Helal olsun Gökhan Zan!

Beşiktaş'ın eski milli futbolcusu Gökhan Zan, Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 11 ili etkileyen depremin ilk gününden itibaren memleketi Hatay’dan tüm yurda yardım çağrısı yaptı ve yardım çalışmalarına da destek vermeye…

Beşiktaş Medya Grup

Depremin ilk gününde memleketi Hatay’dan tüm yurda yardım çağrısı yapan ve çalışmalara destek veren Beşiktaş'ın eski milli futbolcusu Gökhan Zan, birçok akrabasını kaybettiğini belirterek, “Çok sevdiğim kuzenlerim yok artık. Eniştemi, eniştemin yeğenlerini kaybettik. Diğer taraftan çocukluğumdan bu yana beraber olduğum arkadaşlarım, dostlarım, ağabeylerim, kardeşlerimi kaybettim” diye konuşmuştu.

Spor Arena'dan İsmail Er'e konuşan Gökhan Zan, “Eniştemi, eniştemin ablalarının çocuklarını kaybettik. Diğer taraftan çocukluğumdan bu yana beraber olduğum arkadaşlarım, dostlarım, ağabeylerim, kardeşlerimi kaybettim. Duygularım alt üst. Her taraf enkaz, gözüme uyku girmiyor. Sürekli cenazelere koşturuyorum. Hatay, Antakya ve çevre illerin halini görün. Çaresizlikten yardım istedim. Sesimi duyanlar hemen harekete geçtiler. Devletimiz, askerimiz, tüm iş adamları, spor dünyası harekete geçti. Başkanlarımız, teknik adamlarımız aradılar. Şu gerçek ki, ölümün saati yok. Bu acılarımız kolay kolay dinmez." ifadelerini kullanmıştı.

"SESİMİ DUYAN VAR MI?"

Tüm Türkiye'yi kahreden görüntüleri sosyal medya hesabı aracılığıyla paylaşan Gökhan Zan, yardım çığlıkları atmıştı. Gökhan Zan'ın sosyal medya hesabından açtığı canlı yayında enkaz altından seslerin geldiği duyulmuştu. Enkaz altından seslerin gelmesinin ardından eski milli futbolcu, gözyaşlarıyla "Sesimi duyan var mı?" diyerek sesini enkaz altındakilere duyurmaya çalışmıştı.

"ALLAH'INI SEVEN BURAYA GELSİN ARTIK"

Gökhan Zan, "Allah'ını seven buraya gelsin artık. Yalvarıyorum size halk burada çabalıyor kimse yok. Hatay kaderine terk edilmesin Hatay'ın sesi duyulsun kimse gelmedi bu insanlar burada" diyen eski milli futbolcu Gökhan Zan "Burası Hatay, hiç kimse gelmedi! Sesimizi duyan yok, Hatay kaderine terk edilmiş. Halk burada kendi çabasıyla bir şey yapmaya çalışıyor, kimse yok..." sözleriyle bölgeye yardım çağrısında bulunmuştu.

"GÜVENLİK GÜÇLERİNİ BURAYA GÖNDERİN EVLERE GİRİLİYOR"

FOX TV'de canlı yayınlara sık sık katılarak deprem bölgesinden yaşananları tüm gerçekliğiyle ekranlara aktaran ve yardım çağrısında bulunan Beşiktaş'ın eski milli  futbolcusu ve Hatayspor Yardımcı Antrenörü Gökhan Zan, Ajansspor'dan edinilen bilgilere göre; FOX TV'ye şöyle konuşmuştu:

"Benim kuzenim, eşi ve 2 çocuğu hala enkaz altında. Bir tane en azından vinç lazım. Başka türlü olmuyor, onlardan lazım. Aileler yalvarıyor, bulmaya çalışıyorlar. Ben de onların sesi olmaya çalışıyorum fakat yok. Onun gibi binlercesi var.

Aynı şekilde Rönesans Rezidans sitesinde benim tüm arkadaşlarım, aynı zamanda Hatayspor Sportif Direktörü Taner hoca orada, futbolcusu orada. Yaklaşık bin kişi onun altında yaşıyor. Ve maalesef hiçbir şeye ulaşılamıyor. Onun gibi yüzlercesi, binlercesi var belki. Göçük altında hala gidilmemiş, bütün aileler feryat ediyor.

Herkes bana ulaşmaya çalışıyor çünkü memleketim olduğu için. Onların sesi olmaya çalışıyorum. Ben devlet büyüklerimizden, İçişleri bakanlığımızdan, sivil toplum örgütlerinden, AFAD'dan, tüm siyasi parti başkanlarından rica ediyorum, ne olur."

