğu anda şutunu atıyor. Nitekim Salih’in golünde onun katkısı yadsınamaz, adam eksiltmesi de artısıdır. Sakın ola kaptan Necip’e kimse laf etmesin, eden çarpılır! Stoperde kritik dokunuşlar yapıyor, savaşıyor, ikinci yarıda çizgi üzerinden çıkardığı topu gördünüz mü? Konyaspor’a gelince... Ligdeki konumu malum, kırmızı hattan çıkmanın hesapları peşinde. İlk yarıda takım savunmasını öne çıkardı, başarılı da oldu, taa ki Salih’in golüne kadar. Ne zaman golü yediler, ofansa dönüş yaptılar, Oğulcan’la bir gol attılar, ofsaytta takıldılar! Konya’nın maçın son bölümlerinde ofansif oyunu tercih etmesi Beşiktaş kalesinde sıkıntı yarattı ancak kalede Mert var, ona gol atmak pek de kolay değil. Artı kaptan Necip var, daha ne olsun? Elbette bu oyunda tecrübe çok önemlidir, ağır kaldığı yönünde eleştirilen Cenk Tosun’dan söz ediyoruz... Salih’in yerine oyuna dahil olan Cenk’in, kornerden gelen topu kafayla köşeye göndermesi tecrübeyle doğru orantılıdır. Cenk’in kritik golü olası bir iş kazasına set çekerken Kartal, kupada yarı finale kanat çırptı. Bu kulvarda Ankaragücü ile zorlu iki mücadele verecek final için. Beşiktaş hem kupada yarı finale çıktı, hem de bir anlamda Galatasaray derbisinin provasını gerçekleştirdi. Kartal iyi konsantre olursa, bireysel hatalar yapmaz ve bu oyun anlayışını sürdürürse derbide kantarda ağır basan taraf olur bence.

Olgun, güçlü ve emniyetli - Güntekin Onay (Hürriyet)

Beşiktaş, dün turu geçerken derbi öncesi taraftarına sadece umut vermekle kalmadı... 

Beşiktaş oynadığı son 5 maçta, kalesinde tek bir gol dahi görmedi. Teknik direktör Fernando Santos’un takım savunmasını ve emniyetli oyun anlayışını kısa süre içerisinde tamir etmiş olması siyah beyazlılar açısından olumlu.

KONTROL BEŞiKTAŞ’TAYDI

Dün akşam Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde Konyaspor karşısında önceki maçlardan farklı olarak oyunun kontrolünü büyük ölçüde elinde tutan bir Beşiktaş izledik. Bence dün alınan yarı final bileti kadar Kartal’ın net oyun gücü farkıyla kazanması da çok değerliydi.

ARTIK ÇOK DAHA ÖZGÜVENLi

Beşiktaş, ligde ve kupada üst üste gelen galibiyetler ile artık daha öz güvenli. Bireyselliğin ötesinde kolektif bir takım oyunu ile kazanmak Beşiktaş açısından ligde oynanacak Galatasaray ile derbisi öncesi önemliydi.

KADRO iSTiKRARI SAĞLANDI

Önceki haftalarda skora giderken Semih Kılıçsoy’un bireyselliği ile sonuç alan Beşiktaş, dün hem top ayağında iken hem de rakipteyken daha organize bir takım görüntüsü ortaya koydu. Fernando Santos, bir kadro istikrarı yakaladı ve bunda devam ediyor. Kaptan Necip Uysal, kariyerinin en yüksek performansını ortaya koyuyor. Yeni transfer Al-Musrati gerçek bir saha içi lideri ve oyuna aklını, tekniğini ve mücadele gücünü katıyor.

Beşiktaş, dün turu geçerken derbi öncesi taraftarına umut vermekle kalmadı Fernando Santos dönemindeki en olgun futbolunu oynadı.