"BURAYA DAHA HİÇ KİMSE GELMEMİŞ"

"Lütfen sözlerim yanlış anlaşılmasın. En azından bugünlerde kenetlenelim, bugünlerde insani duygulara dikkat çekelim. Bugünlerde merhametimizi kaybedeceksek bizim ne zaman merhametimiz ve vicdanımız olacak. Ben tüm yetkililere sesleniyorum. Buraya daha hiç kimse gelmemiş, insanlar rica ediyorlar. Bir anne bana az önce yalvarıyor ve diyor ki; Benim eşim, akrabalarım yurt dışındalar. Bütün kız çocukları bana emanet. Ben korkuyorum, ben onları nasıl koruyacağım" diyorlar. 

"KULAĞIMIZA HOŞ GELMEYEN DURUMLAR VAR"

"Devlet büyüklerimizden, ordumuzdan ricam, polisimizden rica. Lütfen Hatay'da, özellikle Suriye sınırına yakın kırsal kesimlerde güvenliğimizi korumak için buraya asker, polis, güvenlik güçlerimiz lütfen burayı unutmasınlar. Altını çiziyorum. Kulağımıza hoş gelmeyen durumlar var. Onun için bu tamamen iddia değil bir gerçek. Evlere giriliyor. Millet evini terk edemiyor, evin altında bir yerlerde sığınmaya çalışıyor.

Neden? Çünkü gidecek yerleri yok. Bu insanlar diyor ki, biz gidersek ne yapacağız, nereye gideceğiz. Bir tane çadır için yalvarıyorlar. Bulmaya çalışıyorum. Yeni bir tır geldi. İçinde jeneratör, gıda malzemesi, su gibi bazı şeyler var. Sağ olsun bu elime kadar ulaştı. Bütün gönüllülere teşekkür ediyorum."

"ARTIK CAN ARAMIYORUZ, BİZ CENAZELERİMİZİ GÖRMEK İSTİYORUZ"

"Buraya maalesef ateş düştü. Nasıl yas tutacağımızı şaşırdık, çünkü göçük altında artık can aramıyoruz, biz cenazelerimizi görmek istiyoruz. Son görevimizi yapıp gömmek istiyoruz. Maalesef binlerce enkaz altında var bekliyor. Nasıl yapacağız, nasıl ulaşacağız, sesimizi kime duyuracağız, nasıl duyuracağız...

Burada maalesef eksik olan şeyler var. Gerçekleri herkes görüyor ama lütfen halk, herkes göçük altında ailelerini istiyorlar, kardeşlerini, annelerini, çocuklarını istiyorlar" diye konuştu."

"BİNAMIZIN YIKILMASINI BEKLEDİK"

Gökhan Zan, Hatay'da yaşanan son durumu anlattı. Depremin ilk gününden beri bölgede olan Gökhan Zan, depremin bilinmeyen yüzünü gözler önüne serdi. ”Ben 9. kattaydım. Zihinsel engelli kardeşim, annem ve eşim vardı. Uyuyorduk. Bir anda eşimle uyandık. Pozisyonumuzu almaya çalıştık. Annem ve kardeşim odamıza geldi. Herkes panik halindeydi. Sakin kalmaya ve yatak başında pozisyon almaya çalıştık. Deprem yavaş başladı, uyandırdı, sonra yavaşladı. Sonra durdu. Durur gibi oldu ve pik yaptı. Yıkılana kadar durmadı. Kaderimize razı kaldık. Yıkılması lazım dedik. Binamızın yıkılmasını bekledik. Aklımdan başka bir şey geçmiyordu. Binanın ayakta kalması normal değil dedim. 1.5 dakikanın üstünde bir süreydi. Bitmedi. Çok uzundu. O anda iç duvarlar patladı.”

"HER EVİN ALTINDA ATOM BOMBALARI PATLIYORDU"

”Kardeşimi sırtıma aldım. Direkt evden çıktık pijamalarımızla, deprem durunca. Her taraf karanlıktı. Dua ettik. Sakin kaldık ama çok ağırdı, çok şiddetliydi. Şoktu. Deprem değildi başka bir şeydi. Allah kimseye yaşatmasın. Çok uzun süre, çok uzun süre. Sallanıyorsun, şiddetleniyor, yavaşlayıp durduktan sonra bitmesi lazım. Sonra pik yaptı. Tekrar böyle canlandı ve durmadı. Vuruyorlar üstümüze üstümüze. Her evin altında atom bombaları var ve patlıyordu. Yıkılması lazım ki dursun diye düşünüyorsun. Öyle bir durumdu.”

"ETRAFTA KİMSE YOK!"

”Sabah 7 gibi şehir merkezine yürüdüm. Şehir yok, her yer yerle bir. Enkazdan insanlar çıkıyordu, enkazların içinden gelen sesler. Yanan binalar. Bir şey yapamıyorsun. Yan yatan binalar. Yaşlı teyzelerin, amcaların yalvarışları enkazdan. Kabus gibiydi. Allah kimseye yaşatmasın. Etrafta kimse yok, yardım yok. Enkazlardan sesler geliyor. Çok zordu, çok zor…”

YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU

Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremler sebebiyle tüm Türkiye yardım seferberliğine girdi. Depreme ailesiyle birlikte Hatay’da yakalanan futbolcu Gökhan Zan’da depremzede çocuklar için yardım çağrısında bulundu. Gökhan Zan, elim olayın gerçekleştiği günden beri bölgeden paylaşımlar yaparak yardım çağrıları yaptı. Depremzede çocuklar için bir çağrıda bulunan Zan, şu sözlere yerdi; "Sokaktaki tüm çocuklar bizden futbol topu istiyorlar, lütfen bize ulaştırabilirseniz çocuklarımızı mutlu etmiş olursunuz."

OMUZ OMUZA FUTBOL YARDIM PROGRAMI

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu, Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı ve beIN Medya Grubu ana paydaşlığında deprem felaketi sonrası uygulamaya konulan dayanışma ve yardım kampanyası herkesin ilgi odağı oldu. Omuz Omuza" Kampanyası 1 Mart Çarşamba günü saat 20:00'da  A Spor, beIN Sports, Spor Smart, sportstv, S Sport, Tivibu Spor, TRT Spor ve TV 8'in ortak canlı yayını ile gerçekleşti. "Omuz Omuza" dayanışma ve yardımlaşma kampanyası, 15 Haziran'a kadar devam edecek. Gökhan Zan'ın da katıldığı kampanyada yapılan bağışlar miktar henüz açıklanmadı. 

TÜM TÜRKİYE'YE SESLENDİ

Depremin ilk saatlerinde Hatay’da yaşananları ondan öğrendik. O da tüm yatırımını, anılarını madalyalarını enkaz altında bıraktı. Yıkım büyüktü. Ama Gökhan Zan ilk andan itibaren metanetle, sevgiyle memleketine yardım ediyor. “Paranın geçmediği bir yerdeyiz. Hataylının sesiyim ben” diyen Zan, ‘Omuz Omuza Türkiye’ kampanyası için geldiği İstanbul’da Hürriyet'e konuştu.

Hatay’da doğdu, orada yetişti Gökhan Zan.O günleri “7 kişi, 1 odada kalıyorduk. Çok zor şartlarda büyüdüm” diye anlatıyor. Futbolla birlikte yolu daaçılan Zan’ın; Hatayspor’da başlayan yolculuğu Galatasaray, Beşiktaş takımlarında devam etti. En son Hatayspor’un yardımcı antrenörlüğünü yaptı. Memleketiyle olan bağını hiç koparmadı. Tüm yatırımlarını Hatay ve Antakya’da yaptı. Depreme de orada yakalandı. 11 ili yıkan deprem, onun da evini yıktı. Depremin ilk saatlerinden itibaren sahada olan Zan, bölgenin ihtiyaçlarını ve yapılması gerekenleri anlattı. 

DEPREM GECESİ

"Çok zor bir geceydi, sallanmaya başladık, durmak bilmiyordu... Artık kaderimize razı olduk, binanın yıkılmasını bekliyorduk. Apartmanın içi savaş alanı gibiydi. Tüm duvarlar patlamıştı, komşular kapıdan değil, duvarların içinden çıkıyordu. Kurtulan insanlar bu şekilde kurtuldu.Düşünün, 1,5-2 dakika içinde oldu her şey. Kimseyle vedalaşamıyorsunuz. Ailenizi, dostlarını, şehrinizi kaybediyorsunuz. Anılarınızı kaybediyorsunuz, tarihinizi, kültürünüzü... Geride kalanlar yaşayan ölü gibi hayatına devam edecek."