Muçi'den devam - Ali Ece (Fanatik)

Beşiktaş’ın bu sezon en büyük hedefi Türkiye Kupası şampiyonluğu. Santos da malum teknik direktör olarak lig formatından çok kupa formatında daha başarılı olmuş bir isim. Süper Lig’de şampiyonluk formülü başka, Türkiye Kupası’nda başka. Beşiktaş’ın şu andaki kadrosu ve ligdeki puan durumu objektif olarak değerlendirilince Türkiye Kupası her turda daha gerçekçi, somut bir hedefe dönüşüyor. Sezon sonunda çoğunluk “Bravo Santos’a gelir gelmez Beşiktaş’ı ligde üçüncü yaptı” diye övmez ama kupa şampiyonluğu bir dahaki sezon lig şampiyonluğu iddiasında daha güçlü olabilecek bir Beşiktaş için ekstra moral ve motivasyon kaynağı olur.

Dripling yeteneği...

Beşiktaş ilk 20 dakikada yine daha çok dengeli ve rakibi tartan bir oyun oynadı. Bu bilinçli bir tercihten çok El Musrati oyun kurma aşamasında ilk topları çok iyi dağıtırken önündeki Gedson ve Salih yeteri kadar etkili olamadığı için olabilir. Lakin Salih gol perdesini açarken Muçi’nin şutunda doğru zamanda doğru koşuyu yaparak en azından skor tabelasına katkı sağladı. Konyaspor kalecisinin hatasından istifade etmeyi bildi. İkinci golde de kornerde Gedson, Cenk’e iyi ortalarken Beşiktaş Ghezzal’ın bitmeyen sakatlık kabusundan beri ilk kez bir köşe vuruşunu çok etkili kullandı. Tabii ikinci golün yarısı Muçi’ye yazar. Beşiktaş’a golü getiren korner Muçi’nin geçiş oyunundaki doğru pozisyon alma ve boşluğu bulur bulmaz değerlendirmesini sağlayan dripling yeteneği sayesinde geldi.

Necip Uysal'ın öğrettikleri! - Cem Dizdar (Fanatik)

Yazmaktan sıkıldım ama durum bu; Beşiktaş maçlarının ilk devresi izlenirlik açısından sıkıcıdır. Bu sadece Beşiktaş tarzının değil rakiplerin oynama düzenlerinin de belirlediği bir durum. Beşiktaş ilk devre uzun süre ‘’tiki taka’’ yapmayı sürdürse de tempo düşüklüğü nedeniyle Konya savunma bloğunu -ki takımın tamamıydı- yerinden oynatamadı! Bir kez sol kanat ortasında şaşırttılar savunmayı o da sonuçsuz kaldı. Ardından Ernest Muçi şutunda seken topu Salih tamamladı, gol oldu. İlk yarı Beşiktaş açısından Semih Kılıçsoy’un çaprazdan kaleciye nişanladığı şutu dışında bundan ibaret sayılırdı. Savunmada ise dört kritik pozisyonda faulle kesilen Necip Uysal ‘’dokunuşları’’ vardı! Ülke ‘’vasat altı’’ oyun temposunun sergilendiği maçın ikinci devresi de farklı değildi! Düşüne taşına oynayan iki takım da zafiyet arayışındaydı. İlginçtir pozisyonlara ender giriliyor ama pozisyonlar kolay gelişiyor, kolay görünüyordu. Elbette bu doğrudan savunma zafiyetleriyle ilgiliydi. Hatta Beşiktaş’ın ikinci golünü Beşiktaş antrenmanlarında bile atabilmek zor olurdu. Ama atıldı işte.

Gayretle direnenler...

Beşiktaş bu rölanti oyun, bu mecalsiz ama en azından Konya karşısındaki savunma kurgusuyla kupada bir eşiği daha geçti. Bu oyun bu düzey için yeter ama insanları tribüne çekmekte hala çok uzakta. Çoğu zaman oyun yani gösteri sonucun çok ötesine geçiyor. Ülkedeki futbol eliti bunu kavradığında işler süratle yoluna girecek ve oyun her seviyede değer görecek. ‘’Birinci ‘bir’ diğerleri hiç’’ yaklaşımı ancak böyle kırılır ve bu güzel oyun ancak böyle değer üretir. Yani içerikle, eğlenceyle, romansla! Bilinir romans gücünü ‘’kaybetme ihtimali’’nden alır. O nedenle kaybetmekten korkmayanlar en sağlam romantiklerdir. Oyunu da şiddetle kazanmak isteyenler değil kaybetmekten korkmadan oynayanlar kazanır esasen. Bir de Necip Uysal gibi kendi ikliminin zalimliğine sessizce ama gayretle direnenler!..