SOSYAL MEDYADAN SESLENİŞ

"Eşimle insanları yerinde gözlemledik. İnsanların hangi şartlarda yaşadıklarını ülkemize göstermek istedik. Halkın sesi olmak için temel ihtiyaçları belirlemek ve yardımların bir an önce gelmesi için sesimizi duyurmak adına o paylaşımları yaptık. Halkımız bu süreçte yanlış düşünebilir, isyan edebilir... Devlet yetkililerinden rica ediyorum; bu insanları yanlış anlamayın, bu insanlar evlerini, ailelerini kaybetti.Geleceklerinden endişe duyuyorlar. Sevgi gösterelim, yanlarında olalım. Halkımızın dayanacağı tek yer devlet, sırtını oraya dayamak zorunda."

EVİNİ, ANILARINI KAYBETTİ

"Tüm anılarım Hatay’da. Orada yetiştim, çok zor şartlarda büyüdüm. Biz, 1 odada 7 kişi kalırdık. Annem naylonla kapatırdı odayı, 4 yıl boyunca cam alacak paramız olmadı. O şartlardan bugünlere geldim. Aileme bakıp tüm yatırımlarımı Antakya’da yaptım. Onlar da yok oldu, önemli değil. Ben yine de ayağa kalkarım. Bir taraftan bir yol kapanır, diğer taraftan açılır. Futbola orada başladım, altyapım oradaydı. Sokaklarda büyüdüm, top oynadım. Tüm anılarımı, her şeyimi kaybettim. Madalyalarım, ödüllerim maalesef yanımda değil artık. Formalar, her şey. Hiçbiri şu an yok, acı verici tabii ki."

UTANARAK ALIŞVERİŞ YAPTIK

"Keşke elimizde sihirli değnek olsa, her şeyi düzeltebilsek. Yardım ettikçe daha güçleniyoruz. Yardımlaşmanın gücü bize iyi geliyor. Türkiye Futbol Federasyonu’nun düzenlediği ‘Omuz Omuza’ kampanyası için İstanbul’a geldik. Bu süreçte eşimle odadan dışarı çıkmıyoruz, acı çekiyoruz, bir an önce dönelim istiyoruz. Bütün eşyalarımız evde kaldı, ağır hasarlı, alamıyoruz. Kendimize bir şeyler alalım dedik, programa gideceğiz, röportajlar olacak. İnanır mısınız? Saklana saklana, utanarak alışveriş yaptık. Depremzedeler orada, biz alışveriş yapıyormuşuz gibi görünsün istemedik, utandık."

GÖNÜLLÜLER VE İNSAN GÜCÜ AZALDI

"Hem gönüllüler hem insan gücü azalmaya başladı. Tabii ki ülkemizin normalleşme sürecine girmesi, insanların tekrar gülmesi, ayağa kalkması gerekiyor. Hayat devam etmek zorunda ama depremzedeler unutulmamalı. Birkaç ay değil, önümüzde zorlu ve uzun bir süreç var. Yardım, planlı ve sürdürülebilir şekilde olmalı."

GÜNCEL İHTİYAÇLAR

"Hem devlet hem millet olarak insanlarımız için hem geçici barınma hem kalıcı barınma için projeler geliştirmeliyiz. Bundan sonrası için çocukların eğitim ihtiyaçları olacak. Hâlâ suyun ulaşmadığı, elektriğin olmadığı birçok yer var. Bölgeye sağlıklı su verilmeli, tahliller yapılmalı. Bunlar sağlanmazsa sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bir de hastabakıcı lazım. Ricam, hastabakıcı olarak çalışanlar gelsin."

HATAY'IN TEKRAR İNŞAA EDİLMESİ

"Tüm inançların bir arada yaşadığı bu şehri tekrar inşa etmek sadece Hataylıların değil, 86 milyon insanın temel görevlerinden biri. Çünkü Hatay, Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsi meselesidir. Emanetini sonraki nesillere bırakmak, 86 milyon insanın şahsi meselesi olmalı. Türkiye’nin işinsanları, bilim ışığında akademisyenler, siyasiler bir araya gelmeli ve bir şehir şûrası kurulmalı. Hatay, diğer şehirlerimiz unutulmasın, yardımınıza ihtiyacımız var. Hatay’ın üzerinde durmamın nedeni memleket sevdasından. Yanlış bir şey söylediysem, kırdıysam affetsinler."

SON ANA KADAR DEPREM BÖLGESİNDE KALACAK

"Son ana kadar kalmak istiyorum. Doğal olarak hayatımıza, işimize devam etmek zorundayız. Neyle karşılaşacağımızı ben de bilmiyorum. Sağlıklı barınma alanları kurulana kadar, sesleri olup tüm ihtiyaçları karşılanana kadar, gücüm yettiğince mücadele etmek istiyorum."